Yusuf YILDIZ-Eser PAZARBAŞI/ADANA, (DHA)- TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Hıdır Çak, “Deprem gerçeğiyle yaşadığımız için sağlam ve güvenli binalarda oturmak hayati önem taşıyor. Bir binanın çok katlı olması onun depreme karşı dayanıksız olduğu anlamına gelmediği gibi, az katlı olması da dayanıklı olduğunu göstermez” dedi.

Aksaray -Tuz Gölü havzasındaki tarlada 1 yıldır su fışkırıp, kayboluyor /Video eklendi
Aksaray -Tuz Gölü havzasındaki tarlada 1 yıldır su fışkırıp, kayboluyor /Video eklendi
İçeriği Görüntüle

Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde meydana gelen deprem sonrası yıkılan ve hasar gören binalar, yapı güvenliğini yeniden gündeme taşıdı. Binaların dayanıklılığı, doğru zemin seçimi, kullanılan malzeme kalitesi ve denetimlerin önemine dikkat çekildi. TMMOB Adana İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Hıdır Çak, depremin önemli dersler içerdiğini, vatandaşların ev alırken mutlaka yapı denetim raporlarını sorgulaması, binanın yaşı ve kullanılan malzemelerin belgelerini incelemesi gerektiğini söyledi. Çak, “Deprem gerçeğiyle yaşadığımız için sağlam ve güvenli binalarda oturmak hayati önem taşıyor" diye konuştu.

Hıdır Çak, orta büyüklükteki depremlerin yıkıma yol açmaması gerektiğini belirterek, “Biz İnşaat Mühendisleri Odası olarak, 6.1 büyüklüğündeki bir depremin orta şiddette bir deprem olduğunu ve bu tür depremlerde binaların bırakın yıkılmayı ya da orta hasar almayı, az hasar bile görmemesi gerektiğini vurguluyoruz. Depreme karşı dayanıklı olarak inşa edilen ve mühendislik hizmeti alan binaların bu ölçekteki bir depremden etkilenmemesi gerekir. Ancak anladığımız kadarıyla Sındırgı merkez ve çevre köylerde meydana gelen hasarın büyük nedeni, mühendislik hizmeti almamış veya metruk durumda bulunan, mühendislik hizmeti alsa bile yeterince denetlenmeyen binalardır. Bu nedenle binaların depreme karşı hazırlığı, bina stokunun yenilenmesi ve güçlendirilmesi konusunda ciddi bir gerçeklik ortadadır” dedi.

BİNALARIN DEPREME DAYANIKLILIĞI SORGULANMALI

Vatandaşlara özellikle yeni konut alırken dikkat etmeleri gereken noktaları anlatan Çak, şöyle dedi:

“Öncelikle binalarının depreme dayanıklı olup olmadığını sorgulamaları gerekiyor. 1999 Marmara depreminin ardından Yapı Denetimi Kanunu yürürlüğe girdi ve bu kapsamda 19 pilot ilde uygulama başlatıldı. Adana da bu pilot illerden biridir. Dolayısıyla 2000 yılı öncesinde yapılmış binalar, yapı denetim hizmeti almamış binalardır. Bu binalar yalnızca ‘teknik uygulama sorumlusu’ dediğimiz bir inşaat mühendisi tarafından denetlenmiş, bu nedenle denetim mekanizması son derece zayıf işlemiştir. 2000 yılı sonrasında ise yapı denetim firmaları devreye girmiştir. Bu binalarda beton ve çelikten numuneler alınarak laboratuvarlarda test edilmiştir. Bu nedenle daha olumlu düşünsek de bu tek başına yeterli değildir. Bina raporundan başlayarak; proje müellifinin denetlenip denetlenmediği, iskân alıp almadığı, ruhsat kriterleri, yapının izolasyonu, çatı imalatı ve diğer tüm aşamalarda denetim mekanizmalarının işleyip işlemediği sorgulanmalıdır. Bir diğer önemli kriter ise müteahhittir.”

'AZ KATLI OLMASI DEPREME DAYANIKLI OLDUĞU ANLAMINA GELMEZ’

Vatandaşların sadece ev sahibi olmak istediklerinde değil, kiraya çıkacakları binayı da araştırmaları gerektiğini vurgulayan Çak, şöyle konuştu:

“Biz inşaat mühendisleri olarak, binaların kat adedi üzerinden değerlendirme yapmanın doğru olmadığını söylüyoruz. Bir binanın çok katlı olması onun depreme karşı dayanıksız olduğu anlamına gelmediği gibi, az katlı olması da dayanıklı olduğunu göstermez. Önemli olan, binanın mühendislik hizmeti alıp almadığı, bulunduğu yerin koşullarına göre yönetmeliklere uygun şekilde tasarlanıp tasarlanmadığı ve projenin doğru uygulanıp uygulanmadığıdır. İki ya da üç katlı bir bina doğru projelendirilmemişse deprem performansı zayıf olur. 6 Şubat depremlerinde de bu tür binaların ciddi şekilde etkilendiğini gördük. Çok katlı binaların dayanıklı olması için doğru proje, tasarım ve denetim şarttır. Bu sistem doğru şekilde işletildiğinde kat sayısı tek başına risk göstergesi olmaz. Ev alacakları binanın ada-parsel numarası üzerinden ilgili belediyeye giderek ruhsat dosyasını temin edebilirler. Her ruhsatlı binanın belediyede dosyası bulunur. Bu dosyada mimari ve statik projeler yer alır. Vatandaşlar kendileri inceleyemiyorsa, bu projeleri bir inşaat mühendisine inceleterek binanın doğru projelendirilip projelendirilmediğini, denetim görüp görmediğini öğrenebilir. Ruhsat dosyası üzerinden yapılacak bu inceleme, binanın durumu hakkında fikir verebilir. Bunun dışında binanın deprem performans analizi yaptırılabilir. Ancak bu kolay ve ucuz bir işlem değildir çünkü karot alınması ve bilgisayar ortamında statik analiz yapılmasını gerektirir. Ev alırken bu mümkün olmasa bile asgari sorular sorularak önemli bilgiler edinilebilir.” (DHA)

Kaynak: DHA