Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)-ABD'deki Michigan Üniversitesi Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümü'nden Dr. Gökçin Çınar (34), hibrit-elektrikli uçak ve itki sistemleriyle sürdürülebilir havacılık alanında yaptığı çalışmalarla 35 yaş altı bilim insanlarına verilen dünyanın en prestijli havacılık ve uzay alanlarını kapsayan Amerikan Havacılık ve Uzay Enstitüsü (AIAA) ödülü olan 'Lawrence Sperry Ödülü'nü kazandı. Ödülünü törenle alan Dr. Gökçin Çınar, "Gerçekten çok onur duydum" dedi.
ABD Michigan Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bölümü'nde hibrit-elektrikli uçak ve itki sistemleri ile sürdürülebilirlik alanında yaptığı çalışmalarla 2022'de AIAA ile Elektrik ve Elektronik Mühendisler Enstitüsü'nün (IEEE) düzenlediği sempozyumda 'En İyi Makale' ödülünü kazanan Dr. Gökçin Çınar, 2024 yılında AIAA'dan 2 tane daha 'En İyi Makale' ödülü kazanmayı başararak, dünya havacılık ve uzay alanında toplam 3 ödül sahibi oldu. Dr. Gökçin Çınar, bu yıl da 35 yaş altına verilen dünyanın en prestijli havacılık ve uzay ödülü olan ve her yıl sadece bir kişiye verilen AIAA'nın Lawrence Sperry Ödülü'ne layık görüldü.
'GERÇEKTEN ÇOK ONUR DUYDUM'
Dr. Gökçin Çınar'a, Lawrence Sperry Ödülü önceki gece ABD'de düzenlenen törenle takdim edildi. Ödül komitesi ve havacılık topluluğuna ödül için teşekkür ettiğini belirten Dr. Gökçin Çınar, "Gerçekten çok onur duydum. Bu ödülü hibrit elektrikli uçak ve itki sistemleri ve sürdürülebilir havacılık alanlarına yaptığım katkılardan dolayı aldım. Bu ödül, her sene 35 yaş altı bir kişiye havacılık ve uzay alanına yaptığı önemli katkılardan ötürü veriliyor. Bu sene bana layık görüldü. Kariyerimde rol oynayan akıl hocalarıma, meslektaşlarıma, öğrencilerime, arkadaşlarıma ve özellikle aileme teşekkür ederim. Kalbim dolu" diye konuştu.
PROJESİNE NASA'DAN FON DESTEĞİ
Ana uzmanlık alanı yeni nesil sürdürülebilir uçak tasarımları olan ve özellikle hibrit- elektrikli uçaklar üzerinde uzun yıllardır çalışmalar yapan Dr. Gökçin Çınar, bu alandaki çalışmaları ve hedeflerini DHA'ya anlattı. Dr. Gökçin Çınar, 'Hibrit- Elektrikli Uçak Tasarımı' ile ilgili çalışmalarına Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) fon desteği verdiğini söyledi. 2012 yılında ODTÜ Havacılık ve Uzay Mühendisliği'nden mezun olan Dr. Çınar, dünyanın en iyi teknik üniversitelerinden biri olan Georgia Tech'te burslu doktora hakkı kazandığını, 2018 yılında mezun olduğunu belirterek, "Doktora tezimin konusu da elektriklendirilmiş (buna yüzde 100 elektrik ve hibrit elektrik de dahil) uçak tasarımlarıydı. Mezuniyetimden sonra 3 yıl Georgia Tech'te araştırma mühendisi olarak çalıştım. Ocak 2022'de ise yine dünyanın en iyi üniversitelerinden biri olan University of Michigan'ın akademik kadrosuna katıldım" dedi.
HAVACILIĞIN KÜRESEL ISINMAYA ETKİSİ
Gelecek nesil uçakların fosil yakıtlara ihtiyacını azaltmak için havacılık endüstrisinde çığır açan teknolojiler ve tasarımlar üzerine çalıştığını anlatan Dr. Çınar, çalıştığı teknolojilerin başında hibrit ve elektrikli uçakların yer aldığını vurguladı. Hidrojen yakıtlı uçakların da ilgi alanları arasında olduğunu belirten Dr. Çınar, günümüzde uçak yakıtlarının çevre kirliliğine etkisine ilişkin, "Küresel havacılık endüstrisi, koronavirüs pandemisi öncesi, 2019 yılında 915 milyon ton karbondioksit emisyonu saldığını açıkladı. Bu insanlar yüzünden salınan bütün karbondioksitin sadece yüzde 2,1'ine denk geliyor. Bütün ulaşım araçlarının içindeyse yüzde 12'lik dilime tekabül ediyor. Ancak sorun havacılığa talebin koronavirüs öncesine kadar her yıl gittikçe artmasıydı. Koronavirüs sürecinde bu talep oldukça azalmış olsa da bugün tekrar eski haline döndüğünü görüyoruz" diye konuştu.
'İSTİKBAL GÖKLERDEDİR' SÖZÜ HEP AKLINDA
Atatürk'ün 'İstikbal Göklerdedir' sözünü kılavuz edindiğini ve hep aklında tuttuğunu belirten Dr. Çınar, yeni teknolojileri uçaklara entegre ederek, ortaya yeni uçak tasarımları çıkartıp, amacının havacılığın küresel ısınmaya etkisini bir an önce ve kalıcı olarak azaltmak, bunu yaparken de yepyeni uçak tasarımları ortaya çıkarmak olduğunu söyledi. Çalışmalarında 2030 yılında kullanıma girebilecek, kısa ve orta mesafe uçuş yapabilen uçakların itki sisteminin nasıl elektriklendirileceğini ve bu uçakların tasarımlarının bulunduğunu belirten Dr. Çınar, "Paralel hibrit elektrik itki sisteminin nasıl modelleneceğini ve bu sistemin uçuş sırasında nasıl kullanılabileceğini detaylı olarak inceledik ve sunduk. Ayrıca bu sistemin çeşitli uçak tasarımları üstündeki etkisini ve yakıt tüketimini nasıl ve ne kadar azaltabileceğini araştırdık. Havacılığa talep bu hızla artmaya devam ederse ve gereken önlemleri alamazsak, 2050 yılına geldiğimizde hava ulaşımı, küresel karbondioksit salınımlarının en büyük etkenlerinden biri olabilir. Havacılıkta yeni teknolojilerin pazara girmesi, diğer sektörlere göre çok daha uzun sürer. Dolayısıyla önümüzdeki 10 ila 30 yıl içinde bir etki yaratabilmek için şimdiden çok ciddi çalışmalar yapmamız gerekiyor. Ancak bu, kara araçlarında olduğu kadar kolay değil" dedi.
ELEKTRİKLİ UÇAK HENÜZ YOK
Dünyada şu an hala seri halde elektrikli uçak üretimi olmadığını ifade eden Dr. Çınar, uçak tasarım ve üretiminin uzun yıllar alan bir süreç (geleneksel tasarımlar için yaklaşık 15 sene) olduğuna dikkati çekerek, şu an çeşitli şirketlerin uçuş demonstratörleriyle (teknoloji gösterimi amacıyla geliştirilen sistemlerle) uçuş testlerinin devam ettiğini söyledi.
NASA DESTEKLİ UÇAK TASARIM YAZILIMI
Michigan Üniversitesi'nde bu alanda çalışmak için 3 yıl önce bir araştırma grubu kurduğunu da anlatan Dr. Çınar, şunları söyledi: "Bu süreçte grubumuzun ismi 'Integrated Design of Efficient Aerospace Systems Laboratory' ve giderek büyüyor. Birlikte çığır açan uçak teknolojilerinin sisteme entegrasyonu ve tasarımı üzerinde çalışmalarımıza son hızla devam ediyoruz. Mesela geçen yaz NASA desteğiyle açık kaynak kodlu, herkesin kullanabileceği bir uçak tasarım yazılımını çıkardık, sitemizden isteyen herkes indirip kullanabilir." (DHA)