Ünsal YÜCEL/EDİRNE, (DHA)- TEKİRDAĞ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Biyosistem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Konukcu, ulusal iklim krizinin ciddi boyutlara ulaştığını belirterek, "Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, iklim krizini şöyle tanımlıyor, ‘Küresel ısınma dönemi sona erdi, küresel kaynama dönemi geldi.’ Dünyanın en ciddi problemi açlık. Peki nereden biliyoruz dünyanın en büyük probleminin açlık olduğunu? Çünkü yılda 9 milyon insan açlıktan ölüyor. Birçoğu da çocuk" dedi.

NKÜ Biyosistem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Konukcu, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen ‘TR21 Trakya bölgesinde iklim değişimine uyum için nötr arazi bozulumu (İklim Trak) projesi’ kapsamında Edirne’nin Keşan ilçesinde, otelde düzenlenen çiftçilere yönelik eğitim toplantısına katıldı. Prof. Dr. Fatih Konukcu, ulusal iklim krizinden bahsederek, "Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, iklim krizini şöyle tanımlıyor, ‘Küresel ısınma dönemi sona erdi, küresel kaynama dönemi geldi.’ Dünyanın en ciddi problemi açlık. Peki nereden biliyoruz dünyanın en büyük probleminin açlık olduğunu? Çünkü yılda 9 milyon insan açlıktan ölüyor. Birçoğu da çocuk. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı 2015 yılından, 2030 yılına kadar gerçekleştirmek üzere 17 tane sürdürülebilir kalkınma hedefi koydu. Birincisi açlığın önlenmesi, ikincisi yoksulluğun. Ama maalesef gelişmeler gösteriyor ki bu kısa sürede çözüme ulaşmayacak. Açlık krizi giderek artıyor. Açlık krizinin 4 tane ana nedeni var. En büyük nedeni tabii ki çatışmalar. Fakat iklim krizi de en büyük nedenlerden bir tanesi" diye konuştu.

'TRAKYA’DA 1,5 DERECE SICAKLIK ARTIŞI MEYDANA GELDİ'

Eski eşi tarafından öldürülen Bahar'ın annesi: Artık korkmayacak, o en güvenli yere gitti (2)
Eski eşi tarafından öldürülen Bahar'ın annesi: Artık korkmayacak, o en güvenli yere gitti (2)
İçeriği Görüntüle

Trakya'daki iklim şartları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Konukcu, "Daha önce yaptığımız çalışmalar yani 2000'li yılların başından bu yana 2020-2025 yılına geldiğimizde, 1970'li yıllara göre 0,9 santigrat derece bir sıcaklık artışı olacak dedik. Ama bugün Trakya'da 1,5 derece sıcaklık artışı meydana geldi. Bu her 5-6 yılda bir faz değiştiriyor. İklim değişikliği tahminleri yapılıyor, küresel olarak. Bu 5’inci fazla ilgiliydi. Şimdi 6’ncı faz başladı. Maalesef her bir faz değiştiğinde bir önceki iyimser senaryo, bir sonraki iyimser senaryonun yerini alıyor. Bu bizi ve dünyayı çok ciddi meşgul edecek bir problem olarak karşımıza çıkıyor. O bölgenin olduğu bir ortalama sıcaklık vardır. Oraya adapte olmuş, ona göre şekillenmiş bir biyoçeşitlilik vardır. Vücudumuzu düşünün 36,5 santigrat derece. 2 santigrat derece artsa ne olur? Yataklara düşeriz, komaya gireriz. Dünyada 5-6 derece sıcaklık artışından bahsediyoruz. Bu çok ciddi bir durum" ifadelerini kullandı.

'İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ TÜM SEKTÖRLERİ ETKİLİYOR'

Türkiye'nin Akdeniz iklim kuşağında yer aldığını dile getiren Prof. Dr. Konukcu, "Akdeniz iklim kuşağı, iklim krizinden en çok etkilenecek ülkeleri barındırıyor. İklim değişikliği tüm sektörleri etkiliyor fakat tarım sektörünü direkt ve en fazla etkiliyor. Tarım sektörünü etkilediği için gıda güvencesizlik altına giriyor. Bu nedenle açlık ve yoksulluk en büyük problem. Yağış rejimlerinin değişmesini bekliyoruz. Özellikle ilkbahar ve yaz yağışlarının azalması, kar yağışlarımızın neredeyse sıfırlanması gündeme geliyor. Düzensiz yağışlar, uzun süren kuraklıklar ani taşkınlara neden olacak aşırı yağışlar bekleniyor. Hatta bunu biz yaşadık. 2-3 yıl önce Trakya’da çok ciddi bir kuraklık yaşanırken Bartın’da onlarca can kaybına neden olan sel felaketleri yaşadık. Aynı gün içerisinde. 3 önemli ve kritik sorunu aşmak zorundayız. Birincisi sürdürülebilir bir şekilde gelirimizi ve üretimimizi artırmak veya sürdürmek zorundayız. İkincisi değişen iklime ayak uydurmak zorundayız. Üçüncüsü iklim değişimini önlememiz gerekiyor. Yapılacak her faaliyet bundan sonra tartışılır hale gelecek. Ürettiğimiz ürünler, yaptığımız faaliyetler acaba ne kadar karbon salınımına neden oluyor ve 2053 yılında Türkiye’nin alınan karbonla, serbest bırakılan karbonun eşit olması hedefleniyor? Bu hedefe ulaşamadığımız zaman çok daha zor günler bizi bekliyor" dedi. (DHA)

Kaynak: DHA