HOLLANDA, (DHA) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Türkiye’de yapılacak seçimler bir referandum olacak. Otokrasi mi, demokrasi mi? Otokratların bir arada olduğu koalisyonun bir parçası olan Türkiye mi? Avrupa’nın bir parçası olan Türkiye mi?” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Hollanda’nın Amsterdam kentinde gerçekleştirilen Avrupa Sosyalist Partisi (PES) Kongresi’ne katıldı. Burada konuşan Özel, “Değerli yoldaşlar, çok kıymetli başbakanlar, bakanlar, değerli liderler ve salonu dolduran çok kıymetli yoldaşlarım hepinizi saygı ile selamlıyorum. Sözlerime dün güven tazeleyen Stefan ve harika ekibini kutlayarak başlamak istiyorum. Gerçekten çok zorlu bir süreçte, çok önemli bir görevi hepimiz adına başarıyla sürdürüyorlar. Yeni dönemde de kendilerine başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE’DE DEMOKRASİ SALDIRI ALTINDA’
Türkiye’nin, uluslararası alanda birçok kritik sorunun tam merkezinde veya yanı başında olduğunu söyleyen Özel, “Öte yandan da biraz önce Giacomo’nun da bahsettiği gibi demokratik değerlerin savunulması için Türkiye’de büyük bir mücadele vermek durumundayız. Çünkü Türkiye’de demokrasi, insan hakları, seçme ve seçilme hakkı saldırı altında. Böyle bir günde Türkiye ile dayanışma göstermek üzere bu söz hakkını bize verdiğiniz, bizi dinlediğiniz, dün Ekrem Başkan’ın mesajını dinlerken ayakta dakikalarca alkışlayarak gösterdiğiniz dayanışma için ve sıcak karşılamanız için ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Türkiye’de demokrasi saldırı altında ve yalnızca partimize yönelik saldırılar ile Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması değil mesele. Türkiye’de iktidarı rahatsız eden gazeteciler, aydınlar, sendikacılar, iş insanları; iktidarı eleştiren kim varsa gözaltına alınıyor, tutuklanıyor ve iddianamesi çıkana kadar, normalde o suçtan ceza alsa bile bir gün bile hapis yatmayacakken aylarca içeride tutuluyor. Adeta bir ön infaza muhatap oluyor. Daha geçen hafta iktidara muhalif olan bütün sanatçıları sabahın 06.00’sında polisle toplayıp, zorla idrar tahlili, kan tahlili, saç tahlili yapıp, ‘Uyuşturucu kullanıyor’ dediler. İçlerinden birkaçının tahlil sonucu böyle çıkacaktır ama geri kalan hepsine büyük bir itibar suikastı yaptılar. Kendilerini rahatsız eden kim varsa saldırmaktan çekinmiyorlar” diye konuştu.
‘BAZI KARDEŞ PARTİLERİN GERİ DURMASI ANLAŞILMAZ’
Özel, şöyle devam etti:
“Burada kardeş partilerimizin gösterdiği dayanışma inanılmaz. Hem Pedro liderliğinde Sosyalist Enternasyonal, hem PES ilk baştan itibaren çok büyük bir dayanışma gösterdi. Ancak bazı kardeş partilerimizin bu dayanışmanın gerisinde durması ve Erdoğan ile birtakım ilişkiler kurmak için bu belki de son 50 yılın en büyük hak ihlallerinin yaşandığı bir Avrupa ülkesinde yaşananlara mesafeli durmalarını anlamakta güçlük çekiyoruz. Bu kadarını söyleyeyim, geri kalanını kapalı toplantılarda konuşuyoruz zaten. Bunun dışında belirtmek istediğim bir şey var. 17 belediye başkanımız tutuklu, partimizin kurumsal kimliği saldırı altında. Seçildiğimiz kongreleri iptal edip yerimize kayyımlar atamaya çalışıyorlar. Binalarımızı elimizden almaya çalışıyorlar. Sokak ortasında bizlere kendi evlatlarını öldürmüş katiller saldırıyor, 2 ay sonra tekrar serbest bırakılıyor. Gençler baskı altında. Ama sanmayın ki Türkiye’de bu kötü gidişat sonunda kaybediyoruz.”
‘TESLİM OLMUYORUZ, TÜRKİYE BİZE SARILIYOR’
Avrupa ve dünya genelinin aksine, Türkiye’de aşırı sağın değil, sosyal demokrasi ve solun yükseldiğini dile getiren Özel, “48 yıl sonra, partimiz ilk kez 1,5 yıl önce birinci parti oldu. Erdoğan partisini kurduğu günden beri ilk kez ikinci parti oldu. Yerel seçimlerde belediyelerin yüzde 65’ini kazandık. 1,5 yıldır bütün anketlerde oyumuz yüzde 38’di yerel seçimlerde, Erdoğan’ın üç puan önündeydik. Şu anda yüzde 41’le yedi puan önündeyiz. Bir Türkiye modeli ile gençleri, işçileri, mağdur olan herkesi örgütleyen, sokağa davet eden; hafta içi çarşamba akşamı İstanbul’da, İstanbul tarihinin en kalabalık, 100 binlik mitinglerini yapan; milyonlarla hafta sonu mitingleri yapan bir sürecin içindeyiz. İnanın ki teslim olmuyoruz. Sandığa ve geleceğine sahip çıkanlar son yerel seçimlerde yüzde 86’lık bir katılımla sandık başına gitti. Yani Türkiye sahip olduğu, sevdiği her şeyini bu günlerini borçlu olduğu sandığı bırakmıyor. Aslında sandığa sarılıyor. Bize sarılıyor. Ama Erdoğan buna karşı devletin tüm kurumlarını ve maalesef yargıyı ele geçirdi ve büyük haksızlıklarla onu bir siyasi araç olarak kullanıyor. Türkiye’de partilerin ana kademesi var, kadın kolları var, gençlik kolları var. Erdoğan’ın partisinin bir de yargı kolları var. Eskiden partisinde siyaset yapanları hakim yaptı, eskiden partisinde bakan yardımcısı olan birini İstanbul’a başsavcı yaptı. Haysiyetimize, onurumuza, her şeyimize saldırıyor. Ekrem İmamoğlu’nun 31 yıllık diplomasını iptal etti, sadece Cumhurbaşkanı adayı olmasın diye” ifadelerini kullandı.
‘İKTİDAR, İNOVATİF BİR YAKLAŞIMLA GELECEĞE DARBE YAPMAYI BAŞARDI’
Özel, konuşmasını söyle sürdürdü:
“19 Mart bir darbedir. Darbeler yapısı gereği hep iktidara yapılır. Ama bugünkü iktidar, fevkalade inovatif bir yaklaşımla geleceğe darbe yapmayı başardı. Geleceğin Cumhurbaşkanına, geleceğin iktidar partisine bugünün iktidar gücüyle darbe yapıyorlar. Buna, şu ana kadar yaptığımız 63 dev mitingle, 11 milyon vatandaşın sokaklara çıkmasıyla ve o günden bugüne partinin liderliğini üstlendiğimde 1 milyon 300 bin olan üyemiz 2 milyona ulaştı. 6 ayda 700 bin yeni üye kazandık ve büyük bir mücadeleyi hep birlikte veriyoruz. Burada Avrupa, Avrupa’yı Avrupa yapan değerlerden sapmamayı, bunları birisi ayaklar altına alıyorsa yanı başında o liderle çıkar ilişkileri üzerinden bir istikrar tarif etmemeyi, bir otoriterle bugünkü istikrarın yakalanacak, yarının istikrarsızlığının müjdesi olduğunu unutmamak durumundadır. Biz Avrupa’nın güvenlik kaygılarını anlıyoruz ve NATO’nun en güçlü ikinci ordusunun bu noktada sevk programında en önemli katkıları vermesi gerektiğini yürekten savunuyoruz. Nüans şu, lütfen Türkiye’nin güçlü ordusunun Avrupa’nın bir parçası olarak da sizinle birlikte olmasını sağlayın. Ama bunu sadece Erdoğan’la bir al-ver pazarlığıyla, Erdoğan’ın ordusunu alıp, Türkiye’deki antidemokratik uygulamaları görmemek, duymamak gibi bir şeyi asla yapmayın. Tek isteğimiz, bütün irademiz bundan ibarettir.”
‘HER TÜRLÜ DÜŞMANLIĞIN KARŞISINDAYIZ, BARIŞIN YANINDAYIZ’
Türkiye’de yapılacak seçimlerin bir referandum olacağını kaydeden Özel, “Otokrasi mi, demokrasi mi? Türkiye’de yapılacak seçimler bir referandum olacak. Otokratların bir arada olduğu koalisyonun bir parçası olan Türkiye mi? Avrupa’nın bir parçası olan Türkiye mi? Biz Türkiye’nin demokratik Avrupa’nın ayrılmaz bir parçası olması gerektiğini ve hep birlikte başarmamız, kazanmamız, güven içinde, barış içinde olmamız gerektiğini düşünüyorum. Ukrayna’yla ve Filistin’le en derin dayanışmalarımızı ifade ediyorum. Buna ilave olarak dün akşamki yemekte hem Filistin’den hem İsrail’den ilericileri dinledik. Bugün burada bu kürsüde her iki sesi de dinledik. Her türlü düşmanlığın karşısındayız, barışın yanındayız. Ve şunu biliyoruz, dünyanın bütün demokratları hep birlikte başaracağız. Türkiye’deki en önemli sloganımız Bertolt Brecht’ten: ‘Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz.’ Hepinize saygıyla selamlıyorum” sözleriyle konuşmasını tamamladı.