Genel

Serebral palsili Özlem, kitaplarla hayata tutundu

Gizem CENGİL-Canberk ÖZTÜRK/ANKARA, (DHA)- ANKARA'daki Etlik Şehir Hastanesi'nde tedavi gören doğuştan serebral palsi hastası Özlem Söğüt (26), küçük yaştan itibaren okuduğu yüzlerce kitaptan sonra kendi şiir kitabını yazdı. İkinci kitabı için çalışmaya başlayan ve 2 üniversitede eğitimini sürdüren Söğüt, "Kitaplarımı dünyaya duyurmak, insanların kalbinde bir yer etmek istiyorum" dedi.

Gaziantepli ailenin 6 çocuğundan 5'incisi Özlem Söğüt'e, doğum sırasında beyninin oksijensiz kalması nedeniyle serebral palsi teşhisi konuldu. Tekerlekli sandalyeyle hayatını sürdüren, el ve kollarını da kısıtlı kullanabilen Söğüt, anne ve babasının desteğiyle eğitim hayatını sürdürdü. Liseyi açıktan bitiren Söğüt, küçük yaştan itibaren sayısız kitap okudu. Şu anda Anadolu Üniversitesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Atatürk Üniversitesi’nde de Çağrı Merkezi Hizmetleri Bölümü'nde okuyan Söğüt, geçen yıl aralık ayında annesinin telefonunu kullanarak şiir kitabı yazdı. 'Kuğunun Kırık Kanatları’ isimli şiir kitabından sonra da Söğüt, roman yazmak için çalışmaya başladı.

'HAYALİM OLAN YAZARLIK KARİYERİME BAŞLADIM'

Söğüt, okul sürecinde çok sıkıntılar çektiğini belirterek, "İlkokul yıllarımı annemin kucağında gidip geldim. Ortaokulun son 2 yılında ise akülü sandalyem ile okula gittim. Liseyi annemin ısrarı ile açıktan okumak zorunda kaldım. 4 yıllık lise dönemini başarılarım sayesinde 3 yılda tamamladım. Anneme bu noktada teşekkür ediyorum. Şu anda iki üniversitede eğitimimi sürdürüyor. Artık en büyük hayallerimden biri olan yazarlık kariyerime başladım. Bu alanda da çok mutluyum. Biraz zorluklar yaşıyorum ama olsun. Bence buna da değer. Kasılmalarımdan dolayı elim kalem tutamadığı için annemin küçük dokunmatik bir telefonu ile sesli komut ile yazmaya başladım. Elim kalem tutsa da çok karışık yazıyordum. Bu sebeple üniversiteye kadar kalem tutamamıştım. Şu an elimde olan dokunmatik telefonum ile bir roman yazmaya başladım. O küçük telefon ekranında bile yazı yazarken tart, düşün, ekle, çıkar derken baya yoruluyorum. Ama halime şükürler olsun" diye konuştu.

'UNUTULMAYAN BİR YAZAR OLMAK İSTİYORUM'

Söğüt, küçük yaştan itibaren kitap okuduğunu söyleyerek, "Hastanelerde tedavi gördüğüm süreçlerde bol bol kitap okurdum. Başlarda az sayfalı kitaplardan başladım. Ardından çok sayfası olan kitapları bitirmeye başladım. Ankara’ya ilk tedaviye geldiğim esnada benim için kalın olan ‘Keloğlan ve Masalları’ adlı kitap vardı. Onu bir hafta içerisinde bitirdim. Hastanede annem uyurdu, ben gece yarısına kadar kitap okurdum. Bütün azmim bundan da gelebilir. Kitapların bana farklı hayatların kapılarını arayacağını hiç tahmin edemezdim. Çünkü onları okuyunca kendi dünyamdan sıyrılıp bambaşka bir dünyaya kapılar açılıyormuş gibi kendimi bambaşka bir dünyaya ait hissederdim. Çektiğim bütün acılardan, içinde bulunduğum bütün sıkıntılardan, üzüntülerden sıyrılırdım. O kitaptaki olayları yaşamak için bir anda gerçek dünyadan sıyrılıp, o dünyaya ait olmanın gerektiği için bir anda ben kendimi kaybederdim. Bu süreç 15 yılda kelime dağarcığımı geliştirdi. 15 yılın sonunda bu bilgiler ile kendi içimi döktüğüm bir şiir kitabı yazacağım aklıma gelmezdi. Kitaplarımı dünyaya duyurmak, insanların kalbinde bir yer etmek istiyorum. 13 yaşından beri tek hedefim buydu. Raflarda tozlanacak kitaplar değil, unutulmayan bir yazar olmak istiyorum" dedi. (DHA)