DİYARBAKIRLILAR, FESİH KARARINDAN MEMNUN
Terör örgütü PKK’nın silah bırakma ve kendini feshetme kararının ardından, Sur ilçesinde Gazi Caddesi’nde ve Ulu Camii önünde çok sayıda kişi halay çekti. Türkiye’nin ekonomik olarak çok rahatlayacağını ifade eden vatandaşlardan Erdal Ihlamur, “PKK’nın silah bırakmasını saygıyla karşılıyoruz. Bu karara devlet gerekli adımları atacaktır. İnsanlar ölmesin. Barış olsun. En kötü barış, en iyi savaştan iyidir. Halkın beklentisi de bu yöndeydi. Bundan sonra insanlar ölmeyecek, güzel şeyler olacak. Türk olsun, Kürt olsun ölümün rengi ve ırkı yoktur. İnşallah bu ülkeye kan ve gözyaşı gelmez. Barış ve birlik içinde bu ülkeyi ilerleteceğiz. Savaş durursa Türkiye ekonomik olarak çok rahatlayacaktır” dedi.
‘İNSANLAR ÖLMESİN, ANNELER AĞLAMASIN’
Vatandaşlardan Abdullah Emre Soygan, Türk ve Kürtlerin ezelden beridir kardeş olduğunu ifade ederek, “İyi karşılıyorum çünkü artık bu ülkede savaş olmasın. İnsanlar ölmesin, anneler ağlamasın. Kan dökülmeye gerek yok. Sonuçta hepimiz bu ülkenin vatandaşlarıyız” diye konuştu.
Vatandaşlardan Ramazan Karadağ ise geç kalınan bir karar olduğunu belirterek, “Çok şükür oldu ve bitti. Milletteki mutluluğu ve sevinci ortadadır. Geç kalınmış ama gereken bir şeydi. Hepimiz bu işten bezdik. Bu süreçte hepimizin beklentileri var. Yatırımlar da olacak. Önceden buraya millet gelmeye korkuyordu” ifadelerini kullandı.
TANRIKULU: TARİHİ BİR ZAMANDAN GEÇİYORUZ
Ulu Camii önünde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, tarihi bir gün olduğunu belirterek, “Sonuçta bu topraklar, bu coğrafya, yurttaşlarımız uzun yıllardır büyük acı çekti. Büyük travmalar yaşandı. Türkiye'nin Kürt meselesi noktasında omuzlarımızda büyük bir yük vardı. Bugün itibarıyla artık silahın, çatışmanın, şiddetin ve terörün olmadığı bir dönem başlıyor. Hem Diyarbakır için hem bölge için hem de Türkiye için bu bir tarihi dönüm noktasıdır. Bu meseleyi bilenler, bu acıyı çekenler bunu çok iyi anlarlar ve bilirler. Lütfen bu süreci anlayın. Yurttaşlarımız barış ihtimaline bile büyük değer vermişlerdi. Barış ihtimalinin bir gerçekliğe dönüştüğü bir anı yaşıyoruz. Örgütün kendisini feshetmesi, silahın, şiddetin artık bir yöntem olarak kullanılmayacağının deklare edilmesi tarihi bir dönemdir. Ama aynı zamanda büyük bir yüktür, büyük bir sorumluluktur. Çünkü Türkiye'nin Kürt meselesi çatışma dışında olduğu yerde duruyor. Bunu olduğu yerden kaldırmak, çözmek bizim işimiz olmalı. Her yurttaşımızın işi olmalı. Adım adım ilerlemeliyiz. Ve engellere, provokasyonlara izin vermeden, birlikte siyaset yapmadan, bu işin siyasetini yapmadan ilerlemek zorundayız. Şunu da söyleyeyim. Hem kendi adıma söylüyorum hem de Cumhuriyet Halk Partisi adına söylüyorum. Bu işin bir siyasal ranta dönüşmesine izin vermeyeceğiz. Adalet ve Kalkınma Partisi eğer bu yoldan dönerse bu işin güvencesi bizleriz. Çünkü bir daha çatışma istemiyoruz. Bir daha şiddet istemiyoruz. Bir daha ölüm istemiyoruz. Hiçbir annenin, hiçbir babanın, hiçbir kardeşin, hiçbir yurttaşımızın gözyaşı dökmesini, acı çekmesini istemiyoruz.” (DHA)
Gıyasettin TETİK-Seyfettin EKEN/Diyarbakır,(DHA)