Tuğçe Sezer ODABAŞI-Şevval CİNDİR/İSTANBUL,(DHA)- İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Saadet Karakulak, İstanbul Boğazı'nın göçmen balıkların geçişi için biyolojik koridor olduğuna dikkat çekerek, geceleri kullanılan yapay ışıkların deniz ekosisteminde mikroskobik canlılardan balinalara kadar tüm canlıları olumsuz etkilediğini söyledi. Prof. Dr. Karakulak, "Besin zincirinin en altındaki zooplanktonlar da yapay ışıktan etkilenmektedir. Balık larvaları zooplanktonlarla beslenir; ancak zooplanktonlar bile yapay ışıktan etkilenerek dikey göç gerçekleştirirler. Yüzeyde balık yoksa, balık larvaları zooplanktonlarla beslenemeyecektir. Bu da balıkları olumsuz etkileyecek, besin zincirinde enerji geçişlerinde aksamalara yol açabilecektir" dedi.

İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Saadet Karakulak, İstanbul Boğazı’nın göçmen balıkların geçişi için biyolojik koridor olduğuna dikkat çekerek, geceleri kullanılan yapay ışıkların deniz ekosisteminde mikroskobik canlılardan balinalara kadar tüm canlıları olumsuz etkilediğini söyledi. Karakulak, zooplanktonların beslenme davranışından balıkların üreme ve göç faaliyetlerine, av-avcı ilişkilerinden deniz kestanelerinin yosun tüketimine kadar çok geniş bir alanda yapay ışıkların ciddi tahribat yarattığını belirtti.

‘YAPAY IŞIKLANDIRMA TÜM CANLILARI OLUMSUZ ETKİLİYOR’

Prof. Dr. Saadet Karakulak, "Geceleri kullanılan yapay ışıklandırma, tüm canlıları olumsuz etkilediği gibi deniz ekosisteminde bulunan mikroskopik canlılardan balinalara kadar olumsuz etkilediğine dair araştırmalar bulunmaktadır. Canlıların özellikle fizyolojisini, davranışlarını, büyüme ve üreme faaliyetlerini olumsuz etkilemektedir" dedi.

‘İSTANBUL BOĞAZI BİYOLOJİK KORİDORDUR’

İstanbul Boğazı’nın önemine dikkat çeken Karakulak, "İstanbul Boğazı bizim balıkçılık alanımız için önemli bir alandır; hatta biyolojik koridor olarak değerlendirilir. Çünkü balıklar göç yollarında hem Çanakkale hem İstanbul Boğazı’nı kullanarak Ege’den Karadeniz’e üremelerini gerçekleştirmekte, ardından tekrar boğazlar üzerinden Ege’ye doğru bir göç yapmaktadır. İstanbul Boğazı, göçmen balıkların geçiş noktası olarak balıkçılığımız için büyük önem taşımaktadır. Yapay ışıklandırmanın balıkların fizyolojisine, davranışlarına ve göçlerine olumsuz etkilediğine dair araştırmalar bulunmaktadır. Özellikle palamut ve lüfer bu göç esnasında yapay ışıklardan olumsuz etkilenir. Ancak tam olarak hangi oranda etkilendiklerine dair araştırmalar oldukça sınırlıdır" dedi.

'AVRUPA YILAN BALIĞI IŞIK ALTINDA GÖÇÜ GERÇEKLEŞTİREMİYOR'

Dünyadaki örneklerden bahseden Karakulak, "Göçmen balıklardan yılan balığı özellikle Sargasso Denizi’nde üreyen bir türdür. Avrupa yılan balığı daha sonra Akdeniz havzasına ve Avrupa’daki tüm ülkelerin sularındaki nehirlere göç eder. Üreme zamanı geldiğinde tekrar Sargasso Denizi’ne doğru bir göç gerçekleştirir. Yapılan bir deneyde, yapay ışık altında Avrupa yılan balığının çok yoğun yapay ışık kullanıldığında o bölgeden tamamen göç etmediği, hiç geçmediği ispatlanmıştır. Dolayısıyla bizim bölgemizde de mutlaka palamut ve lüfer bu durumdan olumsuz etkilenmektedir" dedi.

'BALIKÇILAR DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİKLERİNİ GÖZLEMLEDİ'

Balıkçıların gözlemlerine de değinen Karakulak, "Çift yönlü göç olduğunda Karadeniz’e doğru göç ettiklerini söyleyebiliriz. Tekrar göç esnasında ise balıkçıların bu balıkların davranışlarında değişiklik olduğuna dair gözlemleri bulunmaktadır. Ancak hangi oranda etkilendiklerine dair mutlaka bilimsel çalışma yapılmasına ihtiyaç vardır. Deniz ekosistemi açısından bakıldığında sadece göç eden balıklar değil, besin zincirinin en altındaki zooplanktonlar da yapay ışıktan etkilenmektedir. Balık larvaları zooplanktonlarla beslenir; ancak zooplanktonlar bile yapay ışıktan etkilenerek dikey göç gerçekleştirirler. Geceleri yüzeye, gündüzleri ise daha derinlere kaçma davranışı gösterirler. Yapay ışık altında daha hassas davranarak kaçarak daha derinlere gittiği ispatlanmış. Dolayısıyla yüzeyde balık yoksa, balık larvaları zooplanktonlarla beslenemeyecektir. Bu da balıkları olumsuz etkileyecek, besin zincirinde enerji geçişlerinde aksamalara yol açabilecektir" diye konuştu.

'DENİZ KESTANELERİ YOSUNLARI TÜKETİYOR'

Karakulak, "Diğer canlılar, örneğin deniz kestaneleri ve omurgasız türler de yapay ışıklardan olumsuz etkilenmektedir. Yapılan araştırmalarda deniz kestanelerinin yapay ışık altında çok fazla beslenerek deniz yosunlarını tükettiği ispatlanmıştır. Yapay ışıklar kıyısal alanlarda, köprülerde, petrol arama platformlarında ve en çok gemilerin ışıklandırılmasıyla oluşmaktadır. Gemi ışıklandırmalarının, 0 ile 200 metre derinlikte bulunan tüm canlıları etkilediği bilinmektedir. Bu yapay ışıklandırmada daha çok göçmen balıklar ve yüzeyde yaşayan canlılar etkilenirken, nispeten daha derin bölgelerdeki canlılar etkilenmemektedir" diye konuştu.

İstanbul - Avcılar'da çöp evden 12 kamyonet eşya çıktı
İstanbul - Avcılar'da çöp evden 12 kamyonet eşya çıktı
İçeriği Görüntüle

‘BALIKLARDA STRES HORMONU ARTIYOR, BAĞIŞIKLIK ÇÖKÜYOR'

Balıklardaki fizyolojik değişikliklere işaret eden Prof. Dr. Karakulak, “Yapay ışık, canlının fizyolojisinden davranışına, beslenmesinden üremesine kadar her şeyi olumsuz etkilemektedir. Balıklar ışık altında daha çok stres hormonu salgılar. Melatoninleri azalır, bağışıklık sistemleri çöker, kortizol seviyeleri artar. Dolayısıyla hayatta kalma oranlarında düşüşler görülür. Deniz ortamında ayrıca av-avcı ilişkisi vardır. Genellikle avlar kamuflaj özelliği göstererek avcılarından kaçar. Ancak bir bölgede yapay ışıklandırma fazla ise canlı kendini koruyamayacağı için avcıların daha çok hedefi haline gelir. Bu da popülasyonlarda azalmaya yol açar. Ne yapmak gerekir? Özellikle yarı kapalı alanların olması önemlidir. Yapay ışıklandırma, emniyet ve güvenlik için elbette gereklidir ancak estetik kaygılar olmadan bu emniyet sağlanmalıdır. Işık yoğunluğu azaltılmalı, kullanılan renkler dikkatle seçilmelidir. Canlılar beyaz ve mavi ışıktan kaçar; sarı ve kırmızı ışığa karşı ise daha az etkilenirler. Dolayısıyla ışık yoğunluğu ayarlanmalı ve yarı kapalı alanlar oluşturularak canlıların normal gece-gündüz ritimleri mutlaka sağlanmalı" diye konuştu. (DHA)

Kaynak: DHA