ANKARA, (DHA)- ANAHTAR Parti Sözcüsü Fuat Geçen, “Biz Kürt vatandaşlarımızı PKK’ya hiç değdirmedik. Kürt deyince PKK, PKK deyince Kürt anlayışına şiddetle karşı çıkan bir kadroyuz. Kürt vatandaşımızla Türkmen vatandaşımız arasında herhangi bir farkın olmadığını en bariz ve en net şekilde dile getiren Anahtar Parti kadrolarıdır, sayın genel başkanımızdır” dedi.
Anahtar Parti Sözcüsü Fuat Geçen, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Geçen konuşmasında, “Almanya'dan Türkiye'ye gelen anne, baba ve iki evladının zehirlenme sonucu yaşamını yitirdiği haberi hepimizi derinden üzmüştür. Merhumlara Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Zehirlenmenin nedeni olarak ilaçlama ihtimali üzerinde duruluyor. Maalesef geçmişte yaşadığımız acılardan ders çıkarılmadığını ve gerekli tedbirlerin alınmadığını anlıyoruz. Bir yıl önce İzmir’de bir apartmanda yapılan ilaçlama işlemi sonucu 1 buçuk yaşında bir bebek hayatını kaybetmişti. İki yıl önce Ankara’da bir anne ve evladı aynı sebepten yaşamını yitirmişti. Basına yansıyan ya da yansımayan benzeri birçok hadisenin yaşandığını duyuyoruz. Ayrıca gıda güvenliğimiz konusunda da geçtiğimiz iki haftalık süreçte ülkemizin farklı illerinde tüketilen gıdalar nedeniyle toplu zehirlenme vakaları yaşandığına ve yüzlerce kişinin hastanede tedavi altına alındığına şahit olduk. Bu olayların önüne geçilebilmesi için gerekli denetimlerin kapsamlı bir şekilde ve istenilen hızda yapılması gerekmektedir. İlgili bakanlıkların, koordineli bir şekilde gerekirse yeni yasal düzenlemeler ile gerek gıda güvenliği gerekse ilaçlama faaliyetleri gibi vatandaşın sağlığını birebir ilgilendiren bu hususlarda sıkı denetim ve yaptırımlar ile vatandaşın sağlığı korunmalıdır. Gıda üretim işletmelerinin denetim elemanı yetersizliğinden dolayı ancak altı ayda bir rutin denetimden geçtiği gerçeğiyle de karşı karşıyayız” diye konuştu.
‘ÇOCUKLARA BİR ÖĞÜN YEMEK SÖZÜ’
Geçen, sözlerine şöyle devam etti: “Anahtar Parti olarak bizler eğitim ve kalkınma politikalarımızın odağına bu kısır döngüyü kırmayı ana hedef olarak koyduk. Türkiye’de 22 milyon çocuğun 3’te 1’i, yani 7 milyonu yoksulluk sınırının altında yaşıyor. 2 milyon çocuğumuz ise açlık sınırının altında yaşıyor. OECD verilerine göre Türkiye'de her beş çocuktan biri yeterli beslenemiyor ve her dört çocuktan biri ise okula aç gidiyor. Ücretsiz okul yemeği sadece bir öğün sıcak yemek değil; bir ülkedeki gelir adaletsizliğinden kaynaklanan çocuklar arasındaki kalıcı eşitsizliklerin okul ekosistemi içerisinde azaltılmasına yönelik önemli bir sosyal politika aracıdır. Dünyada 109 ülke öğrencisine en az bir öğün sağlıklı ve ücretsiz yemek imkânı sunmaktadır. Biz Anahtar Parti olarak çocuklarımıza en az bir öğün yemeği ücretsiz olarak vermeye söz veriyoruz. Çünkü biliyoruz ki, çocuklarımızın sağlıklı ve yeterli beslenmesini sağlamak bir lütuf değil, haktır.”
Geçen, “Biz Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşlarımızın PKK terör örgütüne yandaş olduğunu hiçbir zaman kabul etmedik, etmiyoruz. Bizim karşıtlığımız, terör örgütü PKK’nın kendini lağvetmesiyle ilgili süreçte izlenen yol, muhataplıklar ve ülkemizin muhtemel bu manada bekası ile ilgili özellikle terör örgütü tarafından teklif ve telkin edilen şeylere olan mesafemizdi. Biz Kürt vatandaşlarımızı PKK'ya hiç değdirmedik. Kürt deyince PKK, PKK deyince Kürt anlayışına şiddetle karşı çıkan bir kadroyuz. Bunu terör örgütü daha çok bu düzlemde sunmaya gayret edip taraftar bulmaya çalıştı. Dolayısıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki vatandaşlarımızın bir kanlı terör örgütü eliyle temsillerini veya onlar üzerinden hak taleplerini zaten doğru bulmuyoruz. Bu manada bizim bölge insanına karşı bu çözüm süreci bağlamında bir karşıtlığımız yok. Fakat şu anda yürütülen tamamen Kürt vatandaşlarımızın bir terör örgütü eliyle hak taleplerinin olduğunu sandırmak ve terör örgütünü Kürt vatandaşlarımızın temsilcisi pozisyonunu tescillemeye çalışmak. Onun için biz bunlara şiddetle karşıyız. Kürt vatandaşımızla Türkmen vatandaşımız arasında herhangi bir farkın olmadığını en bariz şekilde, en net şekilde dile getiren Anahtar Parti kadrolarıdır, sayın genel başkanımızdır. Terörle ve terörü kendine koordinat olarak belirlemiş İsrail'in Türkiye’deki vatandaşlarının İsrail’de bu katliama katılmalarının tescili konusunda hükümete bizim çağrımız olmuştu. Kesinlikle Türkiye-İsrail vatandaşı olup, çifte vatandaş olan Türkiye vatandaşlığı da bulunan veya İsrail vatandaşı olup Türkiye'de ikametgâh eden fakat orada bu katliamlara bir şekilde katılmış olan insanların kesinlikle yurt dışındanmış gibi değil, Türkiye'denmiş gibi değil gereğinin bir katile yapılacak gereğine ise aynısının yapılması gerektiğine Anahtar Parti olarak inanırız” diye konuştu.





