Gülseren KARAPINAR- Doğukan YİLMAZ İSTANBUL, (DHA)- SARIYER'deki CHP'nin eski İl Başkanlığı binasında CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat basın açıklaması gerçekleştirdi. Karabat, Dün Ankara'da ne oldu. Esastan ret kararı verildi. Şimdi bu esastan reddin hukuksal işlemleri ayrı bir şey, kayyumu boşa düşürüyor. Ama siyasi etik ve ahlak gereği de yıllardan beri bu partiye görev yapmış birilerinin ilçe başkanlığı yapmış, il başkanlığı yapmış birilerinin o karar çıktığı andan itibaren artık daha fazla ortalığı germemesi gerekir. 'Süremiz zaten kısa' diyor ya. Sürenin bittiğini de bilmesi gerekir. Süre zaten kısaysa kısa bir süre için bu kadar gerginliğe değer mi. Ve ben söylüyorum, 'Gürsel Tekin, kısa bir süre için Gürsel Tekin adını yok etmeye değer mi ifadelereini kullandı.
CHP'nin Sarıyer'de bulunan eski İl Başkanlığı binası önündeki bekleyiş bugün de devam ediyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgüür Karabat il binasında açıklamalarda bulundu.
'BURASI CUMHURİYET HALK PARTİSİ'NİN MALI'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Bugün itibariyle sizin de gördüğünüz üzere Genel Başkanlık Çalışma Ofisimiz halen tüm yurttaşlarımızın katılımına kapalı. İl başkanlarımız, İlçe Başkanlarımız, parti üyelerimiz ve yurttaşlarımız maalesef buraya girme hakkına sahip değiller. Buradaki tartışma aslında ister çalışma ofisi olsun ister İl Başkanlığı olsun tüm yurttaşlara açık olması gerekir kaldı ki, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından gerekli bildirimler gerekli kişilere gerekli kurumlara zamanında yapıldı. İnanılmaz bir ayak diremeyle karşı karşıyayız. Valilik tarafından kanunsuz bir işgalle karşı karşıyayız. Anlamsız bir direnişle karşı karşıyayız. Kendi binamız üzerindeki tasarrufumuzun uygulanmamasını isteniyor. Türkiye'nin bu görüntülere ihtiyacı olmadığını düşündüğümüzden, dün genel başkanınız buraya geldi, heyetleri kabul etti. O sıralarda yine her şey normale dönmüştü. Genel başkanımızın ayrılmasından sonra koşar adım tekrar geri gelerek burası bloke edildi. Bunun hangisinin doğru olduğuna bir karar vermeleri gerekir. O nedenle Cumhuriyet Halk Partisi olarak Genel Başkanlık Çalışma Ofisimizde çalışmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz. Enteresan bir durum var. Burası bir partinin özel mülkü. Birazdan Karabat'a sözü bırakacağım. Çünkü bütün bu parti mülklerinden sorumlu olan genel başkan yardımcımız burada. Burası Cumhuriyet Halk Partisi'nin malı. İstediğimiz her şeyi yapabiliriz. İster çalışma ofisi yaparız. İster Parti Okulu yaparız. İster Akademi yaparız. İster ilçe başkanlığı. İster İl Başkanlığı... Valilik tamamen ayak diretiyor. Kayyum heyeti sanki bundan mutsuzmuş gibi açıklamalar yapıyor. İçişleri Bakanlığı ölüm sessizliğine kapılmış ama gerçek şu; buraya yurttaşlar gelemiyorlar gidemiyorlar. Çalışanlar gelemiyorlar, gidemiyorlar. Partiler gelemiyorlar, gidemiyorlar dedi.
'KISA BİR SÜRE İÇİN GÜRSEL TEKİN ADINI YOK ETMEYE DEĞER Mİ'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, Hem buraya 5 bin polisle girip hem bu barikatları kurdurup 11 kilometre barikat siparişi verdirip hem de 'Bunların kaldırılmasıyla uğraşıyoruz' demek aslında çok inandırıcı bir tutum değil. Samimi bir tutumda değil. Ben Gürsel Bey'le beraber onun ilçe başkanıydım. Ve ben o zaman onu şöyle tanıyordum. Barikatın arkasında partiyi savunan olarak tanıyordum. Bugün barikatın karşısında geçmiş birisi olarak böyle konuşunca çok inandırıcı gelmiyor. Onun ötesinde bir hukuk devletinde yaşıyoruz. Hukuk devletinde medeni hukuk uyan herkes bilir ki eşyanın sahibi kimse tasarruf hakkı ondadır. Eşyanın sahibi Cumhuriyet Halk Partisi ve onu temsil edenler de bugün itibariyle belli. Biz diyoruz ki 'Burası il başkanlığı değil'. Kime söylememiz lazım bunu. Bunu biz bir izine bağlı olarak söylemiyoruz. Bunu bir bildirim hakkımız var. Bunu kime bildireceğiz. Yargıtaya. Peki Yargıtay'a bildirdikten sonra, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirdikten sonra onların ne yapması gerekiyor. İlgili birimlere, İstanbul ilindeki valiliğe yazı yazması lazım. Valinin de bir silsile halinde emniyete bildirim yapması lazım ki il binasını koruması gerekiyorsa il binası neredeyse orayı korumaya alsın. İl binası Bahçelievler'de. Dolayısıyla bir tedbir alması gerekirse oraya tedbir alması gerek. Ama bir ayak diremeyle karşı karşıyayız. Sanki bir şeyi bekleme havasındalar. Sanki bir şeyi bekleme havasında. Böyle gelsin de pazartesi, gelsin de pazartesi. Hani eskiden kara çarşambalar, perşembeler, cumalar oluyor da ekonomik krizde. Öyle bir şey. Ama şunu söyleyeyim artık eskiden bir günü derdik biz 'Kara Perşembe' ekonomik krizlerde anlatırdık. Bugün bu ülkede her gün kara bir gün olarak yaşanıyor. Her gün. Ekonomik anlamda da böyle, siyasi olarak da böyle, hukuksal olarak da böyle. Dolayısıyla bir pazartesi beklemeye gerek yok. Bu toplumun beklemesi gerektiği gün bir pazar. O pazarda sandığın kurulduğu Pazar, onu söylemek isterim. Dolayısıyla sandıktan kaçanların hamleleriyle karşı karşıyayız. Şunu söylemek isterim; biz kararlı ve inatlı bir şekilde mücadeleye devam edeceğiz. Çünkü haklıyız. Haklıyız bunu görüyoruz. Kimsenin hukuka müdahale etmediği alanda kararların nasıl çıktığını görüyoruz. Unutmuşlar bir tane mahkemeyi kenarda müdahale etmemişler. Dün Ankara'da ne oldu Esastan ret kararı verildi. Şimdi bu esastan rettin hukuksal işlemleri ayrı bir şey, kayyumu boşa düşürüyor. Ama siyasi etik ve ahlak gereği de yıllardan beri bu partiye görev yapmış birilerinin ilçe başkanlığı yapmış, il başkanlığı yapmış birilerinin o karar çıktığı andan itibaren artık daha fazla ortalığı germemesi gerekir. 'Süremiz zaten kısa' diyor ya. Sürenin bittiğini de bilmesi gerekir. Süre zaten kısaysa kısa bir süre için bu kadar gerginliğe değer mi. Bu kadar yokuşa değer mi. Ve ben söylüyorum, 'Gürsel Tekin, kısa bir süre için Gürsel Tekin adını yok etmeye değer mi dedi.
'YÜKSEK DİSİPLİN KURULU ÜYELERİ GELEMEDİ AMA PARTİDEN ATILMIŞ KİŞİLER BURAYA ARAÇLA GELDİ'
Karabat, Söyleyeyim ayın 21'inde Kurultay var. Hadi pazartesi bir karar çıktı. Kayyum görevini çarşamba alır en fazla yasal olarak bahsediyorum. Bina girişinden bahsetmiyorum. Geriye kaldı Pazar. Üç gün. Üç güne değer mi. Pazar günü zaten seçim yapacağız. Üç gün sonra da burada seçim yapacağız 24'ünde. Ne yapacağız ondan sonra Dolayısıyla buraya partinin çalışanları giremiyor. Bak partinin çalışanları giremiyor. Ben bugün bizim olduğumuz katı temizleyecek kişilerle ilgili bir sürü görüşme yaparak özel izinle, isimler bildirerek alıyorum. Partinin resmi çalışanları şu ablukanın içine gelip ilk günlerde gelip giremedi. Şimdi o arkadaşlar doğal olarak ücretsiz izin talebinde bulundular. Bakın partinin çalışanları Allah aşkına şuraya gelebilir mi ya. Otobüse binecek, minibüse binecek, polis barikatını geçecek, belki polise karşı karşıya gelecek. Hepsinin çoluğu var, çocuğu var, özel durumları var, bilmem neyi var. Gelebilir mi parti çalışanı buraya Yüksek Disiplin kurulu üyeleri gelemedi. Ama partiden atılmış kişiler buraya geldi. Partiden atılmış kişiler hatta buraya araçla geldi. Parti aleyhine konuşanlar, partinin genel başkanları aleyhine 'Amerikancı' diyenler özel izinle buraya girdi. Özel izinle. Dolayısıyla arkadaşlar, biz dikkatli ve özenli bir şekilde takip ediyoruz. Burası bir kez daha söylüyorum. Partimizin Genel Başkanlık Çalışma Ofisidir. Burada 'çalışmıyorlar' diyorlarsa bakın iki tane genel başkan yardımcısı, bir tane milletvekilimizle beraberce burada çalışıyoruz. Çalışmaya devam ediyoruz. Çünkü çok önemli hazırlıklarımız var. Parti bir program çalıştayı geçirdi. Bu olaylardan dolayı kamuoyunun dikkatine fazla sunamadık ama çok önemli birikimler sağladı. Bunu da pazartesi günden itibaren kamuoyuyla etkin bir şekilde paylaşmaya devam edeceğiz. Paylaşmamız gereken işler artık, Katar'a bir saldırı oldu İsrail'in. Başka işler oluyor. Bizim artık Türkiye'nin milli savunma politikası ile ilgili görüşlerimizi paylaşmamız gerekiyor. Ekonomiyle ilgili aynı şekilde sosyal güvenlikle ilgili aynı şekilde Türkiye'nin Cumhuriyet Halk Partisi üretecek politikalar ihtiyacı var. Biz onları anlatalım. Recep Tayyip Erdoğan da onlara karşılık versin. Onlara cevap versin. Bakalım burada yarışalım. Onlar bizi yeniyorlarsa baş göz üstüne ama böyle barikatla bizi yenemezler şeklinde konuştu. (DHA)