Aybala MELEK/ANKARA, (DHA)- CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, 15 bin sözleşmeli öğretmenin atama töreninde konuştu. Erdoğan, "2002’den bu yana 821 bin 360 öğretmenin atamasını yaptık. Şu an resmi eğitim kurumlarında çalışan öğretmen sayımız 1 milyon 34 bini aşmıştır. Aktif görevdeki her 10 öğretmenden 8’i bizim dönemimizde atandı. Bu büyük dönüşüm, sınıfların içinde de somut şekilde hissediliyor. Öğretmen başına 70-80 kişilik kalabalık sınıflarda eğitim almıştık, şimdi evlatlarımız 20- 25 kişilik sınıflarda eğitim görüyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kütüphanesi'nde gerçekleştirilen '24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı'na katıldı. Erdoğan, '24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutlayarak, "Öğretmenlik kadar hayatımızda yer eden, iz bırakan, karakterimizin şekillenmesine tesir eden pek az meslek bulunuyor. Bugün burada olan öğretmenlerimizin tebessümle hatırladığı, kendisine kattıkları için şükranla yad ettiği, belki de örnek alarak bu mesleği seçtiği bir öğretmeni mutlaka vardır. Her birimiz, üzerimizde emeği olan öğretmenlerimizi yıllardır olduğu gibi bugün bir kez daha minnetle, özlemle anıyoruz. Sizlerin şahsında 81 ilimizdeki tüm öğretmenlere ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Bende emeği ve göz nuru bulunan öğretmenlerime şükranlarımı sunuyor, hayatta olan hocalarımın her birinin tek tek ellerinden öpüyorum. Vazife başında şehit olan öğretmenlerimizle birlikte afetlerde, kazalarda kaybettiğimiz öğretmenlerimize Rabb'imden rahmet niyaz ediyorum. Bilhassa kendilerini her 'Öğretmenler Günü'nde milletçe hüzünle, hasretle ve minnetle andığımız şehit öğretmenlerimiz Şenay Aybüke Yalçın'a ve Necmettin Yılmaz'a Cenabıallah'tan rahmet ve mağfiret diliyorum" dedi.

Erdoğan, bugün başka mutluluğa daha tanıklık ettiklerini belirterek, "15 bin öğretmen adayımızın atama heyecanını paylaşıyoruz. Kura ile görev yerleri belli olacak genç öğretmenlerimiz, birikimleriyle, geniş vizyonlarıyla, güçlü karakterleri ve sağlam duruşlarıyla evlatlarımızı geleceğin dünyasına en güzel şekilde hazırlayacaklardır. İnşallah bir ömür boyu aşkla, şevkle, tutkuyla, samimiyetle mesleklerini icra edeceklerine inandığım genç öğretmenlerimizi tebrik ediyorum. Görevlerinin kendilerine, öğrencilerine ve ülkemize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum" diye konuştu.

'ÖĞRETMEN, ÖĞRENCİSİNİ İŞLEYEN MÜCEVHER USTASIDIR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğretmenliğin ilk atamadan emekliliğe kadar her aşamada tahammül, sabır, özveri ve adanmışlık isteyen saygın bir meslek olduğunu ifade ederek, "Kurasını çekeceğimiz genç öğretmenlerimiz yeni bir kariyere başlamanın yanında emekliliğe kadar sürecek, zorlu olduğu kadar ulvi bir mesleğe de adım atıyorlar. Öğretmenlik mesleğini, diğer kamu görevlerinden ayıran en önemli vasfı, malzemesinin de meyvesinin de insan olmasıdır. Öğretmen, kendisine emanet edilen cevher olan öğrencisini büyük bir sabırla, şefkatle, merhametle işleyen mücevher ustasıdır. Öğretmen, öğrencisine sadece bilgi aktarmaz; aynı zamanda onun fikrini değiştirir, ufkunu genişletir, hayata ve kendisine yönelik bakış açısını tıpkı bir kuyumcu titizliğiyle ilmek ilmek dokur, işler, tekemmül ve inkişaf ettirir. Hayatta öyle meslekler vardır ki insan maaşını alır; karşılığında bir işi, görevi yerine getirir ve böylece sorumluluktan kurtulur. Fakat öğretmenlik böyle bir meslek değildir. Öğretmen, öğrencisine kimi zaman annelik yapar, kimi zaman babalık, kimi zaman da arkadaşlık eder. Öğretmen bu yönüyle öğrencisinin geniş ailesinin bir üyesidir. Okul nasıl ki millet kültürünün, millet ruhunun bayrağı ise öğretmen de bu ruhun bayraktarıdır. Buradaki ve ülkemizin dört bir yanındaki tüm öğretmenlerimizin görevlerini bu yüksek şuurla, bu yüksek mesuliyet bilinciyle yerine getirdiklerine ve getireceklerine yürekten inanıyorum. Öğretmenlerimiz; ilim, irfan, hikmet ve ahlak meşalesini ellerinde gururla taşıdıkça, Allah'ın izniyle Türkiye'nin yolu da ufku da açıktır. Siz bu ruha sahip çıkarsanız, önümüz inşallah aydınlık olacaktır" ifadelerini kullandı.

'TEKNOLOJİNİN ZARARLI YÖNLERİNİ MİNİMALİZE ETMEK BİZİM ELİMİZDE'

Bakan Yumaklı: Gıda güvenilirliği kırmızı çizgimizdir
Bakan Yumaklı: Gıda güvenilirliği kırmızı çizgimizdir
İçeriği Görüntüle

Teknolojinin ülkelere, toplumlara ve bireylere istikamet çizdiği bir çağda yaşandığına dikkat çeken Erdoğan, "Teknoloji ve dijitalleşmenin hayatımıza getirdiği kolaylıkları kimse inkar edemez. Daha önce saatler, günler süren pek çok işi, bugün elimizdeki telefona yüklediğimiz bir uygulama sayesinde saniyeler içinde yapabiliyoruz. Dünyanın en ücra köşesindeki hadiseleri anbean takip edebiliyor, fiziken bir araya gelmemizin mümkün olmadığı farklı kültürden insanlarla diyalog kurabiliyor; hatta dostluk, arkadaşlık, iş ortaklığı geliştirebiliyoruz. Son dönemde yapay zeka devrimiyle birlikte teknolojideki değişim artık baş döndürücü boyutlara ulaştı. Sonunu kimsenin öngöremediği bir belirsizliğe doğru insanlık olarak hızla yol alıyoruz. Buna karşı direnmek, bunun dışında kalmak, sizin de bildiğiz gibi mümkün değil. Peki ne yapabiliriz? Akıntıya karşı kürek çekemeyeceğimize göre bunu doğru yönetebiliriz. Ülkemiz ve milletimizin menfaatleri istikametinde doğru yönlendirebiliriz. Teknolojinin sağladığı imkanlardan azami derecede istifade ederken, aynı zamanda zararlı yönlerini minimalize etmek bizim elimizdedir. Bunun yolu ise çocuklarımıza dijital okuryazarlık ve farkındalık eğitimi vermekten geçiyor" değerlendirmesinde bulundu.

'ÇOCUKLARI GELECEĞE HAZIRLAMAK MECBURİYETİNDEYİZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece yasaklayarak netice alınamayacağını belirterek, "Çocuklarımızın oyun alanı artık sadece parklar, bahçeler, sokaklar değil. Çocuklarımızın kurduğu iletişim sadece yüz yüze iletişimle de sınırlı değil. Bugün evlatlarımız, dijital teknolojilerin büyülü atmosferinde daha fazla vakit geçirecek sayısız imkana kolayca ulaşabiliyor. Bizlere çok sentetik ve yapay gelse de arkadaşlarıyla orada sosyalleşiyor, orada eğleniyor, orada kendine ayrı bir çevre ediniyor; tabiri caizse sanal evrende ayrı bir gezegen kuruyor. Çocuklarımızla sağlıklı bir iletişim kurmak ve onlara nitelikli bir eğitim sunabilmek için bu gerçekle barışmamız gerektiği kanaatindeyim. Çocuklarımıza ve gençlerimize bizim yaşadığımız dünyayı empoze ederek bir yere varamayız. Onları geçmişe çekmek, bizim zamanımıza sürüklemeye çalışmak yerine geleceğe hazırlamak mecburiyetindeyiz. 'Usul, esasa mukaddemdir' ilkesiyle hem meseleye doğru açıdan bakacağız, hem de çocuklarımızın eğitimine sağlıklı yöntemlerle yaklaşacağız. Değilse, yavrularımızla doğru iletişim kurup, onları doğru yönlendiremeyiz. Özellikle de sanal dünyanın dehlizlerinde evlatlarımızın ve gençlerimizin kaybolmalarına engel olamayız. Bu konuda ebeveynlerle birlikte siz öğretmenlerimize de önemli görevler düşüyor. Bir öğretmenin evladı olarak gördüğü öğrencisini sevgiyle saran emeği ne kadar mühimse, ailelerimizin öğretmene desteği de aynı derecede kıymetlidir, vazgeçilmezdir. Ailelerimizin, çocuklarının eğitimleriyle yakından ilgilenmesi, öğrenme süreçlerinde, özellikle de sanal dünyadan gelebilecek tehdit ve tehlikelerle mücadelede çok çok önemlidir. Hep beraber el ele verecek; dikkatli, sabırlı, şefkatli ve kararlı bir şekilde sanal alemden yayılan tehlikelere karşı mücadele edeceğiz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile eğitimde yaşanan paradigma değişiminin bizlere bu çabalarımızda da önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum" dedi.

'ÖĞRETMEN SAYIMIZ 1 MİLYON 34 BİNİ AŞTI'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Toplumda ve her birimizin hayatında bu kadar özel bir konuma sahip olan öğretmenlerimize haklarını teslim etmek bizim asli vazifemizdir. Son 23 yılda hep böyle bir çabanın içinde olduk. Ülkemizin büyümesine, Türkiye ekonomisinin imkanlarının genişlemesine paralel olarak bunu en önce öğretmenlerimize, en önce eğitime yansıttık. Eğitimin niteliğini artırmak, eğitimi yaygınlaştırmak, eğitimin önündeki engelleri ve yasakları kaldırmak, öğrencilerimiz arasında fırsat eşitliğini sağlamak için ilk günden beri çalışıyoruz. 2002'de Milli Eğitim Bakanlığımız, merkezi yönetim bütçesi içinde 4’üncü sıradaydı. 2003’ten itibaren eğitime birinci sırayı tahsis ettik; 2026 bütçesinde de bu önceliği aynen koruduk. Milli Eğitim Bakanlığımıza 2026’ta 1 trilyon 944 milyar lira kaynak ayırdık. Yine aynı dönemde derslik sayımız 343 bindi, bugün 616 bine yükseldi. Özel okullar dahil edildiğinde bu rakam 754 bine yaklaşıyor. Yani bizden evvel yapılan derslik sayısının iki katını, biz sadece 23 senede ülkemize kazandırmanın kıvancını yaşadık. Okullarımızda görev yapan öğretmen sayısında da ciddi artışlar oldu. 2002’den bu yana 821 bin 360 öğretmenin atamasını yaptık. Şu an resmi eğitim kurumlarında çalışan öğretmen sayımız 1 milyon 34 bini aşmıştır. Aktif görevdeki her 10 öğretmenden 8’i bizim dönemimizde atandı. Bu büyük dönüşüm, sınıfların içinde de somut şekilde hissediliyor. Öğretmen başına 70-80 kişilik kalabalık sınıflarda eğitim almıştık, şimdi evlatlarımız 20-25 kişilik sınıflarda eğitim görüyor. Dünyada bu kadar kısa sürede böyle oranları yakalayan çok az ülke vardır. Türkiye hamdolsun bunu bizim dönemimizde başarmıştır" dedi.

'TÜRKİYE BÜYÜDÜKÇE 86 MİLYON FAYDALANACAK'

Okullaşma oranlarında da örnek bir tabloya sahip olunduğunu belirten Erdoğan, şöyle dedi:

"5 yaşta okul öncesi net okullaşma oranımız yüzde 11,7’den yüzde 82,53’e çıktı. İlköğretimde yüzde 91’den yüzde 96’ya, ortaöğretimde yüzde 50,57’den yüzde 82,85’e geldik. 6-14 yaş grubunda Türkiye, yüzde 99'luk okullaşma oranı ile OECD ortalaması olan yüzde 98’in üzerine çıktık. 15-19 yaş grubunda okullaşma oranımızı 2023 itibarıyla yüzde 79’a taşıyarak OECD ortalaması olan yüzde 84’e yaklaştırmış bulunuyoruz. Fatih Projesi kapsamında 2025 sonu itibarıyla etkileşimli tahta kurulmuş derslik sayımız 668 bine ulaşacaktır. Öğretmenlerimizin özlük ve mali haklarında da önemli iyileştirmelere gittik. Türkiye büyüdükçe, ekonomimiz büyüdükçe, inşallah bundan 86 milyonun her bir ferdi gibi sizlerin de en üst düzeyde faydalanmasını temin edeceğiz. Hiç şüphesiz 23 yılda çok ciddi mesafe aldık, çok başarılı işlere imza attık, önümüze çıkarılan sayısız engele rağmen tarihi nitelikte reformları hayata geçirdik. Ama 'eğitimle ilgili sorunların tamamını çözdük' iddiasında da değiliz. Bir yanda neredeyse 100 yıldır çözülemeyen sorunlar var. Bir yanda darbe dönemlerinin açtığı kapanmayan yaralar var. Diğer yanda ise çağımızın getirdiği güncel sınamalar ile değişen ve gelişen Türkiye’nin ihtiyaçları var. İnşallah bunlar arasında denge kurarak, hedeflerimize doğru ilerleyeceğiz. Bunu da siz öğretmenlerimizle birlikte başaracağız. Birkaç puan oy uğruna, her alanda olduğu gibi eğitimde de popülizmin sınırlarını zorlayan siyasi rakiplerimize rağmen bunu inşallah başaracağız" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının ardından kura çekimi yapılarak 15 bin sözleşmeli öğretmenin ataması gerçekleştirildi. (DHA)

Kaynak: DHA