Ruken KADIOĞLU-Muhammet BAYRAM/ANKARA, (DHA)- CUMHURBAŞKANI Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Son 22 yılda Türkiye, 110 milyar dolarlık tarımsal dış ticaret fazlası vermiş. Bugün 186 ülkeye 2 binden fazla tarım ürünü, ayrıca 104 ülkeye yerli tohum ihraç ediyoruz" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin himayesinde, Türk Akademisi Siyasi Sosyal Stratejik Araştırmalar Vakfı (TASAV) tarafından ATO Congresium'da 'Tarım, Gıda ve Hayvancılık: Durum Analizi, Sorun Alanları ve Çözüm Önerileri' sempozyumu düzenlendi. Programa; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve TASAV Başkanı İsmail Faruk Aksu, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ahmet Bağcı, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Vahit Kirişci ve çok sayıda davetli katıldı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, tarım, hayvancılık, gıda ve su yönetiminin tarih boyunca, insanlığın refahını ve devletlerin istikrarını belirleyen hususlar olduğunu söyleyerek, "Tarım stratejik bir sektördür. Modası hiçbir zaman geçmeyecek bir sektör. Teknoloji ve ekonomik unsurlar ne kadar değişirse değişsin, insan yaşamı bu alanlardaki dengeye bağlı kalmıştır. Günümüzde iklim değişikliği, su kıtlığı ve artan nüfus baskısı, bu önemi daha da pekiştirmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla hükümet içinde de bir su komisyonu oluşturuldu, benim başkanlığımda. Çalışma başlatmış durumdayız. Önümüzdeki dönemde özellikle su meselesiyle ilgili çok daha bütüncül, uzun soluklu bir politika setini milletimizin önüne getirmeyi planlıyoruz" dedi.
'206'DAN FAZLA TARIM ÜRÜNÜ ÜRETİYORUZ'
Yılmaz, tarımda modern sulama teknikleri, hayvancılıkta verimlilik ve ıslah çalışmaları, gıdada izlenebilirlik ve kalite standartları, su yönetiminde ise entegre havza yaklaşımını güçlendirdiklerini belirterek, "Bu bütüncül politika anlayışı Türkiye'nin hem kendi gıda arz güvenliğini güçlendirmesi hem de bölgesel ve küresel ölçekte sürdürülebilir kalkınmaya katkı sunması bakımından son derece kıymetlidir. Ülkemiz bugün 206'dan fazla tarım ürününü üreten güçlü bir tarım potansiyeline sahiptir. Sorunlarımız elbette var, dünyada sorunu olmayan bir ülke var mı? Bütün ülkelerde sorunlar var. Türkiye'de sürekli bir şekilde karamsarlık vermeye çalışan, başarılarımızı küçültmeye gayret eden ciddi bir kesim olduğunu da görüyoruz. Tarım sektörüyle ilgili bunu çok daha yoğun bir şekilde yaptıklarını görüyoruz. Onlara verilecek en güzel cevap 'Halep oradaysa arşın burada' demektir" diye konuştu.
'104 ÜLKEYE YERLİ TOHUM İHRAÇ EDİYORUZ'
Türkiye'nin sebze ve meyve üretiminde dünyada 4'üncü, bitkisel üretimde ise 11'inci sırada yer aldığını söyleyen Yılmaz, "Hayvansal üretimde de benzer bir başarı söz konusudur. Sığır eti, tavuk eti ve yumurta üretiminde Avrupa'nın lideri, su ürünleri yetiştiriciliğinde Avrupa'da 2'nci, dünyada ise 16'ncı sıradayız. Son 23 yılda dünya ekonomisinden çok daha hızlı bir şekilde büyüdüğümüzü görüyoruz. 2003-2024 döneminde Türkiye ekonomisi yıllık ortalama yüzde 5,4 oranında büyümüş. Aynı dönemde dünya ekonomisi yüzde 3,5 civarında büyümüş. Bu çok önemli bir başarı. 238 milyar dolar milli gelirimiz, bu yıl itibarıyla inşallah 1,5 trilyon doları aşmış olur. 2002 yılında 24,5 milyar ABD doları seviyesinde olan tarımsal hasıla, 22 yılda yaklaşık 3 kat artış göstererek, geçen yıl itibarıyla 74 milyar dolara ulaşmıştır. Aynı dönemde tarım ihracatımız 3,8 milyar dolarken, geçen yıl 32,6 milyar dolara yükselmiştir. Son 22 yılda Türkiye, 110 milyar dolarlık tarımsal dış ticaret fazlası vermiş. Bugün 186 ülkeye 2 binden fazla tarım ürünü, ayrıca 104 ülkeye yerli tohum ihraç ediyoruz. Hayatın kaynağı olan su alanında da önemli bir dönüşüm sağlanmış; toplamda 3 trilyon 350 milyar lira tutarında yatırım yapılmıştır. Cumhuriyet tarihinde yapılan toplam baraj sayısının 3 katı kadar yeni baraj inşa edilmiştir. Hayvancılıkta üretimi daha verimli ve dengeli hale getirmek amacıyla bölgesel planlama modeli hayata geçirilmiştir" ifadelerini kullandı.
'BÜTÇEDE 824 MİLYAR LİRA ÖDENEK AYIRDIK'
Cevdet Yılmaz, ileriki dönemde tarlanın, meranın ve suyun bereketi için sağlam politikalarla üretimi güçlendirmeye, verimliliği artırmaya ve çiftçinin alın terine daha yüksek katma değer kazandırmaya kararlılıkla devam edeceklerini belirtti. Yılmaz, "Türkiye Yüzyılı'nı, üretimin ve üreticinin yüzyılı yapma hedefimiz doğrultusunda gıda, tarım, hayvancılık ve su yönetimini kapsayan program ödeneklerimizde önümüzdeki yıl için yüzde 26'lık artış gerçekleştirilecektir. Gelecek yılda ise 20'nin altında bir enflasyon öngörüyoruz. 2026 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifimizde, Kırsal Kalkınma Programı, Ormanların ve Doğanın Korunması ile Sürdürülebilir Yönetimi Programı, Tarım Programı, Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi Programı ile bitki sağlığı, hayvan sağlığı ve refahı, gıda güvenilirliği bileşeni için toplam 824 milyar lira ödenek ayırmış bulunmaktayız. Suyun kıt olduğu bölgelerde suyu yüksek oranda kullanan bitkiler yerine alternatif bir bitki desteği oluşturmak yönünde destekleme politikamızı yeniden ayarlamış durumdayız. Gıda arz güvenliği doğrultusunda, üretim planlamasında su verimliliğini merkeze alıyoruz. Bu sene maalesef tarımda hem don hem kuraklık, aynı yıl ikisini birden yaşadık. Bunun hem büyüme üzerinde hem enflasyon üzerinde olumsuz etkileri oldu. Tarım, gıda, su yönetimi ve hayvancılık alanlarında bilimsel araştırmaların derinleşmesi, sürdürülebilir üretim modellerinin geliştirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Bu alanlarda akademinin, veriye dayalı analiz ve yenilikçi çözüm önerileriyle politika süreçlerini besleyen öncü bir rol üstlenmesi önemlidir" dedi. (DHA)