Gökhan İÇKİLLİ/SAMSUN, (DHA)- SAMSUN’da yaşayan Okul Öncesi Öğretmenlik Bölümü mezunu Ebru Şahinkaya (30), 3 yıl önce ‘Üretimde hayat var’ diyerek eşi Burak Şahinkaya’nın Kavak ilçesindeki 10 dönümlük bahçelerinde çilek, lavanta üretimi ve kaz yetiştiriciliğine başladı. Hayallerini gerçekleştirmek için köy yaşamına başladıklarını belirten 2 çocuk annesi Şahinkaya, “Önce birkaç tavukla başladık, daha sonra hibe ile 50 kaz aldık. Şu anda 200’ün üzerinde kazım var. Amacım hem tarım hem de hayvancılık yaparak üretmek istiyorum. Hedefim Türkiye geneli üretim yapmak” dedi.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümü mezunu Ebru Şahinkaya, hayalini kurduğu tarım ve hayvancılık yapmak için 3 yıl önce pandemi döneminde ailesiyle birlikte Kavak ilçesi Hacılı Mahallesi’ne yerleşti. Eşi Burak Şahinkaya’nın da (36) desteğini alan Şahinkaya, 10 dönümlük bahçesinde çilek, lavanta ve kaz yetiştiriciliği yapmaya başladı. Büyükşehir Belediyesi’nden destek de alan Ebru Şahinkaya, 50 kaz ile başladığı hayvancılıkta 200’ün üzerinde kaza ulaştı.

‘NEREDEN BAŞLAYACAĞIMIZI DA BİLMEYEREK KÖYE GÖÇ ETTİK’

Şehirden köye geçiş sürecini anlatan Ebru Şahinkaya, “3 yıldır köyde yaşıyoruz. Öncesinde Samsun merkezde yaşıyorduk. Lisans mezunuyum, okul öncesi öğretmeniyim. ‘Üretimde hayat var’ zihniyetiyle hem tarım hem de hayvancılık yapmak için nereden başlayacağımızı da bilmeyerek köye göç ettik. Pandeminin de etkisi çok oldu. 3 yıldır da köydeyiz. Şu anda hem kaz yetiştiriyor hem çilek hem de çilek üretiyoruz” dedi.

‘ÇOK ACEMİLİK YAŞADIK’

Kaz yetiştiriciliğinde karşılaştıkları zorluklara rağmen hedeflerinden vazgeçmediklerini belirten Ebru Şahinkaya, "Aslında daha önce hiç kazımız yoktu. Tavuk ve ördekle başlamıştık. Daha sonra Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin vermiş olduğu kadın çiftçilerine destek amaçlı 50 tane kaz hibesinden faydalandık. Amacımız tamamen üretmekti. Çoğaltarak 200’ü aşan kaz sayısına ulaştık. Daha fazla olabilirdi. Çok ciddi acemilikler çektik. Tabi ki İlçe Tarım Müdürlüğü’nde yoğun bir semirene katıldık. Bazı şeyler kitapta yazdığı gibi olmuyor. Çok acemilik yaşadık ve problemlerimiz oldu. Zaiyatlarımız oldu ama yine de 200’ü aşan kaz sayısına ulaştık. Geçen seneye göre şu an daha tecrübeliyiz. Bu sene de kazlarımızı satma niyetinde değiliz. Bahçemizde en az 500 tane kaz olana kadar üretip, işletme kurma niyetindeyiz” diye konuştu.

‘AMACIMIZ BİR İŞLETME OLMAK’

31 yıl önce okul müdürü dövünce yatağa mahkum kalmıştı, yaşamını yitirdi 31 yıl önce okul müdürü dövünce yatağa mahkum kalmıştı, yaşamını yitirdi

Kaz yetiştiriciliği alanında daha büyük adımlar atmayı planladıklarını ifade eden Şahinkaya, “Kaz eğitimlerine katıldığım zaman her şeyin kolay olduğunu düşündük. Yapmakta çok hevesliydik. Eşimin de bu konuda daha önce deneyimleri olmuştu. Yoğun seminerlerden sonra kazlarımıza bakmaya başladık. Ama üretim aşamasında acemilikler çektik. Sonrasında çoğalttık. Şimdiki hedefimiz ve amacımız bir işletme olmak. Türkiye geneli hatta yapabilirsek kazlarımızı ya da ürünlerini üretmek istiyoruz” dedi.

KAZLAR İÇİN ÖZEL ALANLAR VE DOĞAL BESLENME

Kazlarını daha doğal ve düşük maliyetle beslemek için 10 dönümlük arazilerini bölerek düzenlediklerini belirten Şahinkaya, “Ne kadar büyük alanınız olursa bakmak o kadar masrafsız oluyor. Bizim de 10 dönümlük yerimiz var. Bahçemizi önce dörde böldük, sonra üçe böldük. Fıskiyeler döşedik ve ciddi bir yatırım yaptık. Kazlar çok fazla ot yiyor. 10 günde uzattığınız otları yarım saatte yok edebiliyorlar. Biz de kazları daha az bir maliyetle besleyebilmek için bahçeyi üçe böldük. Hepsinde de sulama sistemi var. Tabi ki bu 10 dönüm bazen yetiyor, bazen de yetmiyor. Zaman zaman yemleme de yapıyoruz. Şanslıyız çünkü köyümüzde meralarımız çok. Öyle olduğu zaman da köyümüzün meralarına da salabiliyoruz. Yani kazları salabileceğiniz bahçe veya mera ne kadar genişse o kadar az maliyetli ve o kadar doğal bakabiliyorsunuz” diye konuştu. (DHA)