Kadir GÜNEŞ-Ahmet ATMACA/GAZİANTEP, (DHA)- KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Yerin üzerindeki eserlere ne kadar önem veriyorsak aynı zamanda yerin altında bulunan tarihi yapılara da eserlere de o denli önem veriyoruz" dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Gaziantep'e gelen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 6 Şubat 2023 depreminde hasar gören ve restorasyonu tamamlanan Zincirli Bedesten'in açılışına katıldı. Programda Bakan Ersoy’un yanı sıra Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, milletvekilleri, kurum müdürleri ve vatandaşlar yer aldı. Programda konuşan Bakan Ersoy, depremlerde hasar gören kültürel mirası yeniden ayağa kaldırıp vatandaşlar ile buluşturmanın vermiş oldukları sözleri yerine getirme açısından önemli olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"6 Şubat depreminde hasar gören kültürel mirasımızı yeniden ayağa kaldırıp vatandaşlarımızla buluşturmamız, vermiş olduğumuz sözleri yerine getirmemiz açısından bizleri ziyadesiyle onurlandırmıştır. Mevcut süslemelerinden hareketle 18’inci yüzyılda başlarında Basmacızade Abdurrahman Efendi tarafından yapıldığı düşünülen Balıklı Mescid ve Kütüphanesi de depremde hasar gören tescilli yapılar arasındaydı. Yapılan hasar tespitinin ardından hemen çalışmaları başlatarak mescid ve kütüphane kısmında gerçekleştirdiğimiz restorasyon çalışmasıyla bu önemli eseri yeniden Gaziantepli hemşehrilerimizle buluşturduk. Depremde hasar gören yapılardan biri de Gaziantep Şirvani Camimizdi. 16’ncı yüzyılda Osmanlı döneminde inşa edilen, Gaziantep'in ayakta kalan en eski camilerinden biri olan Şirvani Camii’nin doğu beden duvarının bir kısmı ve minaresi 6 Şubat depreminde yıkılmıştı. Hasar tespit çalışmalarının ardından yapının rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri hazırlanarak hemen çalışmalarımızı başlattık. Ayrıca 20’nci yüzyılda yapılan ve depremde yıkılan minarenin yerine yapının ilk haline uygun şekilde 26,5 metre yüksekliğinde çift şerefe ve basamaklı olarak yenilenmesini de gerçekleştirdik. Gaziantep şehrinin en önemli ve simge yapılarından biri de hiç kuşkusuz Gaziantep Kalesi’dir. 6’ncı yüzyılda yapılan kale; Bizans, Eyyübi, Moğol Memluk, Dulkadiroğulları ve Osmanlı dönemlerindeki birçok tarihi olaya ve Kurtuluş Savaşı'na şahitlik etmiştir. Orta çağ savunma yapılarının önde gelen örneklerinden biri olarak da önem arz etmektedir."
‘GEÇMİŞLE GELECEĞİ BULUŞTURAN ESERLERİN HAYAT BULUŞUNA ŞAHİT OLUYORUZ’
Bakan Ersoy, tüm bu çalışmalar neticesinde bu tarihi yapının güzelliğini bir kez daha gün yüzüne çıkarıldığını belirterek, burada sadece bazı yapıların açılışını değil, aynı zamanda geçmişle hem bugünü hem de geleceği buluşturan eserlerin yeniden hayat buluşuna da şahitlik ettiklerini kaydederek şöyle konuştu:
“6 Şubat depreminde Gaziantep Kalesi’nin büyük bir kısmında da ciddi yıkımlar meydana gelmiştir. Kısa süre içinde burada da çalışmalarımızı başlatarak tarihi yapının aslına uygun bir şekilde ayağa kaldırılması yönünde gereken adımları attık. Kalenin zemininde, yıkılan sur duvarlarında, burçlarda, kulelerde, kemer ve yürüme yollarında restorasyon çalışmalarını hızla sürdürerek şehrin simge yapılarından olan Gaziantep Kalesi'nin çalışmalarını kısa sürede tamamladık. Depremde hasar gören kültürel mirasımızın önemli eserlerinden bir diğeri de kayıtlarda 1718 ‘de yaptırıldığı belirtilen Zincirli Bedesten’dir. Uzun bir süre bölgenin en önemli bedestenlerinden biri olan yapının 1934’ten sonra farklı şekillerde kullanıldığı görülmektedir. Bir dönem sebze hali, daha sonra hem sebze hali hem adliye olarak kullanılan yapı, 60’ların ortalarından itibaren hem et hem de sebze hali olarak da kullanılmıştır. 2008’de Vakıflar Bölge Müdürlüğümüz tarafından yapılan restorasyon sonucunda ise bu tarihi yapı yeniden özgün fonksiyonu olan çarşı özelliğine kavuşmuştur. Ancak depremde Zincirli Bedesten’de de ciddi yapısal hasarlar meydana gelmiştir. Bakanlık olarak tarih ve kültür şehri Gaziantep’in hafızasında önemli yeri olan bu yapının da ayağa kaldırılması için hemen çalışma başlattık. Restorasyon projesi doğrultusunda zeminden çatıya, duvarlardan tüm cephelere kadar büyük bir titizlik içerisinde çalışmalar gerçekleştirip aynı zamanda tüm dükkanların asma katları, camekanları ve pencere doğramaları da yeniden yapılmıştır. Tüm bu çalışmalar neticesinde bugün içinde bulunduğumuz bu tarihi yapının güzelliği, bir kez daha gün yüzüne çıkartılmıştır. Bugün burada sadece bazı yapıların açılışını gerçekleştirmiyoruz. Aynı zamanda geçmişle hem bugünü hem de geleceği buluşturan eserlerin yeniden hayat buluşuna da şahitlik ediyoruz. Biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak binaların yeniden onarılmasını sadece fiziki bir iyileştirme olarak değil aynı zamanda o yapıların inşa edildiği dönemin ruhunun bugüne taşınması, tarihi ve kültürel mirasın ihya edilmesi olarak da görüyoruz. Unutmayalım ki kültürel mirasa sahip çıkmak, aynı zamanda bir toplumun kendi kimliğine ve değerlerine de sahip çıkmasıdır. İşte bu bakış açısıyla hem ülke sınırlarımızda hem de uluslararası alanda tarihimize, medeniyetimize ait tüm eserleri bulup, yeniden ayağa kaldırmanın gayreti içinde oluyoruz."
‘EN FAZLA KAZI ÇALIŞMASI GERÇEKLEŞTİREN, ARKEOLOJİ ALANININ BİR NUMARASI ÜLKE OLDUK’
Bakan Ersoy, "Yerin üzerindeki eserlere ne kadar önem veriyorsak aynı zamanda yerin altında bulunan tarihi yapılara da eserlere de o denli önem veriyoruz. Bu perspektifin bir sonucu olarak bugün dünyada en fazla kazı çalışması gerçekleştiren, arkeoloji alanının bir numarası ülke olduk. Bu çalışmalar neticesinde bugün dünyanın dört bir yanında tarihi eserlerini bulup ülke envanterine kazandıran ülke olmayı başardık. Bu vesileyle Gaziantep kent belleğinde çok önemli yeri olan bu eserlerin ayağa kaldırılmasına dönük yürütülen projelerin her aşamasında büyük bir titizlikle çalışan, sabırla ve aşkla bu esere dokunan tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür etmek istiyorum. Onların emekleri sayesinde, bu yapılar bugünkü görkemli hallerine kavuştuk’" diye konuştu.
Konuşmalarının ardından Bakan Ersoy ve beraberindekiler Zincirli Bedesteni’nin açılışını gerçekleştirdi. (DHA)