GÜNDEM

Osmanlı dönemine ait kalem işi süslemeli bina için koruma talebi

Kübra SONKAYA-Batuhan DURNAOĞLU/ANKARA, (DHA)- ANKARA Ulus'ta dış cephesinde Osmanlı'nın son dönem örneklerinden kalem işi süslemeler bulunan tek katlı tarihi yapı, bakımsızlık nedeniyle yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. Prof. Dr. Bekir Eskici, kalem işinin Ankara'da dış cephelerde çok nadir olduğundan korunup yaşatılması gerektiğini söylerken, Ankara Büyükşehir Belediyesi, binayla ilgili çalışma yapılabileceğini bildirdi.

Ulus'ta 1992 yılında yapılan ve uzun süredir kullanılmayan tek katlı yapı, yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. Taş duvar üzerinde inşa edilen ve özel mülk olan binanın girişinde üst kısımda Osmanlı'nın son dönem örneklerine ait kalem işi süslemeler bulunuyor. Kalem işiyle kuru sıvaya yapılmış madalyon nakışlar ve bitkisel bezemeler de bakımsızlıktan kaybolmak üzere. Çevre sakinleri, Ankara Kalesi'ni ziyaret eden turistlerin yanı sıra sanat tarihi öğrencilerinin de uğrak yeri olan sokaktaki binanın restore edilmesini istedi.

'ÖZGÜN SÜSLEMELER KORUNMALI'

Hacı Bayram Veli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Kültür Varlıkları Koruma ve Onarım Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bekir Eskici, kalem işinin, Osmanlı mimarisinde hem iç cephelerde hem de dış cephelerde olmak üzere, çoğunlukla sıva üzerine yapılan, mineral kökenli boyalarla renkli bir görünüm oluşturan bir süsleme tekniği olduğunu söyledi. Prof. Dr. Eskici, "Osmanlı'nın son dönemlerinde, özellikle 18'inci yüzyılın ortalarından itibaren 19'uncu yüzyıl boyunca 'resim' dediğimiz tasvir sanatı da özellikle sivil mimarimize, bazen dini mimariye ve camilere de girmiştir. Burada tasvir olarak genellikle barok karakterli motiflerin yanında manzara tasvirleri, natürmortlar, çeşitli meyveler, karpuza saplanmış bıçak gibi, saat gibi tasvirleri görüyoruz. Bunların korunması tabi ki çok önemli. Öncelikle restorasyon projesi hazırlandıktan sonra ihaleleri yapılır, yüklenici tarafından uygulamalar başlatılır ama mutlaka uzmanlarından destek alınır. Konservatörler, mimari restorasyon uzmanları, yapının statik sorunları varsa inşaat mühendisliğinden destek alınır. Kalem işlerinde kalemkarlara, onlar kalem işi yaparlar günümüzde de bu özgün süslemelerin korunması için mutlaka eğitim almış konservatörlere ihtiyacımız var” dedi.

‘GELECEĞE TAŞIMAMIZ BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR'

Prof. Dr. Eskici, Ankara Kalesi civarında yoğunlukta bulunan kalem işi süslemeli binaların çoğunluğunun yıkıldığını belirterek, "Çünkü yıpranmış boyaların sağlamlaştırılması, dökülmek üzere olan boyaların duvara yapıştırılması, eksik kısımların tamamlanması, çeşitli rötuş teknikleri, kirlenmiş yüzeylerin temizlenmesi gibi çok çeşitli tekniklerle bunlar yapılır. Ankara'da hem sivil mimarlık hem de dini mimarlık örneklerinde iç cephelerde çok görüyoruz Osmanlı dönemi kalem işlerini. Özellikle ahşap üzerinde çok görüyoruz bu süslemeleri ama dış cephelerde çok yoğun değil. Özellikle 19'uncu yüzyılın başlarında Yahudi mahallesinde, Ankara Kalesi civarında pek çoğu yıkılmış, yok olmuş ama günümüze gelebilmiş birkaç sivil mimarlık örneği var. Bunların da mutlaka korunması gerekir. Özel mülkiyette bulunan bu binaların sahipleri tarafından onarılamadığını görüyoruz, anlıyoruz. Bazı örnekler üzerinden baktığımızda bu binalar terk edilmiş. Kamunun, bakanlığın, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin destek vererek mutlaka az sayıda günümüze gelmiş o örnekleri yaşatmamız, korumamız, geleceğe taşımamız çok büyük değer taşıyor, önem taşıyor" ifadelerini kullandı.

Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan açıklamada, Ulus tarihi kent merkezinde gerçekleştirilen etap projelendirme çalışmaları kapsamında söz konusu bölgenin de ele alındığı çalışmanın sürdüğü, söz konusu binayla ilgili de çalışma yapılabileceği bildirildi. (DHA)