İSTANBUL, (DHA)- ALTINBAŞ Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Rana Turunç, Sabah kalktığınızda baş, boyun, sırt ya da çene ağrısı hissetmenin dişlerde hassasiyet ile aşınmaların bruksizm yani diş sıkma ve gıcırdatmanın işaretleri olabileceğini belirtti.
Altınbaş Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nden Öğretim Üyesi Doç. Dr. Rana Turunç, bruksizmi tetikleyen nedenlerden, belirtilerine ve tedavi yöntemlerine dair bilgi verdi. Doç. Dr. Turunç, “Bruksizm her yaş grubunda görülebilir. Araştırmalara göre çocuklarda görülme oranı yüzde 10 ila yüzde 50 arasında değişirken, yetişkinlerde bu oran yüzde 5 ila yüzde 90 arasında değişmektedir. Ancak çocuklarda bu durum genellikle geçicidir ve büyümeyle birlikte kendiliğinden ortadan kalkabilir. Bu yüzden çocuklarda tedavi çoğu zaman gerekmez ama takip önemlidir” dedi.
Doç. Dr. Turunç, “Hastalarda genellikle sabah uyandıklarında çene ağrısı, baş ağrısı, boyun ve yüz kaslarında gerginlik hissi olur. Uzun süreli bruksizmde çiğneme kasında büyümeye bağlı yüz estetiğinde bozulma, kare yüz görünümü veya asimetriler olabilir. Dişlerde aşınma, çatlaklar, hassasiyet, dolgu ve kaplamalarda kırılmalar da sık görülür. Bazı hastalarda kulağa vuran ağrı, çınlama, yemek yerken ağız açmada güçlük, uyku kalitesinde düşüş de dikkat çeker” ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Turunç, “Teşhis, genellikle hastanın şikayetleri ve tıbbi öyküsü değerlendirildikten sonra klinik muayene ile koyulur. Ayrıca gıcırdatma davranışı varsa hastanın partnerinin sesten uzun süredir rahatsızlık duyması da önemli bir kriterdir. Fakat bruksizmin kesin teşhisi için en güvenilir yöntem ses ve video kaydıyla beraber yapılan polisomnografi (uyku testi) ve birlikte değerlendirilen elektromiyografi (EMG) ölçümüdür. Bu testler, çiğneme kaslarının uyku sırasında ne kadar ve ne şiddette çalıştığını, diş sıkma ya da gıcırdatma hareketlerinin ne sıklıkla meydana geldiğini gösterir. Ancak özel merkezlerde uzman doktorlar tarafından yapıldığından maliyetlidir ve uyku apnesi şüphesi yoksa çoğu zaman ihtiyaç duyulmaz” diye konuştu.
Doç. Dr. Turunç, tedavinin her zaman gerekli olmadığını fakat dişlerde aşınmaya, çene ekleminde ya da çiğneme kaslarında ağrıya sebebiyet verdiği düşünülen şiddetli vakalarda tedavi gerekebileceğini, bu gibi durumlarda tedavinin kişiye özel planlanması gerektiğini vurguluyor: “Eğer bruksizm stres kaynaklıysa psikolojik destek, gevşeme egzersizleri ve yaşam tarzı değişiklikleri önerilir. Uyku hijyeni için gece saatlerinde kahve, sigara ve alkol gibi uyarıcılardan kaçınılması; uyumadan birkaç saat önce fiziksel aktivitenin, beslenmenin ve zihinsel uyarımın sınırlanması, uyunan ortamın sessiz ve karanlık olması gerekir. Uyku apnesi varsa bir uyku merkezinde değerlendirme ve kulak burun boğaz uzmanıyla iş birliği yapılabilir. Dişlerin kapanışında, çene ilişkisinde bozukluklar söz konusuysa ortodontik tedavi gerekebilir. Reflü varsa buna yönelik diyet ve ilaç tedavileri de bruksizmi azaltmada etkili olabilir. Diş sıkmayı tetikleyecek ilaçlar kullanıyorsa, hekimiyle görüşüp mümkünse bu ilaçları değiştirmesi önerilebilir. Eğer bruksizm, çene kaslarında ya da eklemde ağrı, ağız açmada kısıtlılık, çiğneme kaslarının aşırı büyümesine bağlı estetik kaygı oluşturuyorsa fizik tedavi, kas gevşetici ya da psikiyatrik/ nörolojik etkili ilaçlar, botoks (botulinum toksin) enjeksiyonları da fayda sağlayabilir. Bruksizme bağlı diş aşınmaları ise dolgu ya da kaplama ile restore edildikten sonra splint tedavisi ile korunmalıdır.”
Doç. Dr. Turunç, “Splint, halk arasında ‘gece plağı’ olarak da bilinen, çene yapısına özel olarak hazırlanan şeffaf bir apareydir. Amacı, dişlerin birbirine sürtmesini engelleyerek aşınmanın ilerlemesini önlemek, çene kaslarını gevşetmek ve çene eklemine binen aşırı yükü azaltmaktır. Splint, özellikle gece yatarken takıldığında hem fiziksel hem de fonksiyonel olarak önemli bir koruma sağlar. Ancak her ağız yapısı farklıdır. Bu nedenle internetten satın alınan standart plaklar yerine, diş hekiminiz tarafından alınan ağız ölçünüze göre laboratuvar ortamında hazırlanan kişiye özel splintler tercih edilmelidir. Aksi halde fayda yerine zarar görülebilir” dedi.