Politika

AK Parti Sözcüsü Çelik: Türkiye Cumhuriyeti yetkilileriyle SDG'nin resmi bir görüşmesi olmamıştır

Kübra SONKAYA- Emirhan YÜZÜGÜLDÜ/ ANKARA, (DHA)- AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “PKK terör örgütünün bütün şubeleri ve uzantılarıyla ve illegal yapılarıyla birlikte feshedilmesi ve silah bırakılması gerekmektedir. Bütün bu çerçevenin içerisinde Türkiye Cumhuriyeti yetkilileriyle SDG'nin bir görüşmesi, onların söylediği manada resmi bir görüşmesi olmamıştır. Onlar ne zamanki silah bırakırlar ve bu dediğimiz çerçeve gerçekleşir, Suriye'nin toprak bütünlüğü çerçevesinde, o zaman tabii ki herkesle görüşülebilir” dedi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik parti genel merkezinde AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), toplantısı devam ederken, basın toplantısı düzenledi. Sözlerine bayram tebrikleri ile başlayan Çelik, “Katliam şebekesinin başındaki Netanyahu çapraz sorguya alındı, yolsuzluktan. Bu çapraz sorguda, yaklaşık olarak 1788 kere yabancı basına yansıyan bu rakama bilmiyorum diyor, hatırlamıyorum diyor. Kendi ülkesinde ağır bir şekilde her türlü usulsüzlükten, yolsuzluktan yargılanan birisi, esasında insan öldürerek katliam gerçekleştirerek ve soykırım siyasetine imza atarak kendi kişisel durumunu kurtarmaya çalışıyor. Maalesef dünyada izliyor. Ama önünde sonunda eninde sonunda uluslararası mahkemelerde yargılanacak. Gazze soykırımı altında bayram kutlamak çok da anlamlı değil. Yeryüzünde bir bayram kutlanacaksa elbette ülkemizde şehit ve gazi ailelerimizin bayramı, yeryüzünde de Gazze’nin asil kadınları ve soylu halkının bayramıdır” dedi.

Çelik, ‘SDG'nin başındaki ismin Türkiye'deki yetkililerle resmi bir teması var’ ifadesiyle ilgili “Burada sürecin adını net koyalım. Sürecin adı PKK'nın kendisini feshetmesi ve silahlarını teslim etmesidir. Yani bu sadece bir söylem olarak kalmamalıdır. Sayın Cumhurbaşkanımız bunu çok net bir şekilde ifade ettiler. PKK terör örgütünün bütün şubeleri ve uzantılarıyla ve illegal yapılarıyla birlikte feshedilmesi gerekmektedir ve silah bırakılması gerekmektedir. Avrupa'da biliyorsunuz veya dünyanın başka yerlerinde illegal yapılanmalar vasıtasıyla terörün finansmanı bu mekanizmalar üzerinden işlemektedir. Dolayısıyla terörün finansmanı dediğimiz ya da bu terörün ideolojisini yaymakla ilgili bir takım oluşumların da kendisini feshetmesi gerekir. Ve bu da Türkiye'nin kuracağı mekanizmalarla doğrulanacaktır. Teyit edilecek. Dolayısıyla geçmişte yaşadığımız deneyimler de dikkate alınarak Milli İstihbarat Teşkilatı’nın ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin terör örgütü silah bırakıyor mu bırakmıyor mu? Bırakıyorsa ne düzeyde bırakıyor ve bu silahları teslim ediyor mu? Bununla ilgili mekanizmaları hazır” açıklamasında bulundu.

‘BİZİM İSTİHBARAT ÖRGÜTÜMÜZ ONLARLA TEMAS EDECEKTİR’

Çelik, Suriye hükümetiyle SDG arasında bir anlaşma ortaya koyulduğuna dikkat çekerek, “Bu anlaşma çerçevesinde o bölgeleri Suriye'ye, Suriye merkezi hükümetine, Suriye devletine bırakacak, SDG ve silahlarını teslim edecek. Ondan sonra teröre karışmamış unsurlar parti mi kurarlar, orada siyasi faaliyet mi yaparlar, O Suriye otoritesinin bileceği bir iştir. Bütün bu çerçevenin içerisinde Türkiye Cumhuriyeti yetkilileriyle SDG'nin bir görüşmesi, onların söylediğim manada resmi bir görüşmesi olmamıştır. Onlar ne zaman silah bırakırlar ve bu dediğimiz çerçeve gerçekleşir, Suriye'nin toprak bütünlüğü çerçevesinde, o zaman tabii ki herkesle görüşülebilir. Silah bırakma konusunda bir adım atma yönünde karar alınır ve bunun nasıl yönetileceğiyle ilgili bir tablo ortaya çıkarsa, o zaman tabii ki bizim istihbarat örgütümüz onlarla temas edecektir” ifadelerini kullandı.

‘SYKES-PİCOT ANTLAŞMASI’NA KARŞIYIZ DİYENLERİN PLANLAR PEŞİNDE KOŞTUĞUNU GÖRDÜK’

Sykes-Picot Antlaşması’na değinen Çelik, “Bölgemizde terör örgütleri vasıtasıyla bir takım büyük güçler vekalet savaşları veriyor. Geçen gün bir vesileyle bahsettim. Şu anda Türkiye'de görev yapan Amerikan Büyükelçisi de Sykes-Picot Antlaşması ile bölgeye bir sürü istikrarsızlığın geldiği söyleniyor. Anlaşma, bizim bölgemize, bölgemizin gerçekliğiyle ilgili olmayan bir sürü huzursuzluk getirdi. Sosyolojik gerçeklikle bütün örtüşmeyen bir siyasal tablo çıktı. Ama bunun yanı sıra da geçmişte de gördük anlaşmadan memnun olmayanların zaman zaman burnumuzun dibinde bir takım terör devletçileri kurmaya çalıştıklarını da gördük. Amerikan büyükelçisinin açıklamasını bunun dışında tutuyorum tabii. O bölgeye zarar verdiği anlamında bir şey söylüyor. O doğru bir şey. Ama zaman zaman Sykes-Picot Antlaşması’na karşıyız diyen bazılarının bölgemizde başka planlar peşinde koştuğunu gördük. Ona verdiğimiz cevap Cumhurbaşkanımızın kullandığı mottoyla ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ oldu. Nitekim eğer Fırat Kalkanı Harekatı'nı, Zeytindalı Harekatı'nı yapmasaydık sınırımızın dibinde bu terör devletçileri oluşacaktı. Hangi terör örgütü olursa olsun sınırımızın dibinde böyle bir devletçik veya yapı oluşmasına müsaade etmeyeceğiz dedik. Dolayısıyla Suriye'nin toprak bütünlüğüne halel getiren, Türkiye için tehdit oluşturan hiçbir yapıya da burada müsaade etmeyeceğiz” diye konuştu.

‘SALDIRIYA RAĞMEN İSTANBUL’DAKİ MASA DAĞILMADI’

Ukrayna-Rusya Savaşında barış masasının İstanbul’da kurulmasına ilişkin değerlendirmede bulunan Çelik, “Sayın Cumhurbaşkanımız her iki tarafla da, hem Rusya hem Ukrayna tarafıyla da görüşen yegane liderdir. Yani Rusya tarafıyla görüşenler Ukrayna tarafıyla görüşemiyorlar. 3 liderin de söylediği barış masasının İstanbul’da kurulmasıydı. Halledilecek siyasi ve savaşla ilgili konular var. İstanbul’daki toplantıdan bir gün önce büyük bir saldırı oldu. Buna rağmen masa ortadan kalkmadı. Başkan Trump'ın Başkan Zelenski'nin ve Başkan Putin'in İstanbul'da buluşma konusunda iradeleri var. Yani ama şimdi tabii her tarafın söylediği daha olgunlaşması gereken süreçler var. Şu andaki heyetlerin halledeceği işler var. Belki daha sonra Dışişleri Bakanları düzeyinde ya da başka düzeyde halledilecek meseleler var. Yani siyasi konular var. Savaşla ilgili konular var. Barışın nasıl tesis edileceğiyle ilgili konular var. O aşamaya geldikten sonra liderler aşamasına geçilecektir. Şimdi de bakın dikkat edin şu önemli bir husustur. Biliyorsunuz bir gün önce bu İstanbul'daki toplantıdan bir gün önce çok ağır bir saldırı oldu. Ama ona rağmen İstanbul'daki masa yıkılmadı. İstanbul'daki masa ortadan kalkmadı. Yine esir değişimiyle ilgili kararlar alındı. Başka konularda kararlar alındı. Barışın bugün yarın temin edilmesi konusunda bir noktada değiliz. Ama o noktaya doğru adım adım gittiğimiz bir iradeye işaret ediyor” diye konuştu.

‘BAYRAMDAN SONRA İLK TOPLANTI YAPACAĞIZ’

Yeni Anayasa’ya ilişkin partinin taslağının bulunduğunu vurgulayan Sözcü Çelik, “Bizim partimizin aslında anayasa, yeni bir anayasa yapılması konusunda iyi bir tecrübesi var. Geçmişte biz yıllar boyunca çalıştık. Birçok anayasa taslağımız da var. Gelecek nesillere bir borçtur bu, yeni anayasanın yapılması. Yeni Türkiye'nin bir bakıma nüfus kimliği olması bakımından, nüfus cüzdanı olması bakımından. Bunu söyleyince konuyu bambaşka yerlere çekiyorlar. Yani çeşitli işte müzakereler, pazarlıklardan falan bahsediyorlar. Onlara karşı tek prensibi söyleyeyim detay vermeden. Her ne olursa olsun bizim buradaki ilkemiz tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak ilkesidir. Yeni anayasayı bu çerçevede yapacağız. Bu çerçevenin dışında çıkan bir arayışımız kesinlikle söz konusu değil. Yani bunu bize yakıştıranlar yanlış işler yapıyorlar. Biz iktidara geldiğimiz günden beri anayasa meselesi konuşuluyor. Partiler ziyaret edildi. Mecliste komisyon kuruldu. Defalarca taslaklar çıktı. Akademisyenler toplantı yaptı. Partiler destek verdi. Dolayısıyla buna yoğun bir mesai ve emek vereceğiz arkadaşlar. Bayramdan sonra da ilk toplantı yapacağız” diye konuştu.(DHA)

FOTOĞRAFLI