Ruken KADIOĞLU-Muhammet BAYRAM/ANKARA, (DHA)- KOCAELİ'de yaşayan Beyzanur Yıldız (10), hareket kısıtlılığı şikayetiyle götürüldüğü hastanede milyonda bir görülen 'transvers miyelit' (TM) (omurilikte iltihaplanma sonucunda meydana gelen ve nadir görülen bir nörolojik problem) tanısı aldı. Tekerlekli sandalye kullanmaya başlayan Yıldız, "Doktorlar zamanla yürüme ihtimalim olduğunu söylüyorlar. Tedaviyle bunu başaracağıma inanıyorum" dedi.

Kocaeli'de yaşayan Nurcan-Sinan Yıldız çiftinin tek çocukları Beyzanur Yıldız, 6 Mayıs gecesi uykudan uyandığında belden aşağısını hareket ettiremediğini fark etti. Ambulans ile Kocaeli Şehir Hastanesi’ne kaldırılan Yıldız’a yapılan tetkikler sonucunda nadir bir nörolojik problem olan TM tanısı konuldu. Tedavi altına alınan Yıldız’a, sinir hasarını azaltmak ve sürecin ilerlemesini durdurmak amacıyla IVIG (İntravenöz İmmünoglobulin) tedavisi uygulandı. Belindeki enfeksiyonun yok edilmesinin ardından iltihabın sinirlere baskı yaptığı, belden aşağıya sinyal iletiminin durdurduğu anlaşıldı. Tekerlekli sandalye kullanmaya başlayan Yıldız, 2 ay önce Ankara'daki Gaziler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Beyzanur Yıldız’ın, omurilikte oluşan iltihaplanmanın bıraktığı hasara bağlı olarak uzun süreli fizik tedavi ve rehabilitasyona ihtiyaç duyduğu belirlendi. Yıldız, yürüme fonksiyonlarını geri kazanması için robotik yürüme cihazı, kas güçlendirme egzersizlerinden oluşan programa alındı.

Bakan Kacır: Türkiye'nin kutuplardaki varlığını güçlendireceğiz
Bakan Kacır: Türkiye'nin kutuplardaki varlığını güçlendireceğiz
İçeriği Görüntüle

'AYAĞA KALKMAK İÇİN ÇOK ÇABALIYORUM'

Beyzanur Yıldız, bir gece yürüyemediğini ve hareket edemediğini fark ettiğini söyleyerek, "Okuldan geldim, gece 00.00'da yattım, sonra 02.00'de uyandım ama kalkamadım. Ondan sonra annemle babamı çağırdım, beni hastaneye götürdüler. Kocaeli Şehir Hastanesi’nde MR, tomografi ve röntgen çektiler. Doktorlar omuriliğimde iltihap olduğunu görmüşler, onun için belimden 'BOS' sıvısı (beyin omurilik sıvısı) aldılar. İlk önce ilaç veya iğne verirler geçer, düzelir sandım ama geçmedi. Fizik tedavi ile düzeleceğim inşallah. Burada nörolojik salonda egzersizler yapıyorum, adım atmaya çalışıyorum, kol güçlendirmeye çalışıyorum. Ayağa kalkmak için kendimce çok çabalıyorum. Burada babamla kalıyorum. Annem de Kocaeli Gölcük’te. Beni özlediği için her zaman arıyor. Ben de onu çok özledim, çok seviyorum onu. Tekerlekli sandalye biraz eğlenceli, çevirdiğim için kollarım güçleniyor. Ama en kısa zamanda inşallah yürümeyi planlıyorum. Ayağa kalkınca ip atlamak istiyorum, ip atlamayı çok özledim. Okula gitmek istiyorum. Kocaeli’ye gidince öğretmen evime gelecek. Hastanedeki bütün omurilik hastaları beni tanıyor şu anda. Gazi ağabeyler var, onlarla balkonda oturuyoruz sohbet ediyoruz. Büyüyünce çocuk doktoru olmak istiyorum. Buradaki doktor ağabey ve ablaları çok seviyorum. Doktorlar zamanla yürüyebileceğimi söylüyorlar ama bu sürecin biraz uzun olacağını da ekliyorlar" dedi.

'BEYZANUR YAŞAMAYI SEVEN BİR ÇOCUKTU'

Beyzanur Yıldız'ın babası Sinan Yıldız da kızının öncesinde hiçbir hastalık geçirmediğini belirterek, "O gece bizi yanına çağırdı, 'Baba bir şey oluyor' dedi. Önce bir bacağı biraz uyuşmaya başlamıştı. Biz 'Çocuktur; koştu, hopladı, zıpladı' diye düşündük. Annesi ovaladı falan, uyuyakaldık. Yarım saat sonra kalktığında komple belden aşağısını hissetmiyordu. Hastaneye götürdük. Hastalığının omurilikle ilgili olduğu, geçirmiş olduğu herhangi bir enfeksiyondan kaynaklı bir hastalık olduğunu söylediler. Bu süreçten sonra fizik tedavi görmesi, tekerlekli sandalye kullanması gerekiyor. Buraya sevk ettiler bizi, burada yoğun bir tedavisi var. Burada hayata hazırlıyorlar aslında; yataktan sandalyeye geçme, sandalyeden yatağa geçme gibi. Ayağa kaldırıyorlar, yürütmeye çalışıyorlar. Beyzanur sosyal bir çocuktu, yaşamayı seven bir çocuktu. Eskiler gözümün önüne geliyor devamlı. Ben sandalyesine bakınca onu yürürken görüyorum hep. Eski günler devamlı aklıma geldiği için insanı biraz yıpratıyor, hüzünlendiriyor. Bir anda olan bir şey. İnsanın başına her şey geliyor. 'Bize gelmez' diye bir şey yok. Yürüyen çocuğu bir anda böyle tekerlekli sandalyede görünce insanı ister istemez duygusal olarak çok etkileniyor. Yürümeye başlayınca bol bol gezdireceğim, her tarafa gideceğiz" diye konuştu.

'BEYZANUR'U BAĞIMSIZLAŞTIRMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ'

Gaziler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ergoterapi teknikeri olarak çalışan Cenk Eren Hançerlioğlu ise Beyzanur Yıldız ile yaklaşık 2 aydır çalıştıklarını belirterek, "Beyzanur'u tekerlekli sandalyede en bağımsız nasıl hayata kazandırabiliriz, kendi transferini nasıl yapabilir, giyinmesini nasıl yapabilir; onun üzerine çalışıyoruz. Hiç kimse bilemez, ne zaman ayağa kalkıp yürüyeceğini. Biz Beyzanur'u bağımsızlaştırmak için çalışıyoruz. Çok sık görülen bir hastalık değil. Beyzanur gayet sosyal, burada çok iyi vakit geçiriyor. Diğer hastalarla, hastanedeki diğer personellerle sürekli görüşüyor. Onunla aktiviteler yapıyoruz, resim kursuna gidiyor, takı kursuna gidiyor. Taburcu olacak ve taburcu olacağı için çok üzgün" ifadelerini kullandı. (DHA)

Kaynak: DHA