İstanbul

‘Türkiye'de 3 milyon kişi KOAH olduğunun farkında değil'

İSTANBUL, (DHA)- TÜRKİYE’de KOAH’ın 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde görülmesine rağmen, hastaların büyük bir bölümünün tanı almamış durumda olduğuna dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatime Yavuz, "Türkiye’de yaklaşık 3 milyon kişi KOAH hastası, fakat çoğu hastalığının farkında değil" dedi.

Medical Park Bahçelievler Hastanesinden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatime Yavuz, dünyada 3. ölüm nedeni haline gelen Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığının (KOAH), Türkiye’de 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde görülmesine rağmen, hastaların büyük bir bölümünün tanı almamış durumda olduğuna dikkat çekti. KOAH’ın, kelime anlamıyla Kronik (Müzmin) Obstrüktif (Tıkayıcı) Akciğer Hastalığı olduğunu belirten Uzm. Dr. Fatime Yavuz, hastalığı "nefes yollarında mikroplarla oluşmayan, bir iltihaplanmaya bağlı oluşan ilerleyici bir akciğer hastalığı" olarak tanımladı.

‘AMFİZEM VE KRONİK BRONŞİTİN BİRLEŞİMİ’

Uzm. Dr. Yavuz, KOAH'ın amfizem ve müzmin bronşitin ortak adı olduğunu belirterek bu iki durumu şöyle açıkladı: "Bu iltihap, akciğerdeki küçük hava odacıklarının harabiyeti (amfizem) sonucu hava yollarının daralmasıyla genelde 40 yaş ve üzerinde ortaya çıkar. Hava odacıklarındaki bu değişiklikler kalıcı olur. Ayrıca KOAH’ta küçük havayolları mikrobik olmayan iltihap nedeniyle şişer, balgam üreten bezlerin aşırı çalışması sonucu balgam miktarında artış olur. Bu bulgular ise ‘Kronik bronşit’ olarak tanımlanmıştır."

‘SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARINDA EN SIK GÖRÜLEN 3. ÖLÜM NEDENİ’

Hastalığın görülme sıklığının 40 yaş üstü yetişkinlerde yüzde 15-20 olduğunu belirten Uzm. Dr. Yavuz, istatistiklerin ciddiyetini vurguladı: "Bir diğer deyişle toplumumuzda 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH vardır. Türkiye’de yaklaşık 3 milyon kişi KOAH hastası, fakat çoğu hastalığının farkında değildir. KOAH dünyada yılda 2.9 milyon ölüme neden olmaktadır. Günümüzde dünyada 3. ölüm nedeni haline gelen KOAH, tüm ölümlerin de yüzde 5.5’inden sorumludur. Türkiye’de de solunum sistemi hastalıkları en sık görülen 3. ölüm nedenidir ve bu ölümlerin de yüzde 61.5’i KOAH nedeniyledir."

‘EN ÖNEMLİ NEDEN SİGARA, ANCAK TEK NEDEN DEĞİL’

KOAH’ın en önemli nedeninin sigara kullanımı olduğunu belirten Uzm. Dr. Yavuz, "Aktif sigara içenlerin yaklaşık yarısında yaşam boyu KOAH gelişme riski bulunur" dedi.

Uzm. Dr. Yavuz, sigara dışında kalan diğer risk faktörlerini ise şöyle sıraladı:

“Hava kirliliği, mesleki toz ve kimyasal madde maruziyeti

“Ev içi duman (özellikle kömür veya odun sobası kullanımı)

“Pasif içicilik (Uzun süre sigara dumanına maruz kalma)

“Genetik yatkınlık (‘Alfa-1 antitiripsin eksikliği’ denilen genetik bir bozukluk, sigara içilmese bile kişiyi savunmasız hale getirebilir)”

‘KOAH SİNSİ İLERLİYOR’

Uzm. Dr. Yavuz, hastalığın başlangıçta sinsi olduğunu belirterek, "Hastalar genellikle öksürük, balgam ve merdiven çıkarken nefes nefese kalma gibi belirtileri önemsemez. Bunları sigaraya bağlar, ancak zamanla bu şikâyetler artar, günlük aktiviteler bile zorlaşır. Erken tanı konulduğunda hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir" dedi.

KOAH tanısında en temel yöntemin Solunum Fonksiyon Testi (SFT) olduğunu belirten Uzm. Dr. Yavuz, bu testle hastanın nefes alma ve verme kapasitesinin ölçüldüğünü ifade etti.

‘HASTALIĞIN İLERLEMESİ DURDURULABİLİR’

Hastalığın tamamen tedavi edilemez olduğunu ancak ilerlemesinin durdurulabileceğini vurgulayan Uzm. Dr. Yavuz, tedavi adımlarını şöyle özetledi:

"En etkili adım sigaranın bırakılmasıdır. İnhaler (nefes yoluyla alınan) ilaçlar, akciğerdeki daralmayı azaltır. İleri evre hastalarda oksijen tedavisi ve pulmoner rehabilitasyon programları (nefes egzersizleri, kas güçlendirme çalışmaları) ile yaşam kalitesi artırılır."

‘SİGARAYI BIRAKMAK HAYAT KURTARIR’

Uzm. Dr. Fatime Yavuz, KOAH hastalarının yaşam kalitesini artırmak için yapması gerekenleri şu şekilde sıraladı: "Sigara ve dumanlı ortamlardan uzak durmak, düzenli egzersiz yapmak, hava kirliliğinin yoğun olduğu günlerde dışarı çıkmamak, grip ve zatürre aşılarını yaptırmak ve doktor kontrolünü aksatmamak çok önemlidir."

Beslenmenin de tedavide kritik rol oynadığını belirten Uzm. Dr. Yavuz, "Aşırı kilo nefes darlığını arttırırken, zayıflık da kas gücünü azaltır. Protein açısından zengin, taze meyve ve sebze içeren bir diyet önerilir. Ayrıca, bol sıvı tüketimi, balgamın daha kolay atılmasına yardımcı olur" diye konuştu.