Salih BÜYÜKSAMANCI/KONYA, (DHA)- DİYANET İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Modernite, özellikle genç kuşaklara dayattığı alternatif ve aykırı hayat tarzlarıyla, ailenin ve aileyi koruyan değerlerin ciddi boyutlarda aşınmasına sebebiyet vermiştir. Hatta insanın kendisi dışında bulunan her şeyi önemsizleştirmesine, değersizleştirmesine ve nihayetinden bireyselleşerek yalnızlaşmasına yol açmıştır. Bu durum, günümüzdeki evlenme oranlarında kendini açıkça göstermektedir” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından ‘Günümüzde Aileye Yönelik Tehditler ve Çözüm Önerileri’ konulu Uluslararası Aile Çalıştayı Konya’da bir otelde düzenlendi. Çalıştaya Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da katıldı. Çalıştayda konuşan Ali Erbaş, sosyal medyanın bilinçsizce kullanımının aile içi ilişkilere zarar verdiğini söyledi. Erbaş, “Gelişen iletişim teknolojisiyle birlikte kendini iyiden iyiye hissettiren sanal sosyalleşme, insanların yalnızlaşmasına sebep olmaktadır. Bilhassa sosyal medyanın bilinçsizce kullanımı, aile içinde hayati bir role sahip olan iletişime büyük zararlar vererek sevgi bağlarını her geçen gün daha da zayıflatmaktadır. İletişimin zayıfladığı ailelerde sevgi, saygı, güven ve hoşgörü, yerini mesafeli ilişkilere ve yüzeysel birlikteliklere bırakmaktadır. Bununla birlikte sosyal medya aracılığıyla yürütülmekte olan çeşitli ifsat projeleri, aile yapısını zedelemekte, aile içi rollerin belirsizleşmesine ve kimlik krizlerine yol açmaktadır. Mahremiyeti zedeleyen, sadakati önemsizleştiren, kısa vadeli hazlara yönlendiren içerikler; aile kurumuna yönelik değer erozyonuna yol açmaktadır” dedi.
‘BOŞANMA ORANLARINDAKİ CİDDİ ARTIŞ ÖNEMLİ BİR MESELEDİR’
Boşanma oranlarının yüksekliğinin üzerinde durulması gereken önemli bir mesele olduğunu belirten Ali Erbaş, “Modernite, özellikle genç kuşaklara dayattığı alternatif ve aykırı hayat tarzlarıyla, ailenin ve aileyi koruyan değerlerin ciddi boyutlarda aşınmasına sebebiyet vermiştir. Hatta insanın kendisi dışında bulunan her şeyi önemsizleştirmesine, değersizleştirmesine ve nihayetinden bireyselleşerek yalnızlaşmasına yol açmıştır. Bu durum, günümüzdeki evlenme oranlarında kendini açıkça göstermektedir. Evlenme oranlarının düşmesine karşın boşanma oranlarının artış göstermesi ve genç nüfusun artış hızının düşmesi, sadece nüfus istatistikleriyle yorumlanıp bırakılacak bir konu değildir. Bu istatistikler, toplumların geleceğinin tehdit altında olduğunu göstermektedir. Bu durum aynı zamanda manevi değerlere zarar veren bir yozlaşmaya işaret olarak okunmalıdır. Dolayısıyla boşanma oranlarındaki ve tek ebeveynli çocuk sayısındaki dikkat çekici artış, üzerinde önemle durulması gereken bir meseledir” diye konuştu. (DHA)
FOTOĞRAFLI