Ahmet ATMACA/GAZİANTEP, (DHA)-GAZİANTEP'te yaşayan Ali Sulu (66), bakır kalayı karşılığında topladığı eski kilim ve halılarla koleksiyon oluşturdu. Zamanla biriktirdiği kilim ve halıları da satmaya başlayan Sulu, "İlk zamanlar benim için bir merakken bu yıllar içinde içimde bir aşka dönüştü, tutkuya dönüştü" dedi.
Kentte yaşayan Ali Sulu, 20 yıl önce bakır kalayı yaparak geçimini sağlamaya başladı. Bakır kalayı karşılığı köylü kadınlardan tarihi yüzyıllar öncesine dayanan kilim ve halıları isteyen Sulu, bu merakını zamanla koleksiyona dönüştürdü. Ayrıca bakır kalaylamayı bırakıp, iş yeri açan Sulu, uzun süredir halı ve kilim satıyor. Sulu, temin ettiği halı ve kilimlerin köylerden toplandığını ve tüm ürünlerinin de ortalama 100 yaşında olduğunu söyledi.
'FABRİKASYON DEĞİL'
Ali Sulu, "Bu işi bilen sayısı çok az ve ben 40 yıldır içindeyim. Çok severdim ve biriktirmek için evime sürekli kilimler alırdım. 20 yıldır da Gaziantep'te yaşıyorum ve bu işi yapıyorum. Ben aslında zanaatçıyım. Beni babam bir bakır ustasının yanına çırak olarak vermişti. Köylere gider, orada bakır kalayı karşılığında köylülerden bu kilimleri alarak başladım aslında. Bu ürünler genelde köylerde dokunurdu. Elimizdeki kilimler genelde Pazarcık, Narlı yörelerine aittir. Yine kilimlerimiz arasında Hakkari'den gelen kilimler, Çanakkale'den gelen kilimler de yer alıyor. Bizdeki kilimlerin özelliği, emekle yapılıyor olmasından kaynaklı. Fabrikasyon değil. Bu kilimlerin ipleri terşide el emeği ile yapılan iplerden örülmesidir. Burada asla imalat ipten örülen bir kilim bulundurmam. İmalatlar da elde dokumadır ancak o eski boyası, tınısı yok. Buradaki kilimlerin tamamı terşidir. Rastgele ürünleri asla dükkanımda satmıyorum. Önce benim sevmem lazım. O kilime verilmiş bir emek olması lazım. Elimde bulundurduğum antika kilimler ortalama 100 yaşında. Bu mesleğe severek başladım ve severek de devam ediyorum" dedi.
'MESLEĞİM ZAMANLA BENDE TUTKUYA DÖNÜŞTÜ’
Tarihi kilim ve halı merakının kendisini zamanla edebiyat ve sanata da yönlendirdiğini söyleyen Sulu, "Talepler doğrultusunda antika kilimlerimizi şehir dışına da gönderiyorum, yurt dışına da gönderiyorum. Bu meslek aynı zamanda beni tedavi ediyor. Duvardaki tüm antika kilimlerim birer tablo gibidir ve baktıkça rahatlıyorum. Yine bu antika kilimlere olan tutkum beni edebiyata ve sanata da yönlendirdi. Kilimlerde yer alan desenlerin aslında hepsinin bir anlamı var. Şu anda bu işi yapan Gaziantep'te iki kişiyiz. Bu işi çok iyi yapanların hepsi rahmetli oldular. Bu alanda ürün de kalmadı. Bu işi yapmak isteyen gençler de çıkmıyor artık. Bu yörede 'Karagöz kilimi' dediğimiz bir kilim var. Bu yörede dişiliği ve doğurganlığı ya da kilimi dokuyan genç kızın 'elim belimde, keyfim yerimde, her şeyim hazır, evliliğe hazırım' anlamlarını taşıyan 'eli belinde' motifi var. Yıllardır bu işin içinde olduğumuz için artık kilimlerdeki motiflerin ne anlama geldiğini de çok iyi biliyoruz. İlk zamanlar benim için bir merakken bu yıllar içinde içimde bir aşka dönüştü, tutkuya dönüştü. Artık kilime bakınca renginde, dokumasından, ipinden, motifinden hangi yörelere ait olduğunu çözebiliyoruz" diye konuştu. (DHA)
FOTOĞRAFLI





