Tuğçe SEZER ODABAŞI-Ulaşcan ÖZER/ İSTANBUL, (DHA)- Myanmar Ulusal Birlik Hükümeti Temsilcisi Tun Aung Shwe, Londra merkezli Myanmar Accountability Project Direktörü Chris Gunness ve Avukat Gülden Sönmez'in aralarında bulunduğu heyet, Myanmar'da 2021 darbesinden bu yana yaşanan Pazigyi katliamı ve Rohingya soykırımına ilişkin yeni delilleri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim etti. Heyet, daha sonra adliye önünde açıklama yaptı. Avukat Gülden Sönmez, "Bütün Myanmarlı mağdurlar, Türk Hükümeti'nden ve Türk Adalet Bakanlığı'ndan soruşturma izninin verilmesini ve Türkiye mahkemelerinde bu insanlığa karşı suçları işleyenlerin yargılanmasını talep etmektedir" dedi.
Myanmar Ulusal Birlik Hükümeti Temsilcisi Tun Aung Shwe, Londra merkezli Myanmar Accountability Project Direktörü Chris Gunness ve Avukat Gülden Sönmez'in aralarında bulunduğu heyet, Sagaing Bölgesi'nde 11 Nisan 2023'te gerçekleşen Pazigyi katliamına ilişkin yeni delileri 2022'de açılan soruşturma kapsamında savcılığa teslim etti. Heyet, bugün sunulan yeni deliller ışığında dava sürecinin başlatılması için Adalet Bakanlığı'na çağrıda bulundu.
'TÜRKİYE ADALET BAKANLIĞI'NA ÇAĞRIDA BULUNUYORUZ'
Delillerin sunulmasının ardından İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde konuşan Myanmar Ulusal Birlik Hükümeti Temsilcisi Tun Aung Shwe, “Nisan 2023'te gerçekleşen Pazigyi Katliamının kanıtlarını bugün buraya getirdik. Bu kanıtları biraz önce savcılığa sunduk. Korkunç katliam, parçalanmış vücutlar ve metrelerce öteye savrulmuş uzuvlar şeklinde birçok görüntüyü içeriyor. Katliam, yerel bir etkinlik için köy ortamında toplanan kişilerin üzerine 250 kiloluk bombaların atılmasıyla gerçekleşti. Türkiye Adalet Bakanlığı'na, bu suçların yargılanmasına izin vermesi için çağrıda bulunuyoruz. Ayrıca Cenevre Bağımsız Soruşturma Mekanizması'na da elinde bulunan kanıtları bu dosyaya sunması için çağrı yapıyoruz. Myanmar halkının maruz kaldığı soykırım, Rohingya Müslümanları da dahil olmak üzere büyük bir dayanışma bekliyor. Bu dayanışmanın hem Müslüman dayanışması hem de insani dayanışma olarak Türk yargısında karşılık bulmasını istiyoruz, bu sebeple Türk hükümetine çağrıda bulunuyoruz" dedi.
'MYANMAR'DA ÇOK CİDDİ KATLİAMLAR YAŞANDI'
Avukat Gülden Sönmez ise, “Bildiğiniz üzere, 2021 yılından itibaren Myanmar'da gerçekleşen askeri cunta pratikleri sonrasında çok ciddi katliamlar yaşandı. İnsanlığa karşı suçlar diyebileceğimiz, soykırım suçu olarak da tarif edebileceğimiz korkunç insan hakları ihlalleri meydana geldi. Bu ihlalleri Myanmarlılar, dünyanın dört bir yanında hem dünya gündemine getirmeye çalıştılar hem de bütün baskı ve karartmalara rağmen görünür kılıp bir hak mücadelesi yürütmeye çalıştılar. Bu hak mücadelesinin en önemli mekanlarından birisi de Türkiye yargısıdır. Bildiğiniz üzere, biz Türk Ceza Kanunu gereğince evrensel yargı yetkisini tanıyan bir ülkeyiz. Dünyanın neresinde olursa olsun, bir yabancı grup veya kişi tarafından yine Türk olmayan yabancılara karşı işlenen insanlığa karşı suçlar Türkiye mahkemelerinde yargı konusu edilebilmektedir" ifadelerini kullandı.
'2022'DE SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK'
Avukat Sönmez, “Bu çerçevede, Myanmar'da işkence altında tutulmuş bir müvekkilimiz adına, onun vekâletnamesiyle ve diğer mağdurları da dahil ederek 2022 yılında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na bir suç duyurusunda bulunduk. Yapmış olduğumuz suç duyurusunda, cunta rejiminin idari ve askeri kadroları ile pratikte bu suça karışmış 23 kişinin ismini İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma dosyasına sunduk. Yine bu dosyada, işlenen suçlardan mağdur olan, öldürülen, yaralanan, sakat bırakılan ve işkence gören kişilerin isimleri ile kimlik bilgileri de tarafımızca sunuldu" diye konuştu.
'ADALET BAKANLIĞI'NIN İZNİ GEREKMEKTEDİR'
Sönmez, “Bildiğiniz üzere, Türk Ceza Kanunu'na göre evrensel yargı yetkisini kullanabilmemiz için Adalet Bakanlığı'nın izni gerekmektedir. Bu sebeple İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyayı Adalet Bakanlığı'na gönderdi ve izin süreci devam etmektedir. Bu süreçte maalesef Myanmar'da askeri cunta ihlaller yapmaya ve katliamlar gerçekleştirmeye devam etti. Bunları da ek beyan ve delil olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunduk. Bütün Myanmarlı mağdurlar, Türk Hükümeti'nden ve Türk Adalet Bakanlığı'ndan soruşturma izninin verilmesini ve Türkiye mahkemelerinde bu insanlığa karşı suçları işleyenlerin yargılanmasını talep etmektedir. Soruşturma safhası henüz yakalama aşamasına gelmiş değildir; ancak bizim talebimiz, eğer Türkiye Adalet Bakanlığı bu izni verirse, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Myanmarlı suçlular hakkında yakalama kararı çıkarılabileceği, Interpol'de kırmızı bülten kararına gidilebileceği yönündedir. Böylece müstakbel katliamların önüne geçilmiş olacak, mağdurlar için hesap verme günü gelmiş olacak ve soruşturma önleyici bir misyon üstlenmiş olacaktır" ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE'DE DAVA AÇILMASI İÇİN ÇAĞRIDA BULUNUYORUZ'
Londra merkezli Myanmar Accountability Project Direktörü Chris Gunness ise “2024 Ocak ayının sonunda silahlı gruplar arasında gerçekleşen bir çatışma sonucunda da çok sayıda Arakanlı Müslüman hayatını kaybetti. Bu çatışmaya dair delilleri de bugün savcılığa sunduk. Tüm bu suçlarla ilgili olarak Türkiye'de bir dava açılması için Adalet Bakanlığı'na çağrıda bulunuyoruz. Türkiye'de bu davanın, suçluların gıyabında görülmesi mümkün ve böyle bir ihtimal mevcut. Bunun gerçekleşebilmesi için çağrıda bulunuyoruz. Ayrıca Myanmar ile ilgili bu suçları kaydeden BM'ye bağlı bir kuruluş olan IAMN'den de kanıtların Türkiye'ye ulaştırılmasını talep ediyoruz, bu dava için delillerin Türkiye'ye gönderilmesi yönünde BM'ye çağrı yapıyoruz" dedi. (DHA)