Nevra UÇKAÇ/İZMİR, (DHA)- ÇEVRE Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Komisyon Başkanı ve İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Celalettin Kozanoğlu, kentsel dönüşüme giren binalarda bazı dairelerin küçülebildiğine dikkati çekip, "Bu durum vatandaşların aleyhine gibi görünse de şöyle düşünmek lazım; 150 metrekarelik bir toplu mezarda mı yoksa 100 metrekarelik bir toplu konutta mı oturmak istersiniz" dedi.

İzmir'de meydana gelen 30 Ekim depreminin 5'inci yıl dönümü öncesi açıklama yapan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Komisyon Başkanı ve İEÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Celalettin Kozanoğlu, kentin deprem açısından kritik şehirlerden biri olduğunu belirterek zemini zayıf olan bölgelerin fazla olduğuna dikkat çekti. İzmir'de 11 merkez ilçe olmak üzere toplam 30 ilçe bulunduğunu belirten Prof. Dr. Kozanoğlu, yapıların yüzde 70'inin ve nüfus yoğunluğunun merkez ilçelerde bulunduğunu ifade etti. Geçen seneki rakamlara göre merkezde bulunan yaklaşık 905 bin binanın yüzde 12'sinin 2000 yılından sonraki deprem yönetmeliğine uygun olarak yapılmış binalar olduğunu anlatan Prof. Dr. Celalettin Kozanoğlu, "Bu binaların yaklaşık yüzde 52'si 1975 deprem yönetmeliğine göre yapılmış binalar iken yüzde 36'sı ne yazık ki kaçak olarak inşa edilmiş. 30 Ekim'den sonra vatandaşlarımız binalarının kentsel dönüşüme uygun olup olmadığını merak etti ve belediyelere ya da Çevre Şehircilik Müdürlüğü'ne müracaat etti. Birçoğu kentsel dönüşüme girmek için çareler aradı. Birçok bina kentsel dönüşüme girdi. Vatandaşlar bazen kendileri bazen de müteahhitler kanalıyla bu işi hızlandırdı. Ama sonuçta tabii bu kadar binanın yeniden elden geçmesi bir süre ve maddi destekler istiyor. Bina yıkıldıktan sonra 6 bin 500 TL gibi bir kira yardımı yapılıyor. İzmir'de, en az 300-400 bin binanın elden geçirilmesi gibi bir durum söz konusu. Binaların performans analizlerinin yapılması, eski yönetmeliğe göre olan binaların da kontrolü gerekiyor" dedi.

'ZEMİN ÇOK ÖNEMLİ'

Bakan Kurum'dan 'TOKİ konutlarının sağlamlığının sırrı' paylaşımı
Bakan Kurum'dan 'TOKİ konutlarının sağlamlığının sırrı' paylaşımı
İçeriği Görüntüle

Eski yönetmelik ile inşa edilen her binanın yıkılmak zorunda olmadığını anlatan Prof. Dr. Kozanoğlu, kolon ya da kiriş kesilmediyse kontrollerin yeterli olduğunu dile getirdi. Zemin yapı ilişkisinin önemini de vurgulayan Prof. Dr. Kozanoğlu, şöyle devam etti:

"İzmir'de sıvılaşan, yumuşak, alüvyon biriktiren zeminler çok. Özellikle sahil şeridimizden Bornova, Bayraklı'ya doğru gittiğimiz zaman bu zeminleri görüyoruz. Yapı zemin etkileşimi açısından bakıldığında öyle binalar vardır ki 6 büyüklüğündeki depremde yıkılır. Öyle binalar vardır ki 5 büyüklüğündeki depremde hasar görebilir. Dolayısıyla zemin burada çok önemli. Yeni yönetmeliğimizde zemin etütleri yapılmadan proje yapılmıyor. Binalara yapı ya da proje ruhsatı verilmiyor. Dolayısıyla şu bina risklidir ya da değildir demek için mutlaka o binanın zeminine ve yapının kendisine bakılmalı."

'KAT HİZALARININ BİRBİRİNDEN FARKLI OLMASI SAKINCALI'

Yeni yönetmelikle ilgili birçok üniversite ve komisyonun grup halinde çalıştığını ifade eden Prof. Dr. Kozanoğlu, yeni yönetmeliğin gelecek günlerde çıkarılacağını belirtip, "Kentsel dönüşüme girmek için yeni deprem yönetmeliğini bekleyen vatandaşlarımız var. Önümüzdeki günlerde çıkacağına inanıyoruz. Mevcut binalarla ilgili eğer kentsel dönüşüm veya güçlendirme kararı verilirse yeni yönetmelik koşullarına göre bunun yapılması gerekecek" dedi.

Kentsel düşümde bazı hataların yapılmaması konusunda uyaran Prof. Dr. Kozanoğlu, yeni yapılacak binalarda kat hizalarının birbirinden farklı olmaması gerektiğini anlattı. Prof. Dr. Kozanoğlu, "İzmir'deki Kordon boyundaki binalara baktığımız zaman kat hizalarının birbirinden farklı olduğunu görüyoruz. Kat hizalarının birbirinden farklı olması depremde çok mahsuru olan bir konu. Binalar birbirine katların ortasına doğru vurduğu zaman orada 'çekişme kuvveti' dediğimiz bir kuvvet oluşur ve binanın hasar görmesi, yıkılması söz konusudur. Ayrıca zemin katlarda dükkanlar yapıldığından duvarlar alınıyor, boşluklar oluyor. 'Yumuşak kat' dediğimiz zayıf bir kat oluşuyor. Belediyelerin burada zemin katlarda ticari ruhsat vermesi gerekir baştan. Ticari ruhsata göre statik hesapların yapılması gerekir. Kentsel dönüşüm nedeniyle daireler küçülebiliyor. Bu durum vatandaşların aleyhine gibi görünse de şöyle düşünmek lazım; 150 metrekarelik bir toplu mezarda mı yoksa 100 metrekarelik bir toplu konutta mı oturmak istersiniz? Bu farkı gözetmeleri gerekiyor. Bir oda eksik olsun ama sağlam, depremde hasar görmeyecek binada oturun" diye konuştu. (DHA)

Kaynak: DHA