Ruken KADIOĞLU-Mikail KARAMAN/ANKARA, (DHA)- ANKARA'da yaşayan 2 çocuk annesi Hanife Korkmazgöz (44), 12 yıl önce Multipl Skleroz (MS) hastalığına yakalandığını öğrenerek tedaviye başladı. 11 yıl süren tedaviye bir süre ara veren Korkmazgöz, 4 ay önce de ağır bir atak geçirerek iş yerinde yere yığıldı. Korkmazgöz, tekrar tedaviye başlayıp 3 aylık sürecin ardından tam olarak sağlığına kavuştu.
Hanife Korkmazgöz, 2013 yılında 2'nci çocuğuna hamileliği sırasında bulanık görmeye başladı. Oğlunun doğumundan sonra şikayetleri devam eden Korkmazgöz, Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvurdu. Tetkiklerin ardından, MS tanısı alan Korkmazgöz'ün tedavilerine başlandı. 11 yıl boyunca tedavi gören ancak olumlu sonuç alamayan Korkmazgöz, çeşitli nedenlerle 2024'te tedaviye ara verdi. Ancak 4 ay önce ağır bir atak geçiren Korkmazgöz, çalıştığı iş yerinde bayıldı ve Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Korkmazgöz, 3 aylık tedavi sürecinin ardından nisan ayında tam iyileşme sağladı. Atak öncesinde olduğu gibi sosyal hayatına geri dönen ve günlük işlerini yapabilmeye başlayan Hanife Korkmazgöz, Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde DHA'ya konuştu.
'ÇOCUĞUMU TANIMAMIŞIM'
Hanife Korkmazgöz, hamileliğinin ardından gözlerinin bozulduğunu ifade ederek, "Gözlerim bozulunca göz doktoruna, ardından nöroloji servisine gittim. MR çekildi ve tetkiklerin ardından doktorlar MS hastası olduğumu söyledi. Hastaneye gitmeden hep yorgunluğum vardı ama gözlerim görmeyince, bulanık görmeye başlayınca gittim hastaneye. Örneğin, yazılar vardı ama sayıları göremiyordum, karışık görüyordum. Ardından çocuğum 8 aylık oldu. MS tanısından sonra tedaviye başladık. En başta tedaviye ara vermedim ben. Gözlerim haricinde hastalık ilerlemez zannediyordum. Gelir olsun diye bir okula temizlik görevlisi olarak girmiştim. 2025 yılının başıydı, iş yerimde başım döndü ve bayıldım. O süreçte 1 haftamı hatırlamıyorum. O sıralar silinmiş benden, iyi ki de silinmiş; çocuğumu tanımamışım. Stres beni çok zorladı, çok çabuk sinirleniyorsun bu hastalıkla beraber. Bu kadar düşeceğimi, hastalığın beni bayıltıp yere sereceğini bilmiyordum. Nisan'ın 10'unda çıktım hastaneden, ilaçlarıma devam ediyorum şimdi. Çok sevindim hastaneden çıkınca. Çocuklarımla daha çok vakit geçiriyorum. Toplumun MS hastalığı ile ilgili hiç bilgisi yok, çok basit görüyorlar ama basit değil. Bir anda insanı götürüyor. Toplumun bu hastalık konusunda bilgisi zayıf" diye konuştu.
'KADIN BASKIN BİR HASTALIK'
Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Nalan Güneş, MS hastalığının, santral sinir sisteminin otoimmün bir hastalığı olduğunu söyleyerek, "Tedavi edebildiğimiz ve kronik bir hastalıktır. 20-40 yaş arası, kadın baskın bir hastalık olarak görüyoruz. Görme bulanıklığı ile hasta bize gelebilir. Onun dışında sağa sola yalpalayarak yürüyebilir hasta. Beyinciğin tutulumuna bağlı ya da beyin sapı tutulumu olabilir. Felç gibi bulgularla gelebilir hasta. Türkiye'de 10 binde 4 oranında genellikle kadınlarda olmakla birlikte çocukluk çağında da erişkinlikte de erkeklerde de görebiliyoruz. Ama 20-40 yaş arası kadınlarda çok daha sıklıkla görüyoruz" dedi.
'10 GÜN YOĞUN BAKIM SÜRECİMİZ OLDU'
Hanife Korkmazgöz'ün geçirdiği atağa ilişkin konuşan Dr. Güneş, "Arada bir bulanık görme atağı sonrasında iğne tedavisine kendini çok yakın hissetmiyordu. O dönemde biz kendisiyle konuşup ataklarını kontrol altına almıştık. Lezyon sayısında artışımız yoktu. Her şey yolunda giderken, 2025 yılının başında kendisinin tedavi uyumu ile ilgili küçük bir sorun yaşadık. Tedavi uyumsuzluğunun olduğu dönemde ne yazık ki tedavisini kesti ve bu süreçten de bilgi sahibi olamadık. Tedaviyi kestikten sonraki 3'üncü haftanın sonunda çok ağır bir atakla acil servisimize başvurdu. Çok hızlı müdahale etme şansımız oldu. Acil servisten sonra 10 gün süren yoğun bakım sürecimiz oldu. Şu anda her şey yolunda. Ataksız takip ediyoruz hastamızı" diye konuştu.
'BULAŞICI DEĞİL'
MS hastalığının, ataklarla seyreden bir hastalık olduğunu söyleyen Doç. Dr. Güneş, şöyle devam etti:
"Bizim tedavileri verme nedenimiz; hastanın ataklarını kontrol altına almak, MS'de yeni lezyon sayısını baskılamaya çalışmak ya da yeni lezyon sayısını engellemeye çalışmak olduğu için tedavi kesmeyi çok önermiyoruz. Hastalık tekrarlayabilir; ancak kontrol altında olması lazım. Biz hastalarımızı 3 ayda 1 her şey yolunda gitse bile nörolojik muayeneleri için kontrol amaçlı görüyoruz. Hastalar herhangi bir şekilde bulanık görme durumu olduğunda ve bunlar en az 24 saat sürdüğünde ve onun dışında herhangi bir şekilde yüzü de içine alan vücut yarısında uyuşma, karıncalanma gibi şikayetler olduğunda, felç gibi yüzde kayma olduğunda hiçbir şekilde evde vakit geçirmeden bize gelmelerini öneriyoruz. MS hastalığı bulaşıcı bir hastalık değil, toplum açısından bakıldığında evliliğe ve çocuk sahibi olmaya engel bir hastalık değil. Bu hastalar, toplum içerisinde sosyal hayatlarına aynı şekilde devam edebilirler, evlenebilirler, çocuk sahibi olabilirler ve bir çocuğun bakma yükümlülüğünü alabilirler. Ancak bunların hepsini tabii ki doktor kontrolü altında ve ilaçlarını aksatmadan yapmalılar. Bu hastalığın kronik bir hastalık olduğunu ancak tedavi edilebilir olduğunu bilip, engellilik durumu olan hastalara; çünkü her zaman engelsiz bir hastalık değil. Ne yazık ki engellilik durumu olan hastalarımız da var; o durumda toplumdan ve aile bireyleri arasından dışlamadan, mümkün olduğunca en üst seviyede destek olunması, hem sosyal olarak hem psikolojik olarak yanlarında olduklarını bildirmeleri önemli." (DHA)
