Karadeniz'deki afetlerde deniz suyu sıcaklığı etkisi Karadeniz'deki afetlerde deniz suyu sıcaklığı etkisi

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde, son dönemlerde kış aylarının, mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi, fındıkta, üreticilerin kabusu olan hastalıklar ve zararlı böcek türlerinin artışını tetikledi.  Yılda yaklaşık 500 bin ton üretilerek, 110'dan fazla ülkeye ihracat edilip, 3 milyar dolara yakın döviz girdisi sağlanan fındıkta yaklaşan hasat öncesinde, son yağışlarla birlikte çotanaklarda ve yapraklarda görülmeye başlayan ‘külleme’ hastalığı, üreticiyi tedirgin ediyor. Türkiye’nin stratejik ürünleri arasında yer alan fındık ile ilgili uzmanlar, küresel ısınmanın, iklim parametrelerini etkileyerek, ani iklim değişikliğine yol açtığına dikkat çektiği durumun; verim ve kaliteyi olumsuz etkilediği, ekonomik olarak da kayıplara yol açtığını belirtiyor. 

‘YAĞMURUN VE NEMİN ETKİSİYLE KÜLLEME HASTALIĞI GÖRÜLÜYOR’

Altınordu Ziraat Odası Başkanı Atakan Akça, dünyayı etkileyen iklim değişikliğinin Doğu Karadeniz Bölgesi’nde de olumsuzlukları beraberinde getirdiğini açıkladı. Son iki ayda Ordu’da 40 gündür yağan yağmur nedeniyle üreticilerin bahçelerde kimyasal mücadele yapamadığını, bu durumun ise fındık bahçelerinde ‘külleme’ hastalığının yayılmasına neden olduğu söyledi. Akça, “Dünyayı etkileyen bir iklim değişikliği var. Bu iklim değişikliği dünyayı etkilediği gibi hem ülkemizi hem de bölgemizi ve ilimizi de etkiliyor. Mayıs ve haziran ayı içerisinde neredeyse 45 günlük sürede 40 gündür yağmur yağıyor. Mayıs ayı fındık zararlılarına karşı mücadele yapılma zamanı ve dolayısıyla bu yağışlar sonucunda da bölgemizde bu mücadeleyi çok yoğun bir şekilde yapamadık. Bu nedenle fındıkta en önemli sıkıntılardan bir tanesi külleme hastalığı. Mantar zararlısının yaptığı bir hastalık. Bölgemizde yağmurun ve nemin etkisiyle müthiş bir külleme hastalığı görülüyor. Bununla şu anda kimyasal mücadele yapamıyoruz” dedi.

‘ÇOTANAKLARDA BEYAZ YAPILAR OLUŞTU’

Çotanakların üzerinde beyaz yapıların oluşmaya başladığını kaydeden Akça, “Yapmış olduğu nem sonucunda çotanaklarda beyaz beyaz yapılar oluştu. Dolayısıyla bunlar küllemenin belirtileri. Özellikle dalların alt tarafında daha yoğun bir külleme var. Özellikle bu bahçemizde dip sürgünlerinde bile artık oluşmaya başlamış. Dip sürgünlerinin ve yabancı otların temizlenmesi, bunun için çok önemli. Yapamadığımız kimyasal mücadeleyi en azından mekanik mücadeleyle yaparak küllemenin etkisini biraz daha gidermemiz gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

ÜRETİCİLERE MEKANİK MÜCADELE ÇAĞRISI

Akça, yağışlarla birlikte fındık ağaçlarının altında oluşan dip sürgünlerinin de ‘külleme’ hastalığının yayılmasına neden olduğunu ifade ederek, “Mekanik mücadele yapmak durumundayız arttık. Çünkü bu yağışlar sonucunda da bahçelerin dibinde yabancı otlar ve dip sürgünleri artış gösterdi. Bu külleme hastalığının daha çok yayılmaması için bu bahçelerdeki hava sirkülasyonunun sağlanması gerekir. Bu da bahçelerin dibindeki dip sürgünlerini ve yabancı otları temizleyerek sağlayabiliriz. Buradan çiftçilerimize sesleniyoruz; lütfen bu yaptığımız uyarılar sizin menfaatleriniz için. Üründen elde edeceğiniz kalite ve verim için. Lütfen yapmış olduğumuz uyarıları dikkate alın” ifadelerini kullandı.

REKOLTE DÜŞÜKLÜĞÜ BEKLENİYOR

Külleme hastalığının fındık rekoltesinde bu yıl kayba neden olacağını da sözlerine ekleyen Akça, şöyle konuştu:

“Külleme hakikaten son 5 senedir fındık mahsulünde müthiş bir zarar ile birlikte kalite ve verim düşüklüğü etkisi gösteriyor. Bu sene yapılamayan mücadeleler sonucunda da rekoltenin yüzde 10 ile 15 arasında eksi bir katkısı olacağını düşünüyorum.”

KÜLLEME HASTALIĞI

Külleme, Erysiphe betae’nin neden olduğu mantar kökenli bir hastalıktır. Un ve birikmiş toz görünümü şeklinde bitki yapraklarına yayılan külleme bitkilerin zayıf düşmesine, çiçek açmamasına ve meyvelerinin tatsızlaşmasına neden olur. Hastalık, nemli ortamlarda daha sık görülür. Özellikle yağmurlu havalardan çok çiğli ve puslu iklimlerde daha fazla yayılma imkanına sahiptir. Hastalık, alt yapraklardan başlayıp daha sonraki aşamalarda taze yapraklara ve sürgünlere doğru ilerler. Yaprakların alt ve üst kısımlarında un serpilmiş gibi tozlu bir görüntüye rastlanır. Bu noktada hastalanan bitkilere gerekli ilaç tedavisi yapılmazsa, oluşan lekeli görünüm zamanla artarak yaprağın tamamını kaplar. Hastalık iyice ilerlediğinde yaprak ve meyve dökümü ile karşılaşılır. Külleme hastalığı bulaşıcıdır. Önceleri sadece birkaç bitkide görülse bile patojenlerin rüzgar ve böcekler aracılığıyla çevreye dağılmasıyla pek çok bitkiye bulaşır.