Gülseren KARAPINAR- Hadican EROL / İSTANBUL, (DHA)- CUMHURBAŞKANLIĞI İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 'Filistin İçin Sessiz Kalma' programına katıldı. Programda konuşan Altun, "Somut olarak taleplerimiz var. Somut olarak gayretlerimiz var. Bu taleplerin, gayretlerin başında her şeyden önce bir an önce kalıcı ateşkesi sağlamak var. Diğer taraftan insani yardımların bir an önce aksamaksızın, hızlı bir şekilde, koordineli bir şekilde doğrudan bu mazlum Gazzellilere, Filistin halkına ulaştırılması var. Bunun bir an önce sağlanması lazım. Kalıcı barışın sağlanması lazım ve bölgede yaşanan bu savaşın artık ortadan kalkması lazım" dedi.

Türkiye Basın Federasyonu öncülüğünde Filistin'de yaşanan zulme dikkat çekmek amacıyla 'Filistin İçin Sessiz Kalma' programı gerçekleştirildi. Yaklaşık 100 gazeteci, 24 saat sürecek ortak canlı yayın nöbetiyle İsrail'in uyguladığı insanlık dışı politikaları protesto edecek. Programa Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun'un yanı sıra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Büyükgümüş, AK Parti Genel Sekreteri Eyyüp Kadir İnan ve AK Parti MKYK Üyesi Mahir Ünal'da katılacak. CNN Türk Özel Haber Şefi Fulya Öztürk moderatörlüğünde gerçekleştirilen oturumda, gazeteciler Filistin halkına uygulanan şiddeti ele alarak konuşmalarda bulundu. Programda Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da bir konuşma gerçekleştirdi.

'İNSANLIĞI, DOĞAYI, ÇEVREYİ, ŞEHİRLERİ TARUMAR EDİYOR'

Cumhurbaşkanı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Bu zulüm, bu soykırım, bir tarafıyla baktığınızda 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren çok hızlandı. Gerçekten tarihte görülmemiş boyutlarda katliamlarla, saldırılarla karşı karşıya kaldık. Bir soykırım diyoruz. Bir taraftan soykırım, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne göre suç. Baktığınız zaman her haliyle büyük bir vahşet. Fakat öte taraftan İsrail, çevreye de saldırıyor. İbadet mekanlarına da saldırıyor. Şehirleri de tarumar ediyor. Bu yönüyle baktığımızda yine Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin tanımladığı haliyle İsrail, bir yanıyla soykırım yapıyor. Bir yanıyla Kent Kırım yapıyor baktığınızda. Çünkü bu haliyle ve Eko Kırımda yapıyor. Bütün boyutlarıyla ve burada insanlığı, doğayı, çevreyi, şehirleri tarumar ediyor. Fakat bu 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren hızlanmış olsa da esasında bunun çok ciddi bir tarihsel arka planı var. Biz ısrarla bunu vurgulamaya çalışıyoruz. Batılı Uluslararası bir zulüm düzeni var. Ve bu zulüm düzeninin arka planında da adaletsiz nizamın arka planında da bir sömürü sistemi var. Filistin'de bir zulmün ortaya çıkmasına yol açtı. Biz; 'Filistin sorunu' diyoruz. Uluslararası literatürde siyaset bilimi literatüründe; 'Filistin sorunu' diye geçiyor bu sorun. Fakat ben buna ısrarla itiraz ediyorum ve sorunun adını doğru koyalım diyorum. Sorun İsrail sorunu. İsrail sorununun, gerçekten görünmez kılınması için elinden geleni yaptı. Bu haliyle baktığımızda ne yazık ki 7 Ekim 2023'ten sonra yaşanan bu büyük insanlık suçlarının arkasında yıllar yılı, bu anlattığımız uzun tarihsel süreç içerisinde İsrail'e göz yuman bu uluslararası batılı sistemin aymazlığı var. Bugün geldiğimiz noktada gerçekten sözün bittiği yerdeyiz. Artık bu zulmün bitmesi lazım. Bizim bütün gayretimiz, Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü çalışmaların merkezinde yer alan temel say, her şeyden önce bu zulmün bir an önce bitmesi. Somut olarak taleplerimiz var. Somut olarak gayretlerimiz var. Bu taleplerin, gayretlerin başında her şeyden önce bir an önce kalıcı ateşkesi sağlamak var. Diğer taraftan insani yardımların bir an önce aksamaksızın, hızlı bir şekilde, koordineli bir şekilde doğrudan bu mazlum Gazzelilere, Filistin halkına ulaştırılması var. Bunun bir an önce sağlanması lazım. Elbette kalıcı barışın sağlanması lazım ve bu bölgede artık yaşanan bu savaşın ortadan kalkması lazım" ifadelerini kullandı.

İstanbul - CHP Genel Başkanı Özel Avcılar Belediyesi önünde konuştu
İstanbul - CHP Genel Başkanı Özel Avcılar Belediyesi önünde konuştu
İçeriği Görüntüle

'İSRAİL HÜKÜMETİNİN BU ZULMÜNE ARACILIK EDEN BÜTÜN AKTÖRLERİNİN YARGILANMASINI TALEP EDİYORUZ'

İsrail hükümetinin bu zulmüne aracılık eden bütün aktörlerinin yargılanması ve Uluslararası Mahkemelerde yargılanıp cezalandırılması gerektiğini ifade eden Altun, "Diğer taraftan tabii ki bütün bunlarla beraber çok büyük yıkımlar yaşandı. Gazze yerle bir oldu. Bu yaşanan yıkımların artık tahribatını ortadan kaldırmak için de hızlı bir imar ve ihya çalışmasına ihtiyacımız var. Bütün bölge ülkelerinin, Uluslararası bir koalisyonun çok güçlü bir şekilde burada barışın sağlanıp, ateşkesin sağlanıp bu bölgeyi ayağa kaldırması lazım. Bütün bunlarla beraber bizim talebimiz çok somut ve net bir şekilde, güçlü bir Filistin devletinin ayakta olmasıdır. Güçlü bir Filistin devletinin varlık göstermesidir. Tanımını yaparken açık ve net ifade ediyoruz. 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan egemen, bağımsız. Toprak bütünlüğü haiz bir Filistin devleti. Bu Filistin Devleti olmaksızın bu yaşanan zulümler ortadan kalkmaz. Fakat bizim bir talebimiz daha var. Evet, bunlar olsun istiyoruz. Öte taraftan İsrail'in, İsrail hükümetinin bu zulmüne aracılık eden bütün aktörlerinin yargılanması ve Uluslararası Mahkemelerde yargılanıp cezalandırılması. Bu er ya da geç olacak. Biz buna inanıyoruz. Bunun için mücadele ediyoruz. Er ya da geç. Burada hakikat kazanacak. Er ya da geç bu zalimler yenilecek. Bu biz bu inançla, bu yaklaşımla, bu duyguyla yürüyoruz ve burada en büyük burada gerçekten teşekkürümüz insanlık adına Filistinli kardeşlerimiz olmalı. Çünkü Filistinli kardeşlerimizin direnişi, Filistinli kardeşlerimizin gücü birliği, samimiyeti sayesinde, bugün gerçekten bütün dünyada hakikat namına savaş verenler, umut sahibi. Biz umut sahibiyiz. Umutluyuz çünkü; Filistin halkının direnişi gerçekten insanlık adına çok onurlu bir direniş. Sadece kendileri için direnmiyorlar onlar. Gerçekten insanlık için direniyorlar. Biz de bu direnişe, elimizden gelen bütün gayretle destek olmaya çalışıyoruz. Cumhurbaşkanımız Filistin davasının bütün Uluslararası platformlarda en güçlü şekilde Filistin davası bu anlamda baktığımız zaman bizim asli davalarımızdan biridir" şeklinde konuştu.

'İSRAİL SADECE FİLİSTİNLİLERİ KATLETMİYOR HAKİKATİ KATLEDİYOR'

İsrail'in sadece Filistin halkını değil hakikati de katlettiğini ifade eden Altun, "Cumhurbaşkanımızın 'One minute' çıkışı, insanlık adına gerçekten tarihe geçen çok asil ve bir o kadar da kıymetli, bir o kadarda stratejik bir girişimdir. Ondan sonra İsrail MİT'i yıkılmıştır. Uluslararası alanda, Batılı ya da Batı dışı pek çok siyasetçi, İsrail'e laf etmenin, İsrail'e karşı durmanın çok ağır maliyetleri olacağını var sayıp, bu doğrultuda İsrail'le hiçbir surette yaptığı zulümler ne olursa olsun bir ses etmemekten yana bir taktik içerisinde, strateji içerisinde olurken Cumhurbaşkanımız masaya yumruğunu vurmuştur. Ve bu noktada gerçekten onurlu bir şekilde, dik bir duruşla, İsrail'in bu zulmünün yüzüne çarpılıp, çarpabileceğini Uluslararası platformda göstermiştir. Bu doğrultuda, bu yaklaşımla bizim çabalarımız sürmeye devam ediyor. İsrail sadece Filistinlileri, sadece orada mazlum bir halkı katletmiyor. Aynı zamanda hakikati katletmeye çalışıyor. Bir yandan bu cürümleri işlerken, bu zulmü işlerken öbür yandan da yalanlarıyla sistematik bir şekilde uluslararası alanda dolaşıma soktuğu yalanlarla kendisini meşrulaştırmaya çalışıyor. Bu yalanların iki boyutu var. Bir, güncel olaylarla ilgili olarak söyledikleri yalanlar. Bir de tarihsel olarak ürettikleri mitler üzerinden dolaşıma soktukları yalanlar" dedi.

'İSRAİL BATI DÜNYASINDA GERÇEK YÜZÜ GÖRÜLEN BİR AKTÖRE DÖNÜŞTÜ'

Altun, "Biz burada mücadele vermeye devam edeceğiz. Vermek zorundayız. Her ne olursa olsun. Bunun çok olumlu sonuçları var. Bugün açık ve net bir şekilde şunu görüyoruz. 7 Ekim'den itibaren İsrail, tarihinde hiç olmadığı kadar, Batı dünyasında gerçek yüzü görülen bir aktöre dönüştü. İsrail'in gerçek yüzünü artık Batı kamuoyları görmeye başladı. Hükümetleri yahut da İsrail lobisinin bir biçimde dokunduğu ya da bir çıkar ilişkisi içinde olduğu mahfiler, burada güçlü bir şekilde bu tepkiyi ortaya koyamıyor olabilirler. Gerçi son dönemde onların da tepkilerinin yavaş yavaş Batı hükumetlerinin arttığını da görüyoruz. Fakat batı kamuoyları nezdinde artık İsrail, ahlaki meşruiyetini tamamen yitirmiştir. Ve bu gerçek manada İsrail'i çok uzun vadede zorlayacak bir şey. Bu noktada bizzat Yahudi toplumunun da İsrail'e yönelik eleştirilerini çok ciddi şekilde arttırdığını görüyoruz" şeklinde konuştu. (DHA)

Kaynak: DHA