Gizem CENGİL-Mikail KARAMAN/ANKARA, (DHA)- ANTALYA'da lise öğrencileri, İstanbul'da bebek ölümlerine neden olan 'Yenidoğan Çetesi'nden etkilenip, prematüre ve hasta bebek ölümlerini azaltmak amacıyla anlık takip ve müdahale imkanı ile hastalıkların erken tespit edilmesini sağlayan yapay zeka destekli kuvöz geliştirdi.
Antalya Kepez Bilim ve Sanat Merkezi 9'uncu sınıf öğrencileri Ceylin Arslan, Hayrunnisa Başkan ve Tunay Denis Diederich, prematüre ve hasta bebek ölümlerini azaltmak amacıyla yapay zeka destekli kuvöz geliştirdi. Öğrenciler, İstanbul'da bebek ölümlerine neden olan 'Yenidoğan Çetesi'nden etkilenip, geliştirdikleri kuvöz projesini, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından düzenlenen 'Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması'nda sergiledi.
'YENİ BİR STANDART GETİRMEYİ HEDEFLİYORUZ'
Projeleri hakkında bilgi veren Hayrunnisa Başkan, "'Yenidoğan Çetesi'nin yaşattıklarının ardından kuvöz sistemlerindeki eksiklikleri fark ettik. Projemizi, yaşananları göz önünde bulundurarak geliştirdik. Mevcut kuvözlerdeki eksiklikleri yapay zeka sistemiyle tamamlayarak yenidoğan bakımına yeni bir standart getirmeyi hedefliyoruz" dedi.
'AKILLI BİLEKLİK İLE BİYOLOJİK VERİLER İZLENİYOR'
Ceylin Arslan ise "Yenidoğan bebeklerde bilirubin maddesi belli bir seviyenin üstüne çıktığında sarılık olarak bilinen hastalık ortaya çıkıyor. Mevcut kuvözlerde sarılık hastalığı, mavi floresan ışık ile tedavi edilebiliyor. Fakat bu ışık kontrolsüz olduğu için yenidoğan bebeklerde bölgesel yanıklara ve gözlerinde kalıcı körlüğe neden olabiliyor. Biz bunun önüne geçmek için giyilebilir ve taşınabilir 'fototerapi yeleği' ürettik. Bu yeleğin içindeki mavi renkler sayesinde bilirubin maddesi sıvı hale geçiyor ve hastalık etkin bir şekilde tedavi ediliyor. Bunun yanı sıra akıllı bilek sistemimizle bebeklerde gerçekleşen biyolojik verileri; nabız gibi direkt olarak izlememiz sağlanıyor" diye konuştu.
'HASTALIKLARI SIFIR TEMAS İLE TESPİT EDİYORUZ'
Kuvöz sisteminin bir diğer özelliğinin de hareketli yatak sistemi olduğunu söyleyen Arslan, "Yenidoğanlar çok fazla sırtüstü yattıklarında sırtlarında yaralar oluşmaya başlıyor. Fakat yatağa entegre ettiğimiz sensörler yenidoğanı algılayıp, minik minik hareket ettirerek baskı yaralarını önlemiş oluyor. Ayrıca geliştirdiğimiz kuvöz sistemindeki kamerayla acil müdahale yapılması gereken anlarda, yoğun bakım hemşireleri monitöre aktarılan görüntüleri anlık fark ediyor. Hemşireler görüntüler sayesinde anlık müdahalelerini kolaylıkla gerçekleştirebiliyor. Çalışmalarımız esnasında Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden etik kurul onayı aldık. Bu onaydan sonra yenidoğan yoğun bakımlara giderek, ailelerin onayı ile çocuklarımız üzerinde çalışmalarımızı test ettik. Çalışmalarımızdan 3 bin 600 veri elde ettik. Bu verilerle kendimize özgün, dünyada tek olan bir veri tabanı oluşturduk. Bu veri tabanında yapay zekamızı eğittik. Kameramız bebekleri izliyor; bu sırada sarılık ve dolaşım hastalıklarını sıfır temas ile yüzde 99,7 doğruluk oranıyla tespit ediyoruz" dedi.
'SU YATAĞI İLE OMURGA VE KEMİK GELİŞİMİ DESTEKLENMİŞ OLUYOR'
Ayrıca mevcut kuvöz sisteminde bazı eksiklikler olduğunu dikkat çeken Arslan, "Yenidoğan yoğun bakımlarında ışıkların kapanmaması, karanlıkta salgılanan hormonların önüne geçiyor diyebiliriz. Yapay zeka destekli entegre karartma sistemimiz, hormonların daha etkili şekilde salgılanmasına yardımcı oluyor. İçerisinde yer alan gün ışığı lambası sayesinde de ayrıca bebeğin yüz ifadeleri ve ten rengi izlenebiliyor. Kemik gelişimi tamamlanmayan prametüreler için de su yatağı sistemimiz ile kemiklerde oluşan hasarın önüne geçiyoruz. Su yatağı ile omurga ve kemik gelişimi desteklenmiş oluyor" diye konuştu. (DHA)