Batuhan SEVER/EDİRNE, (DHA)-EDİRNE'de İl Tarım ve Orman Müdürlüğü kuraklığın yaşandığı kentte ayçiçeği verimi ile ilgili çalışma yaptı. Raporda, "İklim değişikliğine bağlı olarak son yıllarda yaşanan aşırı kuraklık ve yüksek sıcaklıklar, tarımsal üretimi önemli derece olumsuz etkilemektedir. Bölgemizde özellikle ayçiçeği bu kuraklıktan en fazla etkilenen ürün olmuştur. Kuraklığa bağlı olarak ayçiçeği üretiminde yüzde 50'den fazla verim kayıpları yaşanmıştır" denildi.
Edirne İl Tarım ve Orman Müdürlüğü koordinatörlüğünde yürütülen 'Farklı Toprak İşleme Yöntemleri ve Farklı Ekim Zamanlarının Ayçiçeğinin Verim ve Verim Unsurlarına Etkilerinin Belirlenmesi' konulu çalışma tamamlandı. Çalışma, ayçiçeğinde verim kayıplarını azaltmak amacıyla Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fadul Önemli başkanlığında, Sarayakpınar köyünde yürüttü. Yapılan çalışmada, iklim değişikliğine bağlı olarak son yıllarda yaşanan aşırı kuraklık ve yüksek sıcaklıkların, tarımsal üretimi önemli derecede olumsuz etkilediği belirlendi. Çalışmanın raporunda, kuraklıktan en fazla etkilenen ürün ayçiçeğinin üretiminde yüzde 50'den fazla verim kayıpları yaşandığı belirtildi.
YOK DENECEK KADAR AZ YAĞIŞ DÜŞTÜ
Çalışmada, 15 Şubat, 15 Mart ve 15 Nisan tarihlerinde 3 farklı ekim yapıldı. Denemelerde anıza doğrudan ekim, pulluk ile işleme ve çizel, kültivatör yöntemleri uygulandı. Raporda, deneme alanına 2025 yılında tabla iriliği, tane oluşumu, tane iriliğinin belirlediği haziran ve temmuz aylarına dikkat çekilerek, "Haziran ve temmuz aylarında uzun yıllar ortalamasına göre yok denecek kadar az yağış düşmüştür. Bitkiler bu dönemlerdeki fotosentez için gerekli suyu kökleri ile toprakta daha önceki aylarda düşen yağışlar ile derinliklerde depolanan sudan karşıladığı düşünülmektedir. Su tutma kapasitesi yüksek, buharlaşma ile su kayıplarının az olduğu topraklarda, çeşidin kök gelişimi de iyi ise çeşitler kuraklıktan daha az etkilenmektedir. Deneme yılında haziran ve temmuz aylarındaki ortalama sıcaklıklar da uzun yıllar ortalamasından oldukça yüksektir. Yine 2025 yılı haziran ve temmuz aylarında fotosentezi, tane oluşumu ve besin birikimini durduracak 40 dereceyi aşan maksimum sıcaklıklar oluşmuştur" ifadeleri kullanıldı.
Ekim zamanlarının tane verimine ve etkisine bakıldığı belirtilen raporda, "Ekim zamanlarının tane verimine etkisine baktığımızda; en yüksek ortalama tane veriminin 177,54 kilogram ile en erken ekim olan 15 Şubat’ta belirlenmesine rağmen, mart ekimi ile arasındaki farkın önemli düzeyde olmadığı görülmüştür. Buna karşılık Nisan 15 ekiminde verim yaklaşık 13 kilogram düşük olmuştur. Ekim zamanları için tane yağ oranlarında da benzer farklar oluşmuştur. Şubat 15 ve Mart 15 ekimleri yüzde 40 civarında yağ oranına sahip olurken, Nisan 15 ekiminde yüzde 2'lik bir düşüş yaşanmıştır. Toprak hazırlığı konuları arasında anıza ekim ile diğer iki toprak hazırlığı uygulamasına göre önemli tane verimi artışı sağlandığı görülmüştür. Ortalama tane verimlerine göre anıza doğrudan ekim ile 199,60 kilogram verim alınmış ve diğer iki uygulamaya göre 40 kilogram civarında verim artışı sağlamıştır" denildi.
'EKİM ZAMANI GEÇTİKÇE YAĞ ORANI DÜŞTÜ'
Toprak işleme yöntemlerine de değinilen raporda, "En yüksek tane verimi 206,40 kilogram ile Şubat 15 te anıza doğrudan ekiminden elde edilmiştir. En düşük tane verimi ise 146,10 kilogram ile Nisan 15'inde yapılan çizel, kültivatör uygulamasından alınmıştır. İki uygulama arasında dekara 60 kilogramlık bir tane verimi farkı oluşmuştur. Anıza doğrudan ekimde Mart 15 ve Nisan 15 ekimlerinde 196 kilogram olarak birbirine yakın tane verimleri elde edilmiştir. Anıza doğrudan ekimde her üç ekim zamanında da diğer toprak hazırlığı uygulamalarından yüksek verimler alınmıştır. Çizel, kültivatör 168,70 kilogramda ve pulluk, kültivatör 65,59 kilogramda uygulamalarında en yüksek verimler Mart 15 ekimlerinden alınmıştır. Bu iki uygulamada Şubat 15 ekimleri de Mart 15 ekimlerine yakın tane verimleri oluşturmuştur. Çizel, kültivatör ve pulluk, kültivatör ile toprak hazırlıklarında Nisan 15 ekimlerinde önemli verim düşüklükleri belirlenmiştir. En yüksek yağ oranı yüzde 42,5 ile Şubat 15'te doğrudan anıza yapılan ekimde, en düşük yağ oranı ise yüzde 36,0 ile Nisan 15 te ekimi yapılan pulluk, kültivatör uygulamasından alınmıştır. Ekim zamanı geciktikçe yağ oranın düştüğü görülmüştür" ifadelerine yer verildi.
EKİMLER NİSAN AYINA KADAR TAMAMLANMALI
1 yıllık araştırma sonuçlarının değerlendirildiği raporda, "Şubat 15 ile Mart 15 ekimlerinin tane verimi ve yağ oranı için birbirine yakın değerler verdiği, buna karşılık özellikle geleneksel toprak işlemelerde Nisan 15 ekimlerinde verim düşüşleri oluştuğu görülmüştür. Bu doğrultuda su tutma kapasitesi düşük olan topraklarda ayçiçeği ekimlerinin nisan ayına kadar tamamlanmasının doğru olacağı düşüncesindeyiz. Organik madde ve su tutma kapasitesi düşük (kum) topraklarda mart ayının ilk haftasından başlayarak, orta organik madde ve su tutması orta topraklarda mart sonu olacak şekilde ekimlerin yapılmasını önerebiliriz. Organik maddesi ve su tutma kapasitesi yüksek topraklarda da kuraklık ve yüksek sıcaklıklara karşı ekimlerin 15 Nisan’a kadar tamamlanmasının yararlı olacağını belirtebiliriz. Ancak bölgede şubat ve mart aylarında oluşabilecek düşük sıcaklıklara bağlı donma ve yüksek neme bağlı mildiyö (köse) hastalığının oluşma olasılığı yüksektir. Bu nedenle nisan ayından erken yapılacak ekimler için meteorolojik verileri dikkatle takip etmek ve öngörülmeyen düşük sıcaklıklarda da oluşabilecek sonuçları kabullenmek gerekir" denildi.
'DOĞRUDAN ANIZA EKİME GEÇİLMELİ'
Araştırmada ayçiçeği için en iyi yöntemin hiçbir toprak işleme yapılmadan doğrudan anıza yapılacak ekim olduğu belirtilerek, şöyle denildi:
"Doğrudan anıza ekimde; deneme tarlasında diğer iki yöntemden farklı olarak su kaybına bağlı toprak çatlaklarının oluşmadığı belirlenmiştir. Bu yöntemin, toprak neminin kaybını azaltarak bitki gelişimi için toprakta suyunu daha uzun süre koruduğu görülmüştür. Yine doğrudan anıza ekim ile solucan gibi toprak canlıları ve toprak parçalayıcı yararlı mikroorganizmalar pulluk ile işleme gibi olumsuz etkilenmeyecek, bunun sonucu toprak canlılığı korunduğu için ilerleyen yıllarda toprak verimliliği de artacaktır. Aynı zamanda ekonomik olarak ta toprak işleme masrafları oluşmayacaktır. Değişen iklim koşullarına bağlı olarak son yıllarda ayçiçeği yetiştirme mevsiminde yaşadığımız aşırı kuraklık ve yüksek sıcaklıkların devam etmesi durumunda geleneksek toprak işleme yöntemleri pulluk, kültivatör ve çizel, kültivatör gibi alet ve ekipmanlar ile toprak hazırlığını terk etmemiz ve doğrudan anıza ekime geçmemiz toprak nem kaybının azalması, toprak verimliliği ve tane verimi açısından önem taşımaktadır." (DHA)