Genel

Unutulmaya yüz tutmuş geleneksel nakış işlemelerini dokuyup, geleceğe taşıyor

Kadir ÖZEN/İZMİR, (DHA)- İZMİR'de yaşayan, uzman arkeolog Tolga Özaltın (32), geleneksel nakışlar üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı olarak 'Hesap İşi Sanatçısı' ünvanına layık görüldü. Unutulmaya yüz tutan nakışı geleceğe taşımak istediğini belirten Özaltın, "Özellikle geleneksel nakış konusunda çalışıyorum. Osmanlı'dan günümüze gelmiş nakışların replikalarını üretiyorum ya da desenlerini işliyorum" dedi.

Kentte yaşayan uzman arkeolog Tolga Özaltın, çocukluk yıllarından itibaren anneannesi gibi aile büyükleriyle çok fazla vakit geçirmesi nedeniyle nakışa merak sardı. İşinden artakalan zamanda nakışa yönelen Özaltın, bu alanda uzmanlaştı. 2024 Mayıs ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı ünvanını almak için başvuruda bulundu. Ankara'da düzenlenen kurulda, Tolga Özaltın'a, 'Hesap İşi Sanatçısı' ünvanı verildi. Karabağlar Halk Eğitim Merkezi'nde usta öğretici olabilmek amacıyla sertifika almak için eğitimlere katılan Özaltın, "Nakış maceram çocukluğumdan başladı. Ailemde de altyapısı bulunuyor. Anneannemin annesi, ipek böcekçiliğinin yetiştiriciliği aşamasından itibaren bu işin içindeydi. Üniversiteye gidene kadar aile arasında nakış tekniklerini gördüm. Ancak nakış kursuna girince işi detaylıca öğrendim. Sonrasında da halk eğitim merkezinde kendimi geliştirmek için kurslara da katıldım. Bu işi bir meslek olarak yapabileceğimi öğrenince de yeni bir süreç başladı" ifadelerini kullandı.

GELENEKSEL NAKIŞI BUGÜNE TAŞIYOR

Genellikle nakışın kadın işi olarak bilindiğini ancak nakışın bir sanat olduğunu dile getiren Tolga Özaltın, "Sanatın cinsiyeti yoktur. Baktığımız zaman, Osmanlı Dönemi’nde bile çok sayıda erkek sanatçı mevcut. Evliya Çelebi'nin anlattıklarına göre, Kapalı Çarşı'da 65 erkek nakış sanatçısı varmış. Bu kişilerin işlemeler ürettiklerini biliyoruz. Benim için nakış, dış dünyadan kaçış demek. Nakış yaparken, kendime odaklanıyorum. Gayem geçmişi yaşatmak. Özellikle geleneksel nakış konusunda çalışıyorum. Yani Osmanlı'dan günümüze gelmiş nakışların, replikalarını üretiyorum ya da desenlerini işliyorum. Kurslara katılım gösterdikten sonra usta öğretici belgesi alacağım. Bu sanatı gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla sonrasında bir vazife üstleneceğim" diye konuştu.

Karabağlar Halk Eğitim Merkezi Müdürü Fatma Demirci ise "Merkez olarak unutulmaya yüz tutmuş mesleklerimizi ve kültürümüzü geleceğe taşımak bizim en önemli görevimiz. Ayrıca buradaki kurslara çoğunluk olarak kadın kursiyerlerimiz katılmakta. Meslek edinip, sosyal hayata katılarak istihdam sağlanmaktadır. Bu yönden de gururluyuz" dedi. (DHA)