Genel

Elazığ'da 7'nci Uluslararası Dirençlilik Kongresi başladı

Tekin YALÇINKAYA/ELAZIĞ, (DHA)- ELAZIĞ Fırat Üniversitesi'nin ev sahipliğinde bu yıl 7'ncisi düzenlenen ve 15 Ekim'e kadar sürecek 'Uluslararası Dirençlilik Kongresi', 'Geçmişten Ders Alarak Yeniden Yapılanma' temasıyla başladı.

Fırat Üniversitesi ev sahipliğinde, '7'nci Uluslararası Dirençlilik Kongresi' düzenlendi. 'Geçmişten Ders Alarak Yeniden Yapılanma' temasıyla afet yönetimi, toplumsal dayanıklılık, şehir planlaması ve sürdürülebilir kalkınma gibi konuların ele alındığı ve 3 gün sürecek kongrede paneller, sunumlar ve çalıştaylarla akademisyenler, bilgi ve deneyimlerini paylaşacak. Kongrenin açılışına Vali Numan Hatipoğlu, Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim ve Afet Politikaları Başkan Vekili ve Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, AFAD Afetlere Müdahale Genel Müdürü Dr. Sadi Ergin, Fırat Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Yılmaz, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nurcan Meral Özel ve Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı Türkiye Ofisi Başkanı Daisuke Watanabe katıldı.

Programda konuşan Fırat Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kürşat Esat Alyamaç, Türkiye’nin afetlerle mücadelede dirençli bir toplum inşa etmesi gerektiğini ifade ederek, “Elazığ'ın kalbinde hala 24 Ocak 2020 depreminin derin izlerini taşıyoruz. Ve yine hepimiz kalbimizde 6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş'ta 2 defa meydana gelen ve daha sonra bölgede oluşan depremlerin acısını unutmadık. O günlerde bir milletin acıda nasıl kenetlendiğini, en büyük sıkıntılar içinde bile nasıl el ele verdiğini hep birlikte gördük. O enkazların altında sadece canlarımız değil, hepimizin kalbinden bir parçayı yitirdik. Afet deyince aklımıza hep deprem geliyor ama maalesef ülkemizde sadece deprem yok. Sele giden toprağımızla, yanan ormanda, yanan hayvanlarla canımız yanıyor. Dolayısıyla biz dirençli, afete dirençli bir Türkiye oluşturmak zorundayız. Afetlere maruz bir coğrafyada yer almak bizi afetlere mecbur kılmıyor aslında. Bizi afetlerle mücadele etmeye, tedbir almaya mecbur kılıyor” dedi.

'TERCİH DEĞİL, GEREKLİLİK'

Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim ve Afet Politikaları Kurulu Üyesi ve Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nurcan Meral Özel, iklim değişikliği, kentleşme ve nüfus yoğunluğunun doğal afetlerin etkisini artırdığını belirterek, "Günümüzde iklim değişikliği, kentleşme ve nüfus yoğunluğu gibi etkenler ülkemizde de doğal afetlerin etkilerini arttırmaktadır. Ülkemiz depremler, depremleri izleyen ikinci afetler gibi tsunamiler, heyelanlar, bunun yanında seller, yangınlar, bunlar da son yıllarda biliyorsunuz ilave oldu. Bu çoklu tehlikelerin etkisinde olup böyle bir coğrafyada yaşadığımız için bizim için dirençlilik bir tercih, bir seçenek değil, bir gerekliliktir. Yaşadığımız tüm afetler ve doğa olayları hepsi bize afet öncesi güçlü olmamız gerektiğini anlatıyor" diye konuştu.

Türkiye Sigorta Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Taha Çakmak, sigortalılık bilincinin afetlere karşı direncin önemli bir unsuru olduğunu belirterek, "2023 yılında ülkemizi yasa boğan deprem, Rabb'im bir daha göstermesin, asıl felaketi sadece binalarımızı değil, hayatlarımızı, ekonomimizi ve toplumsal danışma gücümüzle sınadı. Çok şükür bu zorlu sınavdan da güçlenerek çıktık ülkece. Bu süreçte gördük ki afetlerden mücadele edilen en etkin yol güçlü bir toplumsal bilinç ve gördük ki sigortalılık bilincini artırmak dirençliğin en önemli parçalarından birisi. Çünkü sigortalı olmak, afet anında kayıpları telafi etmenin ötesinde yeniden ayağa kalkabilmenin, hayata güvenle devam edebilmenin en güçlü teminatı. 2023 yılında yaşadığımız büyük deprem sonrasında, Türkiye sigorta olarak elimizi taşın altına koyarak gerek hasar ödemelerinde gerekse sosyal sorumluluk projelerinde depremzedelerimizin yanında yer alan vatandaşlarımızı yükünü hafifletmeye gayret ettik" dedi.

'AFETLERE KARŞI TOPLUM TEMELLİ HAZIRLIK ÖNEMLİ'

Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz ise afetlere karşı toplum temelli hazırlığın önemli olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

"Bir başka alan daha var, toplum temelli hazırlık, toplum temelli direnç. İşte burada topyekun mücadeleyi arttırmaya daha fazla ihtiyacımız var. Bizim ne olursa olsun, ilkokul ve ortaokuldaki çocuğumuza, lisedeki gencimize, üniversitedeki gençlerimize ve bütün topluma, aile bazında afete dirençli bir toplum olmak anlamında ulaşmamız gerekiyor. Çünkü bu aslında bir taraftan da bir kontrol. Bir denetim mekanizması. Siz ne kadar devlet olarak yapı stoğunu denetlemekle uğraşsanız da bir şekilde o evi alan, o evi kiralayan kişinin denetiminden daha büyük bir denetim yapamazsınız. Bizim oturduğumuz evi güvenli hale getirmemiz, bir evi kiralarken, bir evde otururken o evin güvenliğiyle alakalı belgeleri kontrol etmemiz çok çok önemli. Bizim herhangi bir afet döneminde, sadece depremde değil. Selde, yangında nasıl hareket edeceğimizi bireysel olarak bilmemiz bizim kendimizi korumamız için önemli. Daha Kartalkaya yangınını yeni yaşadık, hafızalarımız taze. Evet orada birçok ihmal üst üste gelmiş ama günün sonunda bireylerin pencerelerini açması ya da binayı terk eden kişinin kapıyı açık bırakarak oksijenin içeriye girip yangının büyümesine sebep olduğunu da hepimiz aslında beraber yaşadık. Dolayısıyla topyekun mücadele dediğimizde, toplum temelli dirençlilik dediğimizde önce kendimizden başlayacağız. Dolayısıyla biz bu amaçla Türk Kızılay olarak bir toplum temelli eğitim kampanyasını 2025 yılı itibarıyla başlattık aslında. Bu sene 1,5 milyon kişiye ki bunu başlangıç olarak söylüyorum ulaşmayı hedefledik. Daha yılın sonuna gelmeden 1,5 milyon sayısını yakaladık. Bunu düzenli bir program haline getirerek her sene 2 milyon, 2,5 milyon, 3 milyon şeklinde arttırarak bu eğitimlerin toplum temelli olması ve herkesin önce kendi güvenliğiyle alakalı bilinçlenmesi anlamında bunu yaygınlaştırmak üzere uğraşıyoruz."

Vali Numan Hatipoğlu ise konuşmasında afetlere karşı hazırlıklı olmanın, toplumun her kesiminde farkındalık oluşturmanın ve dirençli şehirler inşa etmenin önemini vurguladı. Kongre, 15 Ekim’e kadar çeşitli oturumlarla devam edecek. (DHA)