Esra GÜNTEPE - Harun ŞAHBAZOĞLU/İSTANBUL,(DHA) - İSTANBUL'da basın toplantısı düzenleyen HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, "Askeri darbenin ürünü olan bir anayasayla 40 yılı aşkın bir süredir, 43 yıldır idare ediliyoruz. Çok farklı siyasi görüşlerden insanlar, hemen herkes bu anayasanın bir darbe anayasası olduğunu ve mutlaka değişmesi gerektiğini söylüyor. Fakat bir türlü siyaset kurumu bir araya gelerek bu anayasayı değiştiremedi" dedi.
İstanbul'da HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, medya kuruluşlarının temsilcileriyle basın toplantısı düzenledi. Zeytinburnu Belediyesi Belgradkapı Sosyal Tesisleri'nde gerçekleştirilen toplantıda gündeme dair öne çıkan başlıklar değerlendirildi. Basın mensuplarının katılımıyla gerçekleştirilen toplantı, açıklamaların ardından soru cevapların alınmasıyla sona erdi.
Basın toplantısında konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, "Bize göre Türkiye artık bu anayasayla yoluna devam etmemeli, edemez. 1980 yılının 12 Eylül'ünde, 3 gün sonra bunun yıl dönümü olacak, bir askeri darbe yaşadık. Bu askeri darbenin ürünü olan bir anayasayla 40 yılı aşkın bir süredir, 43 yıldır idare ediliyoruz. Çok farklı siyasi görüşlerden insanlar, hemen herkes bu anayasanın bir darbe anayasası olduğunu ve mutlaka değişmesi gerektiğini söylüyor. Fakat bir türlü siyaset kurumu bir araya gelerek bu anayasayı değiştiremedi. Bu güne kadar maalesef bu gerçekleşmedi. Bir süredir yeniden bu anayasa, yeni anayasa gündemdeydi. Biz de bununla ilgili farklı toplum kesimlerinde, akademisyenlerden insanlarına, sivil toplum kuruluşları temsilcilerine, fikir ve düşünce insanlardan, gazetecilerden oluşan bir toplulukla önümüzdeki Cumartesi günü, yani 13 Eylül Cumartesi günü, 12 Eylül dabesinin yıl dönümünden bir gün sonra, İstanbul'da Topkapı da bir anayasa çalıştayı düzenliyoruz. Toplumsal mutabakat arayışı ve yeni anayasa ismiyle düzenlediğimiz bu çalıştaya farklı bir tarzlı kesimlerde başta akademisyenler olmak üzere insanları davet ettik. Yeni anayasayla ilgili toplumsal mutabakat arayışıyla ilgili, Türkiye'nin anayasa, yeni bir anayasa ihtiyacının olup olmadığıyla ilgili, bu anayasayı yapma yetkisini kime ait olduğuyla ilgili burada çok değerli akademik görüşler, çok değerli düşünceler paylaşılacaktır" dedi.
'MUTLAKA SİLAHLAR SUSMALI ŞİDDET ASLA BİR HAK ALMA YOLU VE YÖNTEMİ DEĞİLDİR'
Zekeriya Yapıcıoğlu, "Önce terörsüz Türkiye denildi sonra mecliste bir komisyon kuruldu silah bırakma çağrısı, örgütün kendi kendini feshetmesi ve sembolik de olsa 30 örgüt elemanını kendi silahlarını yakması ve bunun görüntülerini kamuoyuna servis edilmesi akabinde komisyon kurduk biliyorsunuz. İsmi üzerinde tartışmalar yapıldı. En sonunda 'Milli dayanışma, kardeşlik ve demokrasi komisyonu' olarak komisyon çalışmalarına başlamasına karar verildi. Bir aydır, bir ayı aşkın bir süredir bu komisyon toplantılarını sürdürüyor. Yeni toplantı yapıldı. Bu hafta 8'inci ve 9'uncu toplantılar Perşembe ve Cuma günü yapılacak. Süreçle alakalı daha önce de söyledik. Bir kez daha buradan tekrar etmiş olalım, evet mutlaka silahlar susmalı. Şiddet asla bir hak alma yolu ve yöntemi değildir. Hatta şiddet uygulayanlar, 'Ben hak için, ben halkım için silahlı mücadeleler yürütüyorum' diyenler şunu teşhir olarak görmeli ki, bu silah hak arama mücadelesine katkı sunmuyor. Tam aksine hakların tanınmasının önünde en büyük engeli oluşturuyor. Çatışmalarda herkes zarar gördü. En büyük zararı da Kürt halkı gördü. Çatışmaların mutlaka sona ermesi lazım. Mutlaka silahların susması lazım. Silahlar susarsa bundan herkes fayda sağlar. En büyük faydayı da Kürt kardeşlerimiz görür. Bunun bir kez daha altını çiziyoruz. Silah bırakma asla bir şarta bağlanmamalı" dedi. (DHA)