James Bond filmine sahne olan 63 yıllık köprü yıkılıp, yerine alt geçit yapılacak
James Bond filmine sahne olan 63 yıllık köprü yıkılıp, yerine alt geçit yapılacak
İçeriği Görüntüle

Ruken KADIOĞLU-Canberk ÖZTÜRK/ANKARA, (DHA)- IRAK'ın kuzeyinde Pençe-Kilit Harekatı’nda el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu sağ bacağı ve sağ gözünü kaybederek gazi olan İstihkam Uzman Çavuş Ahmet Akbaş (26), protez uygulaması ile ayağa kalktı. Yaşama sevincini kaybetmeyen gazi Akbaş, protez bacağıyla yamaç paraşütü yapıyor, zeybek oynuyor, saz ve bağlama çalıp, şarkı söylüyor.

Evli ve 4 çocuk babası İstihkam Uzman Çavuş Ahmet Akbaş, Irak’ın kuzeyinde gerçekleştirilen Pençe-Kilit Harekatı’nda, 11 Haziran 2022’de el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu yaralandı. Ankara'ya sevk edilerek Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedaviye alınan Akbaş, sağ gözünü ve sağ bacağını diz üstünden kaybetti. Gazi Akbaş, Gaziler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’ne protez uygulaması ile yeniden ayağa kalktı. Küçüklüğünden bu yana saz ve bağlama çalan gazi Akbaş, hastanedeki rehabilitasyon merkezinde kendisini daha da geliştirdi. Akbaş, saz ve bağlama çalmasının yanı sıra şarkı söyleyemeye de başladı. Akbaş, aynı zamanda yamaç paraşütü yapıp, dağlık arazilerde tırmanış gerçekleştiriyor. Halk danslarına da ilgi duyan ve zeybek oynayan Akbaş, tüm bunları yaparken çektiği videoları sosyal medya hesabından paylaşıyor. Yaşama sevinci ile dikkat çeken Ahmet Akbaş, paylaşımlarıyla hem gazilere hem de engelli bireylere moral veriyor.

‘HİÇBİR ZAMAN PES ETMEDİM'

19 Eylül Gaziler Günü'nde DHA'ya konuşan Ahmet Akbaş, protez uygulamasından sonra güçlendirme çalışmaları yaptığını anlatarak, "Benim için fiziksel hiçbir engel yok. Psikolojik olarak da beni etkileyen kötü niyetli insanların bakış açısıdır. Protezimi aktif kullanmamı, savaşçı ruhuma bağlıyorum. Savaşçı bir kişiliğim var. Hiçbir zaman pes etmem. Onun dışında beni hayata bağlayan bir şey daha var. Yaralandığım esnada gözümün önüne gelen oğlum oldu. O an bana hayata tutunmam için en büyük güçtü. Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde servise çıktığımda da 5 yaşındaydı henüz. Oğlum ‘baba süt iç, ayağın çıksın’ demesi ‘ben senin ayağını da taşırım, ben seni taşırım’ gibi cümleler sarf etmesi, her şeyi bir kenara bırakalım onun için beni hayata bağlamaya yeterdi" ifadelerini kullandı.

'UMUT OLMAK İÇİN PAYLAŞIYORUM'

Gazi Akbaş, müziğin de hayatının büyük bölümünü oluşturduğunu söyleyerek, "Çok seviyorum müziği, çocukluğumdan beri hevesim vardı. Yaralandıktan sonra da stresimi atmakta büyük rol oynadı. Sıkıldığım zaman sazı elime alıp çalmaya çalışıyordum. Burada kısa kısa eğitimler aldım. Mesleki rehabilitasyon olarak da rehabilite edildik. Onun da biraz faydası oldu. Kendim de geliştirdim. Daha sonra ufak tefek şarkı-türkü söylemeye başladım. Sosyal medyada daha öncesine kadar böyle paylaşımlar yapmıyordum açıkçası. Sonra böyle bir şey tetikledi. Deprem bölgesinde ampute olan insanlar oldu. Ama onlar benim kadar dirayetli davranmadı. Belki onlara umut olurum, belki 'ben de yapabilirim' hissine bürünebilirler diye böyle bir şey yapmaya başladım. Kendimce işte hareketler yapıp onları insanlara gösteriyorum. Bununla ilgili de çok mesajlar aldım. İnsanlar ‘biz seni gördük, yürüme kararı aldık, protez yaptıracağız' gibi mesajlar aldım. Yardımcı olmaya çalışıyorum sosyal medyada insanlara" diye konuştu.

'PROTEZLE SAHNE ALMAK İSTERİM'

Protezi bir engel olarak görmediğini anlatan Akbaş, "Mesleğimden olsa gerek, dağı taşı çok seviyorum. Zaman zaman arkadaşlarımla açık alana piknik yapmaya gittiğimizde tırmanma isteği oluyor. Oraya çıkma girişiminde bulunuyorum. Yamaç paraşütü de yapmak ilgi duyduğum bir şeydi. Bunun bende farklı duracağını hissediyordum. Bundan dolayı yapmak istedim. Bundan sonraki hedefim su altı dalış yapmak. En büyük hayalim ise tüm Türkiye tarafından bilinen bir müzisyen ya da sanatçı olmak. Protezle sahne almak çok isterim. Müzik konusunda kendimi geliştirmek, daha güzel yerlere gelmek istiyorum. Bizler vatanın bağımsızlığı için en ağır bedeller ödedik. Savaş meydanlarında, terörle mücadelede, hain saldırıların karşısında dimdik durduk. Vücudumuzda taşıdığımız her iz bu milletin özgürlüğünün mührüdür. Bizler milletimizin yaşayan abideleriyiz. Biz gaziler, Mehmetler oldukça bu topraklarda kimse umutla boy veremez. Kimse bu milleti dize getiremez. Kimse bayrağımızı indiremez" dedi. (DHA)

Kaynak: DHA