GÜNDEM

İstanbul - Bakan Memişoğlu: Gazze'de yaşanan büyük insani trajediyi göz ardı edemeyiz

Esra GÜNTEPE - Fırat ALKIZ / İSTANBUL ( DHA) - SAĞLIK Bakanı Kemal Memişoğlu Şişli'de 3'üncü Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi'nin açılış programına katıldı. Bakan Memişoğlu, "Bugün burada insanlığa şifa sunan yolları konuşurken, Gazze'de yaşanan büyük insani trajediyi de göz ardı edemeyiz. En temel hak olan yaşam hakkının ihlal edildiği, hastanelerin ve sağlık çalışanlarının hedef alındığı, ilaç ve tedaviye erişimin engellendiği bu tablo, yalnızca bölgenin değil, insanlığın ortak vicdanını derinden yaralamaktadır" dedi.

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu Lütfi Kırdar Kongre Merkezinde 3'üncü Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi'nin açılış programına katıldı. Program, Sağlık Bakanlığı ve Uluslararası Sağlık Hizmetleri (USHAŞ) iş birliği ile gerçekleştirildi. Açılış programına Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ile birlikte Japonya Türkiye Büyükelçisi Katsumata Takahiko, Azerbaycan Sağlık Bakan Yardımcısı lgar Gasimov, Bulgaristan Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Angel Ivanov Kunchev, Moğolistan Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Dr.Ochirbat Dagvadorj, ,Gürcistan İş, Sağlık ve Sosyal İşler Bakanı Mikheil Sarjveladze, Suriye Sağlık Bakanı Dr. Musaab Nazzal ve sektör temsilcileri katıldı. Program 'Sağlıklı Türkiye Yüzyılında', bütüncül tıp yaklaşımıyla sağlık hizmet sunumuna yapmış oldukları katkılardan dolayı en başarılı 10 hastane yöneticisine plaket takdimi gerçekleştirildi. Öte yandan aynı hastanelerin en başarılı Geleneksel ve tamamlayıcı tıp birimi hekimlerine ise Teşekkür Belgesi takdimi yapıldı. Bakan Memişoğlu, bu yıl sadece devlet hastanelerini kapsayan ödül törenine önümüzdeki yıllarda üniversite hastaneleri, özel hastaneler ve vakıf hastanelerinin de katılabileceğinin müjdesini verdi. 3'üncü Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi 5 Ekim 2025 tarihine kadar ziyaretçilerini ağırlamaya devam edecek.

'84 GETAT UYGULAMA MERKEZİ, 2 BİN 160 UYGULAMA ÜNİTESİ, 26 BİNİ AŞKIN SAĞLIK PERSONELİ'

Programda konuşan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Kadim medeniyetimizin bize miras bıraktığı şifa geleneğini, modern bilimin imkânlarıyla yeniden yoğurarak insanlığın hizmetine sunduğumuz 3. Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi’nde, sizlerle birlikte olmaktan büyük bir onur ve memnuniyet duyuyorum. Sağlık, yalnızca hastalıkların tedavisi değil, bireyin, toplumun ve çevrenin bir bütün olarak korunması, geliştirilmesi ve geleceğe taşınmasıdır. Bu yaklaşım, Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu Türkiye Yüzyılı vizyonunun sağlık alanındaki karşılığı olan 'Sağlıklı Türkiye Yüzyılı' vizyonumuzun özünü yansıtıyor. Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıbbı insan odaklı ve bütüncül bir anlayışla ele alıyor, koruyan, geliştiren ve üreten sağlık modelimizle tam bir bütünlük kuruyoruz. Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği ile bu alana güçlü bir yasal çerçeve kazandırdık. Ayrıca bilimsel temele dayalı, modern tıp ile entegre uygulamalar geliştirmek amacıyla Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) bünyesinde Türkiye Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Enstitüsü (GETAT)'ı kurduk. Bugün geldiğimiz noktada ise 84 GETAT Uygulama Merkezi, 2 bin 160 uygulama ünitesi, 26 bini aşkın sertifikalı sağlık çalışanlarımız ile akupunktur, fitoterapi, mezoterapi, kupa terapisi, hipnoz, apiterapi, refleksoloji, osteropati ve müzikoterapi dahil 15 farklı yöntemi etik ve bilimsel standartlar çerçevesinde vatandaşımızın hizmetine sunuyoruz. Ayrıca, aile hekimlerimizin sertifika almaları hâlinde akupunktur ve fitoterapi gibi uygulamaları doğrudan yapabilmelerini sağlayarak, bu hizmetlerin vatandaşımıza en yakın noktadan güvenli ve erişilebilir şekilde sunulmasının önünü açtık. Bugün itibarıyla 38 aile hekimliği birimimiz sertifikalarını almış ve bu yetkinliğe sahiptir. Böylece hem kayıtlı ve izlenebilir bu uygulamaları yaygınlaştırıyor hem de vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına hızlı ve etkili çözümler sunuyoruz. Amacımız; geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının etkinliğini ve güvenilirliğini, kanıta dayalı bilimsel araştırmalarla desteklemek, ulusal ölçekte klinik rehberler hazırlamak, saha araştırmaları yürütmek ve güçlü veri tabanları oluşturmaktır" ifadelerini kullandı.

‘TIP FAKÜLTELERİMİZDE GELENEKSEL VE TAMAMLAYICI TIBBI MÜFREDATA DAHİL ETMEK İÇİN ADIM ATTIK’

Bakan Memişoğlu, "Bu sayede yalnızca ülkemizde değil, bölgemizde ve dünyada da referans alınabilecek standartları hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda, uluslararası akreditasyona sahip test ve analiz laboratuvarlarını hayata geçirerek tıbbi ürünlerin kalite, güvenlik ve etkileşim profillerini bilimsel temellere dayandırıyoruz. Hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımız için eğitim ve sertifikasyon süreçlerini güçlendiriyoruz. Bu kapsamda, tıp fakültelerimizde geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın müfredata dahil edilmesi için gerekli adımları atmış bulunuyoruz. Bunun yanında, toplum sağlığını koruyan ve geliştiren politikalarla GETAT uygulamalarını bütünleştiriyor; sağlık turizmi ve kültürel miras rotaları ile Anadolu tıbbını uluslararası düzeyde görünür kılmayı hedefliyoruz. Bu çalışmalarımızı yalnızca ulusal ölçekte değil, küresel düzeyde de geliştirmek için Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) başta olmak üzere farklı ülkelerin enstitüleriyle iş birliklerimizi artırıyoruz. Ve büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim ki; DSÖ ile yürüttüğümüz görüşmeler sonucunda, GETAT alanında bir DSÖ İşbirliği Merkezi’nin Türkiye’de açılması için resmi süreci başlattık" dedi.

‘GAZZE’DE EN TEMEL HAK OLAN YAŞAMA HAKKI YOK SAYILIYOR’

Bakan Memişoğlu, "Bugün burada insanlığa şifa sunan yolları konuşurken, Gazze’de yaşanan büyük insani trajediyi de göz ardı edemeyiz. En temel hak olan yaşam hakkının ihlal edildiği, hastanelerin ve sağlık çalışanlarının hedef alındığı, ilaç ve tedaviye erişimin engellendiği bu tablo, yalnızca bölgenin değil, insanlığın ortak vicdanını derinden yaralamaktadır. Bakın bu elimde tuttuğum küçük kâğıttan gemi, Belki kırılgan, belki zayıf görünüyor; ama aslında içinde bir çocuğun yaşama hakkını, bir annenin duasını, bir insanlığın vicdanını taşıyor. Bu gemi, sadece Gazze’ye değil, hepimizin yüreğine sesleniyor. Çocuklar ölmesin, sağlık hakkı engellenmesin, insanlık onuruyla yaşasın. Biz inanıyoruz ki; şifa yalnızca ilaçla değil, kalpten kalbe kurulan köprülerle de taşınır" dedi. (DHA)