EĞİTİM

İstanbul Esenyurt Üniversitesi'nden ‘21'inci Yüzyılda İnsanlığa Karşı İşlenen Suç: Gazze Soykırımı' paneli

İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL Esenyurt Üniversitesi’nde ‘21’inci Yüzyılda İnsanlığa Karşı İşlenen Suç: Gazze Soykırımı’ başlıklı panel düzenlendi. Panel’de konuşan İstanbul Esenyurt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Özdemir, “Gazze meselesi bizim bir vicdan, bir insanlık görevimiz. Gazze’de yaşananları en güncel ve doğru bilgilerle öğrencilerimize ve personelimize aktararak, Türkiye’de Gazze farkındalığını güçlendirmek istedik. Gazze’de yaşananlar sadece bir coğrafyanın değil, bütün insanlığın vicdanını sınadı. İki yıl boyunca dünyanın gözü önünde işlenen bu soykırım, artık tarihe sadece bir trajedi olarak değil, insanlığın utanç vesikası olarak geçti” dedi.

‘21’inci Yüzyılda İnsanlığa Karşı İşlenen Suç: Gazze Soykırımı’ başlıklı panel İstanbul Esenyurt Üniversitesi’nin Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Panelde; İstanbul Esenyurt Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Cihan Toker, Gazeteci ve Ortadoğu Uzmanı Turan Kışlakçı, Gazeteci Av. Zeki Gümüş, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatih Fuat Tuncer, Uluslararası İlişkiler Uzmanları Dr. Necmettin Mutlu ve Dr. Cihan Günyel konuşmacı olarak yer aldı.

‘GAZZE VİCDAN VE İNSANLIK GÖREVİMİZ’

Panelde değerlendirmelerde bulunan İstanbul Esenyurt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Özdemir, “Paneli planlama sürecimiz, tesadüfen ateşkes sürecine de denk geldi. Ancak biz bu paneli ateşkes öncesinde tasarlamıştık. Amacımız, Gazze gibi içimizi acıtan bir konuda gençlerin doğru ve güncel bilgiye doğru kaynaklardan ulaşmasını sağlamaktı. Gazze meselesi bizim bir vicdan, bir insanlık görevimiz. Orada yaşananları en güncel bilgilerle öğrencilerimize ve personelimize aktararak, Türkiye’de Gazze farkındalığını güçlendirmek istedik. Bu panelde, gençlerimizin hem Gazze’nin tarihçesi hem de güncel gelişmeler ve sosyolojik boyutlar hakkında detaylı bilgi edinmelerini hedefledik. Kamuoyunun yakından tanıdığı, özellikle televizyon ekranlarında bu konuları sık sık gündeme getiren 6 değerli konuğumuzu öğrencilerle buluşturduk. Bu programı yapıyor oluşumuz, Üniversitenin Rektörü olarak beni çok mutlu etti. Aynı zamanda bunu bir sorumluluk olarak görüyorum” diye konuştu.

‘BÜTÜN DÜNYA GAZZE İÇİN AYAĞA KALKTI’

“Gazze’de yaşananlar, hepimizin bildiği üzere kolay şeyler değil” diyen Prof. Dr. Özdemir, “2 yılı aşkın süredir büyük bir soykırım, büyük bir katliam yaşanıyor. Bireysel olarak elimizden fazla bir şey gelmiyor. Görüyorsunuz, bütün dünya ayağa kalktı ama yine de uzun süre bir çözüm üretilemedi. İsrail saldırılarını sürdürdü. Ancak artık tüm dünyanın tepkisiyle birlikte bir ateşkes ortamı sağlandı. Temennimiz, bu ateşkesin kalıcı olması ve geçmişte olduğu gibi bozulmamasıdır. Ateşkes ile birlikte sorun sona ermemiştir. Şimdi asıl görev, bu kırılgan barışın kalıcı hale gelmesini sağlamak, Gazze’deki yaraları sarmak ve adaletin tesisi için çaba göstermektir. İki devletli bir yapının kurulması en büyük dileğimiz. Çünkü tecrübelerimiz gösteriyor ki, kalıcı barışın yolu böyle bir yapıdan geçiyor. Ancak o zaman gönlümüz tam anlamıyla rahat edebilir” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Özdemir, “Geçmişte çok büyük katliamlar yaşandı, on binlerce insan hayatını kaybetti, yüz binlerce kişi evsiz kaldı. Gazze’deki yıkımın boyutu çok büyük. Dileğimiz, bu süreçte Türkiye Cumhuriyeti’nin de katkısıyla oradaki yaraların bir an önce sarılmasıdır. Artık konuşmamız gereken şey, “Bu yaraları nasıl sarabiliriz?” sorusu olmalı. Hastaneler, okullar, evler yeniden inşa edilmeli. İnsanlar için yol, elektrik, su, iş imkanları sağlanmalı. Dünya, nasıl ki İsrail’in saldırılarını durdurmak için ortak bir tavır sergilediyse, şimdi de o yaraları sarmak için birlik olmalı” diye konuştu.

Prof. Dr. Özdemir, “Güçlü bir dayanışmayla Gazze birkaç yıl içinde yeniden inşa edilebilir. Türkiye olarak biz deprem bölgesinde yaraları nasıl kısa sürede sarmayı başardıysak, uluslararası bir iş birliğiyle Gazze’de de bu başarılabilir. Türkiye, bölgesel tecrübesi, insani yardım ağları ve uluslararası ilişkilerdeki ağı sayesinde barışın korunması ve yeniden imar sürecinde öncü olabilir. Sonuç olarak, dileğimiz kalıcı bir barışın sağlanması, iki devletli bir yapının kurulması ve Gazze’deki yaraların en kısa sürede sarılmasıdır” dedi.