İSTANBUL, (DHA) - DİJİTAL medya platformu Yemek Sanatı TV, genç mutfak profesyonellerin kendilerini gösterebilecekleri 'Geleceğin Şefleri' yarışmasının ilk eleme turunun yarısı bitti. Zorluklarla dolu etapları ve sosyal mesajlarla harmanlanmış yapısıyla dikkat çeken yarışmanın kazananı, 17 Ekim'deki final bölümünde 100 bin TL'lik büyük ödülün sahibi olacak.

Tüm dünyada etkinliklerle kutlanan Türk Mutfağı Haftası'nda bu yıl da uluslararası arenada güçlü köprüler kurulurken, mutfak sanatlarına ilgi duyan genç yetenekler için yepyeni ufuklar açıldı. Gastronomi alanında içerik üreten dijital medya platformu Yemek Sanatı TV, 18-25 yaş aralığındaki mutfak profesyonellerinin kendilerini gösterebildiği 'Geleceğin Şefleri' yarışmasında sonuçlarının 27 Haziran'daki 10'uncu bölümde açıklanacağı ilk eleme turunun yarısı bitti. Türkiye gastronomi sahnesine farklı bir soluk getiren yarışma, zorluklarla dolu etapları ve sosyal mesajlarla harmanlanmış yapısıyla dikkat çekiyor. Yarışmacıların ürünleri geri dönüştürmesi, gübre veya hayvan besini olarak kullanılması için ayrıştırması gereken yarışmanın formatı, organik atıkların sıfır israfını hedefleyen sürdürülebilir bir döngüyü merkeze alıyor.

'BU YARIŞMADA KAYBEDEN YOK'

Rixos Hotels ve The Land Of Legends’tan  CK Enerji ile iş birliği
Rixos Hotels ve The Land Of Legends’tan CK Enerji ile iş birliği
İçeriği Görüntüle

Yemek Sanatı TV Yapımcı ve Yönetmen Halil İbrahim Bağdatlı, yarışmalarına ilişkin şu açıklamada bulundu:

“Genç şeflere, yeteneklerini sergilemenin ötesine geçip mutfağın atık yönetimi ve disiplin ilkelerini sahiplenecekleri bir zemin sunuyoruz. Bu yarışma, gastronomi alanında kariyer hedefleyen herkes için bir dönüm noktası olabilir. Yarışmacılarımız bugün sektörde güzel konumlarda çalışmaya devam ediyor. Biz de teknik ekipman konusunda tüm imkanları sağladık. Yarışmanın etap etap güçleşmesiyle birlikte genç şef adaylarının kendi sınırlarını zorlamasına ve kriz anlarında çözüm üretmelerine fırsat tanıdık. Her yarışmacının, bölüm sonunda kendine öz eleştiri yapabilmesine olanak tanıdık. Bu yarışmada kaybeden yok! Elenen yarışmacılar, ödül kazanamasalar da jüri şeflerimizin paylaştığı bilgi ve deneyimlerle, mutfakta gerçek bir sıçrama yaşıyor."

DEĞERLENDİRME KRİTERLERİ: TEKNİK, SUNUM, LEZZET, HİJYEN VE ATIK YÖNETİMİ

25 Nisan itibarıyla yayına başlayan yarışmadaki 20 genç şef adayı, kura ile eşleşerek bire bir düellolara başladı. Kendilerine verilen protein kaynağına göre özgün reçetelerini hazırlayan her yarışmacının 15 dakika ürün toplama, 45 dakika pişirme süresi bulunuyor. Değerlendirme kriterleri ise teknik, sunum, lezzet, hijyen ve atık yönetiminden oluşuyor.

İlk turu geçen yarışmacıların, birbirine yakın ürünlerle daha uzun sürelerde yarışacağını aktaran öğretim görevlisi, mutfak şefi ve Yemek Sanatı TV Kurucularından Mert Karakuş, yarışmaya dair şu detayları paylaştı:

“Zorluk seviyesi her turda artıyor. Bazı bölümlerde jüri beklenmedik müdahalelerle yarışmacıların problem çözme becerilerini test ediyor. Üst turdan gelen yarışmacılar kapalı kutularla eşleşiyor. Her biri birbiriyle yarışacak şekilde toplam 10 karşılaşma yapılıyor. Kutudan çıkan protein ve yan ürünlere göre yarışmacılar 10 dakika ürün hazırlığı, 90 dakika pişirme süresiyle yarışıyor. Her bölümde değişen tadım jürisi, Türk gastronomisine önemli katkılar sunmuş, sektörde tanınan ve saygı duyulan ödüllü usta şeflerden oluşuyor. Yarışmacılarla doğrudan karşılaşmadan gerçekleştirilen kör tadım sonucunda verilen puanlar, nihai sonuca yüzde 50 oranında etki ediyor."

100 BİN TL ÖDÜL VERİLECEK

Yarışmada 17 Ekim'de sonlanacak final turuna kalan iki yarışmacı, toplam 120 dakika sürede başlangıç, ana yemek ve tatlıdan oluşan bir menü hazırlayacak. Kazanan yarışmacı, 'Geleceğin Şefi' unvanını alırken, 100 bin TL'lik ödülün de sahibi olacak.

Yarışmanın mutfakta kriz yönetimi, zaman baskısı ve teknik yeterlilik gibi gerçek dünya senaryolarıyla genç şefleri zorladığını aktaran jüri üyesi Hakan Atakan, şu değerlendirmede bulundu:

“Yarışmamız, atık yönetimine verdiği önemle de izleyicilere ürün israfının önlenmesi ve gıdaya saygı konusunda güçlü bir sosyal mesaj gönderiyor. Ürüne saygı duymayı, israfın önlenmesini ve mutfakta etik duruşu merkeze alıyor. Genç şeflere kendilerini gerçek mutfak stresinde sınama imkanı sunuyor. Eksikliklerini fark etmelerine ve gelişim alanlarını keşfetmelerine olanak tanıyor."

Kaynak: DHA