Ahmet KORKMAZER/NEVŞEHİR, (DHA)-YÜKSEK mimar Çiğdem Yılmaz, Kapadokya bölgesinde yer alan peribacalarına ilişkin, "Son yıllarda peribacaları yıkımları ve kaya yamaçları kopmaları söz konusu. Bu yıkımlar, iklimsel koşullar nedeniyle mutlaka olacaktır. Ancak insan faktörü de burada maalesef çok etkin. Bölgenin geleneksel mimarisini yansıtan peribacasına yaslanmış taş evlerin doğru restorasyonu çok önemli. Peribacalarına yanlış müdahaleler söz konusuysa yıkılmasına neden oluyor" dedi.
Türkiye'nin önemli turizm merkezlerinden Kapadokya bölgesinde, bir peribacasının büyük bir kısmı yıkıldı. Olayda herhangi bir yaralanan olmazken, bölgede son zamanlarda peribacalarında çatlaklar ve yıkılmalar artmaya başladı. Konuyla ilgili yüksek mimar Çiğdem Yılmaz, açıklamalarda bulundu. Yılmaz, peribacalarının yıkılmasında çevresel faktörlerden trafik gürültüsü, ağır iş makineleri, bilinçsiz restorasyon yaklaşımlarının olduğunu söyledi. Son zamanlarda peribacalarının yıkılmasında artış yaşandığını aktaran Yılmaz, "Kapadokya'da son yıllarda peribacaları yıkımları ve kaya yamaçları kopmaları söz konusu. Maalesef, bunları izliyoruz. Bu yıkımlar, iklimsel koşullar nedeniyle mutlaka olacaktır. Çevresel etkenlerden biri, iklimsel koşullardır. Ancak insan faktörü de burada maalesef çok etkin. Bölgenin geleneksel mimarisini yansıtan peribacasına yaslanmış taş evlerin doğru restorasyonu çok önemli. Peribacalarına yanlış müdahaleler söz konusuysa yıkılmasına neden oluyor" diye konuştu.
'BURASI, DÜNYANIN EN ÖZEL BÖLGESİ'
Bir an önce önlem alınması gerektiğini belirten Yılmaz, "Ayrıca kaya yamaçlarda da yerel yönetimlerin bir araya gelip, 'Bu yamaçlar için neler yapılmalı?' diye Alan Başkanlığı ile ortak bir karar almaları gerekiyor. Buna yönelik 2863 sayılı kanunlarımız var. Bunlar ne derece uygulanıyor? Peribacalarının sağlamlaştırılması, etrafındaki yapıların yapılaştırılması, tapulaştırılması, Hazine mallarının peribacalarına müdahale şekilleri kanunumuzda var ancak ne derece uygulanıyor; bunu izliyoruz, görüyoruz. Pek fazla dikkat edilmediğine ve bilinçli olunmadığını görüyoruz. Bilinçsiz yaklaşımlar, sit alanının ortasından yol açmalar ortaya çıktı. Burası, dünyanın en özel bölgesi" diye konuştu.
‘KAYA DÜŞMELERİNE ÇOK SIK RASTLIYORUZ’
Nevşehir Hacıbektaş Veli Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Jeoloji Mühendisliği bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mutluhan Akın ise, “Geçtiğimiz pazar akşamı Ürgüp Kadıkalesi lokasyonunda önemli bir kütle inmesi meydana geldi. Bu kütle inmesi can kaybına neden olmadı. Bu inmenin olmasını bekliyorduk. Geçen hafta içinde bu inmeye yönelik ibareler başlamıştı. Çatlaklarda açılmalar meydana gelmişti ve Pazar günü de Kadıkalesi’ndeki önemli bir kütle indi ve kaya düşmelerine neden oldu. Bölge bu şekildeki kaya düşmelerine, inmelere oldukça açık bir bölge. Hatta bu inmeden bir gün önce Göreme’de de yine bir peribacasında başka bir inme meydana geldi. Bölgede bu tür kaya düşmelerine kütle inmelerine çok sık rastlıyoruz" diye konuştu.
'ÇEŞİTLİ ÖNLEMLER ALMAK MÜMKÜN'
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Rektör Yardımcısı, Kapadokya Jeolojik Miras ve Kaya Oyma Yapıları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mutluhan Akın da "Bölgenin jeolojik yapısı, tüf veya kayaçlardaki düşey soğuma çatlakları nedeniyle, bu soğuma çatlakları boyunca süzülen suların donma, çözülme, ısınma gibi çevrimleri sonucunda zaman içinde hareketlenmeler meydana geliyor. Kütle, yamaç aşağıya harekete edebiliyor. Bunların olmaması için çeşitli önlemler almak mümkün. Kadıkalesi lokasyonunda 2011 yılında yamaç üzerinde bir basit tel kafes uygulaması ve yamaç aşağısında da esnek bariyer uygulaması gerçekleştirilmiş. Meydana gelen kütle inmesinde bu önlemlerin kısmen işe yaradığını görmekteyiz. Bu ve buna benzer uygulamaların, kaya düşmelerinin önlenmesi açısından uygulanması gerektiğini düşünüyoruz. Aynı zamanda bölgenin bu tip olaylara açık olması nedeniyle gerekli değerlendirmelerin yapılıp, risk altında olan sahaların gerekli önlemlerle iyileştirilmesinde fayda olduğunu düşünüyoruz" dedi. (DHA)