Bayram AYHAN/BATMAN, (DHA)- İSRAİL’in, Gazze’ye gitmek için yola çıkan Küresel Sumud Filosu'na saldırıp alıkoyduğu aktivistlerden Uzman Doktor Abdülaziz Yalçın, “Bu süreçte yaşadığımız, verdiğimiz bedel Filistinlilerin verdiği bedelin yanında milyarda bir bile değil. Sözü edilmesi gereken bir şey değil. Bu bir kahramanlık veya haşa mücahitlik falan da değil. Gerçek kahramanlar Filistin halkının kendisi. Bu kadar katliama rağmen, hastane bombalamalarına rağmen direnen, umudunu kaybetmeyen, bütün ailelerini kaybeden Filistin halkının kendisi” dedi.
İsrail'in, Gazze'ye yardım götüren Küresel Sumud Filosu'ndaki içerisinde 38 kişinin olduğu Sirius gemisine saldırarak alıkoyduğu aktivistlerden Uzman Doktor Abdülaziz Yalçın, memleketi Batman'a döndü. İstanbul'dan hava yolu ile kente gelen Yalçın'ı, Batman Havalimanı’nda ailesi, yakınları ve vatandaşlar coşkuyla karşıladı. Filistin bayrakları, tekbirler ve ‘Kahrolsun İsrail’, ‘Özgür Filistin’ sloganlarıyla karşılanan Yalçın’a, çiçek takdim edildi.
‘TERÖRİST MUALEMESİ YAPARAK, CEZAEVİNE GÖTÜRÜLDÜK’
Burada konuşan Yalçın, silahsız olmalarına rağmen filodaki gemilere baskın yapıldığını ve terörist muamelesi gördüklerini ifade ederek, “Dünyanın gözü önünde canlı yayınlanan bir soykırım yaşanıyor. Bu soykırıma karşı devletler üzerine düşeni yapmıyor bildiğiniz gibi. İsrail'e karşı vermeleri gereken tepkiyi vermeyip, ellerinden geleni yapmadıkları için iş halklara, sivil toplumlara kalmış durumda. Bunların hepsinin birleşmesiyle oluşmuş olan yine tamamen sivil, hiçbir devletin desteği olmadan, amatör, kendi imkanlarıyla oluşturdukları bir filo oldu. İspanya'dan, İtalya'dan, Yunanistan'dan, Tunus'tan gemilerle gitme kararı alınmıştı. Bunun hazırlığı uzun süredir yapılıyordu. Bunun için çalışıldı ve oraya gitmek için uzun süre beklenildi. 30 Ağustos'ta buradan Tunus'a gittim. Oradaki süreç uzun sürdü. Sabotajlar yaşandı. Birçok ülkeden farklı görüşte, farklı inançta insanın sadece vicdan odaklı olarak yapmaya çalıştığı bir organizasyon. Sürekli sekteye uğramasına rağmen, sabotajlara rağmen başarılı olarak yola çıkabildi. Tunus'tan 13 Eylül'de yola çıktık. Denizde İspanya'dan yola çıkmış bir gemiyle. Ondan sonra 1 Ekim'de İsrail askerleri tarafından uluslararası sularda tamamen sivil, silahsız, vicdan odaklı bir hareket olmamıza rağmen teknemize askerler tarafından baskın yapıldı. Bizi zorla Aşdod Limanı’na götürdüler. Oradan sanki teröristmiş gibi, asıl terörist kendileri olmasına rağmen, terörist muamelesi yaparak cezaevine götürülüp sonrasında ise bu sürece geldik” dedi.
‘GÜZEL YÜREKLİ VİCDANLI İNSANLARIN KATILDIĞI BİR EYLEMDİ’
Ülkelerin artık üzerine düşeni yapması gerektiğini belirten Yalçın, “Bu süreçte yaşadığımız, verdiğimiz bedel Filistinlilerin verdiği bedelin yanında milyarda bir bile değil. Sözü edilmesi gereken bir şey değil. Bu bir kahramanlık veya haşa mücahitlik falan da değil. Gerçek kahramanlar Filistin halkının kendisi. Bu kadar katliama rağmen, hastane bombalamalarına rağmen direnen, umudunu kaybetmeyen, bütün ailelerini kaybeden Filistin halkının kendisi. Bu dava onların davası ve bu onların davası bütün dünyanın vicdanlı halklarını uyandırdı. Gittiğimiz bu sefer aslında dini bir sefer değildi veya Müslümanların tertip ettiği bir sefer değildi sadece. Dünyanın dört bir yanından 44 ülkeden aktivistin katıldığı, güzel yürekli vicdanlı insanların katıldığı bir eylemdi. Tamamen insan hakları için, yapılan katliamlara vicdanları katlanamadığı için yola çıkan, hayatlarını riske atan insanlardı. Ülkelerin artık üzerine düşeni yapması lazım. İsrail ile olan ilişkilerin bitirilmesi lazım. Petrol sevkiyatının, ticaretin durdurulması lazım. Hangi görüşten olurda olsun, hangi dil, din, ırktan olursa olsun bu soykırımı durdurması lazım. Bu soykırım devam ettikçe Filistin halkı kanını, canını kaybediyor ama bizde insanlığımızı, vicdanımızı kaybediyoruz. Filistin halkından, orada, sahilde bekleyen çocuklardan özür diliyorum. Onlara yetişemedik. Onlara ulaşamadık. Ümitle bizi bekliyorlardı. Ulaşamadık ama hala Akdeniz'de sefere devam eden gemiler var. Vicdan gemisi var. Onunla birlikte tekneler var. Gözümüzün bunların üzerinde olması lazım. Bu direnişin devam etmesi lazım. Sumud direniş demek zaten. Filistin halkının vazgeçmeyişinden 80 yıldır her kaybedişinde daha güçlü direnmesinden ilham almamız lazım. Bizim de daha güçlü her seferinde bu yola devam etmemiz lazım” diye konuştu. (DHA)