Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Kadın ve Demokrasi Derneği'nin (KADEM) iş birliğinde düzenlenen 5'inci Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi, Atatürk Kültür Merkezi'nde başladı. Ana teması 'Kültürel Kodlar ve Kadın' olarak belirlenen zirvenin açılış konuşmasını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Erdoğan'ın yanı sıra zirvede eşi Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, KADEM Mütevelli Heyeti Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu yer aldı. 

ÜLKEMİZDE TEK BİR KADININ HAYATINI KAYBETMESİNİ ASLA KABUL EDEMEYİZ 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkelerin pek çoğunda nüfusun kırsaldan şehirlere yığılması ve kitlelerin aynı iletişim kanallarından beslenerek hayat biçimlerini ve hayallerini şekillendirmesi de bu dayatmayı beslemektedir. Öyle ki, bunun dışındaki her türlü kültürel davranış bir anda kendini küresel bir linçe tabi tutulurken burada görebilmektedir. Sosyal medya mecralarının ülkelerin siyasi tercihlerini yönlendirmedeki etkilerinden çok daha fazlası kadın konusu başta olmak üzere sosyal ve kültürel alanlarda yaşanmaktadır. Artık bu mesele sadece bilim insanlarının, sivil toplum kuruluşlarının ilgi alanı olmaktan çıkıp insanlığın topyekün gündem başlığı haline gelmesi gereken bir seviyeye ulaşmıştır. Gelişmiş ülkelerin dışarıya verdiği imajın tersine, kadına yönelik cinayet, şiddet, ayrımcılık gibi konularda hala ciddi sorunlar yaşadıklarını biliyoruz. Biz elbette ülkemizde tek bir kadının bile sırf cinsiyeti yüzünden şiddete uğramasını hele hele hayatını kaybetmesini asla kabul edemeyiz. Aynı şekilde ülkemizi sanki kadına yönelik şiddetin ve cinayetin dört bir yanında kol gezdiği bir yer gibi sunanların aslında kendi içlerindeki çürümeyi gözlerden kaçırmaya çalışmasını da kabul edemeyiz" dedi. Erdoğan, "Kadınların dışlandığı bir dünya, insanlığın yarısından feragat etmiş demektir. Bu da hem fıtrata, hem inancımıza hem de hayatın bizatihi kendi işleyişine aykırı bir anlayıştır" diye konuştu.  

KADINLARIMIZI GÜÇLENDİRECEK POLİTİKALARIMIZI UYGULAMAYI SÜRDÜRÜYORUZ 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz kadının içinde yer almadığı hiçbir alanda insanlığın hayrına neticeler elde etmenin veya bunları sürdürülebilir kılmanın mümkün olmadığına inanıyoruz. Bu anlayışla kadınlarımızı güçlendirecek politikalarımızı kararlılıkla uygulamayı sürdürüyoruz. Yürüttüğümüz mücadelede en büyük desteği gördüğümüz kadınlarla, siyasetten ekonomiye her alanda çok daha büyük başarılar elde edeceğimiz bir geleceğin bizi beklediğinden şüphe duymuyorum. Eksiklikleri, aksaklıkları, yanlışları düzelterek bugüne kadar devrim niteliğinde pek çok değişimi nasıl ülkemizin ve kadınlarımızın hanesine yazdırmışsak bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğiz. 20 yılda asırlık eser ve hizmet kazandırdık derken ne mübalağa ediyoruz ne de sınırlı alandaki başarılarımızdan söz ediyoruz. Türkiye demokrasi ve kalkınma atılımıyla geldiği ileri seviye, hayatın her alanını insanlarımızın tamamını kapsayan sonuçlarıyla, hep beraber geleceğimize umutla ve güvenle bakabilmemizi sağlıyor. Bu süreçte elde ettiğimiz en olumlu ve iftihar verici başarılardan biri de kadınlarımızın hak ve özgürlüklerini genişletme konusunda gerçekleştirdiğimiz devrimlerdir" ifadelerini kullandı.  

"Anayasamızdan başlayarak, mevzuatımızın tamamını bu doğrultuda yenilerken asıl büyük değişimi zihinlerde sağladığımıza inanıyorum" diyen Erdoğan, kadın politikalarının sağlam zemine oturmasını sağlayan çalışmalardan bazılarını hatırlattı.  

İKNA ODALARINI KURANLAR BAŞÖRTÜSÜ SORUNUNU ÇÖZELİM DİYOR 

AK Parti'li Çelik'ten, DEM Parti yöneticilerine tepki AK Parti'li Çelik'ten, DEM Parti yöneticilerine tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yıllar yılı başörtü düşmanı olan ve üniversitelerimizde ikna odalarını kuranların kimler olduğunu bilmiyor muyuz? Bu ikna odalarını kuranlar şimdi de geldiler, başörtü sorununu çözelim diyorlar. Ne kadar güzel. Bak nereden, nereye geldik. Ben şimdi yeni bir teklif daha yaptım. Hadi bakalım. Bu seçimde, kaç tane başörtülü milletvekili adayı çıkaracaksın? Şaşırmayın. Bunu söyledim ya, başörtülü milletvekili adayı da koyar. Rozet takmaya başladı. Milletvekili adayı da koyar. Ne kadar güzel. Meclisten bir zamanlar bunların ağababaları başörtülü kardeşimizi kovmadılar mı? Atın bu kadını dışarı demediler mi? Aynı zihniyet değil miydi? Bütün bu oyunlar, bozuldu. Artık çark, geri dönmeye başladı. Gel anayasa yapalım. Bu anayasayı yaparken, başörtülü başı açık her hangi bir ayrıma gitmeden hak ve özgürlükler noktasında bütün kızlarımız, kadınlarımız anayasa teminatı altında bu süreci yaşasınlar" diye konuştu.  

GEL BUNU ANAYASA İLE YAPALIM DİYORUZ 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Arkadaşlarımız ziyarete gittiler. Şu anda gerek yok dediler. Ne olacak? Seçimden sonra bunu çalışalım dediler. Bir gece yarısı kalktın, yasal düzenleme yapalım dedin. Sen gece yarısı dedin biz ise yıllardır bunu düşünüyoruz zaten. Gel bunu anayasa düzenlemesiyle yapalım diyoruz. Verelim el ele, bu işi bitirelim. Bir daha da kimse bunu gündemine almasın. Niye kaçak dövüşüyorsunuz. Her zaman bunların işi istismar siyaseti. Çeyrek asır önce hayal bile edilemeyecek bu özgürlük iklimini ülkemize kazandırırken, partimizi kapatma tehdidi dahil nelerle karşılaştığımı millet çok iyi biliyor" dedi.  

KADINLARIMIZIN BAŞLARININ AÇIK VEYA ÖRTÜK OLMASI TABİİ BİR HAKTIR 

"Çeyrek asır önce hayal bile edilemeyecek bu özgürlük iklimini ülkemize kazandırırken, partimizi kapatma tehdidi dahil nelerle karşılaştığımı millet çok iyi biliyor" diyen Erdoğan, "Bir süre önce tüm bu mücadelelerde vesayetin ve faşizmin temsilcisi olarak karşımıza çıkan bir siyasi parti başkanı kadınlarımızın başörtüsü meselesini yeniden gündeme getirdi. Kadınlarımızın başlarının açık veya örtük olması tabii bir haktır. Nasıl havayı soluyorsak, suyu içiyorsak, giyiniyorsak ibadetlerimizi yerine getiriyorsak, kadınlarımızın inançlarından dolayı başlarını örtmeleri de aynı derecede tabi bir durumdur. Bunun için ne anayasada, ne kanunlarda herhangi bir düzenleme yapmaya ihtiyaç yoktur. Olmaması gerekir. Niye? Devletin tüm kurumlarında başörtülü kardeşlerimiz var mı? Artık hakimlerimiz, savcılarımız,  polisimiz, askerimiz var mı? Bütün bunlar var. Yaptık da ne oldu? Türkiye yıkıldı mı, gök kubbe çöktü mü? Tam aksine, hepsi şimdi çok daha huzurluyuz, rahatız, akademilerde, üniversitelerde başörtülü profesörlerimiz var mı, var. Demek ki yapınca oluyormuş" ifadelerini kullandı.  

PARLAMENTODA ÇÖZEMİYORSAK, REFERANDUMA GİDELİM 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye yıkılmadı. Kimse Türkiye'yi dinamitleyemedi. Yeter ki biz ön açalım. Ön açtığımız zaman bu ülke çok daha güçlü bir şekilde geleceğe yürüyecektir. Ülkemizde geçmişte yaşanan bu kötü görüntüleri ve tartışmaları da dönemin ikliminin bir parçası olarak kabul edip hepsini geride bıraktığımızı var saymak istiyorduk. Son tartışma vesilesiyle bir kez daha gördük ki. Ülkemizde artık kökünün kuruduğunu umduğumuz habis zihniyet, tüm çirkinliğiyle hala pusuda beklemekte. Biz de tartışmaya cevabımızı, bu meseleyi anayasal bir güvenceye kavuşturmayı teklif ederek verdik. Yaptığımız hazırlığı, mecliste gurubu bulunan siyasi partilerin tamamına götürerek bu konudaki samimiyetimizi ortaya koyduk. Hatta daha ileri gittik. Gel samimiyseniz, parlamentoda bu işi çözemiyorsak, referanduma gidelim. Millet, evelallah en doğrusunu söyler. Gidelim millete. Bakalım millet ne diyor. Millete gitmeyi de bunlar pek kabul edemezler. Millete gidileceği zaman o sandıktan neler çıkabileceğini iyi düşünüyorlar" diye konuştu.  

UZLAŞMA SAĞLANIRSA KADINLARIMIZ VE ÜLKEMİZ KARLI ÇIKACAKTIR 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Teklifimiz üzerinde kapsamlı bir uzlaşma sağlanabilirse bundan kadınlarımız ve ülkemiz inanın çok karlı çıkacaktır. Bizim arzumuz bu düzenlemenin insanın beklentilerine uygun şekilde, en geniş mutabakatla meclisimizden geçmesidir. Uzlaşma sağlanamaması halinde ise ifade ettiğim gibi bu meseleyi milletimizin takdirine sunmanın yollarını arayacağız. Ülkemizi bu tür konuların bırakın trajedi haline dönüştürülmesini, tartışılması ayıbından da kurtaracak köklü bir çözümü anayasamıza kazandırmayı ümit ediyoruz. Ülkemizi tek parti faşizminin kodlarını kıra kıra bugünlere getirmeyi başardık. Türkiye Yüzyılı programımızla vatandaşlarımızın tamamıyla birlikte, başı açık, başı örtülü, bu tartışmayı başta olmak üzere kadınlarımızın tüm meselelerini de çözerek ülkemizi çok daha ileriye taşımakta kararlıyız" ifadelerini kullandı.