Melike USLU- Fırat ALKIZ/İSTANBUL, (DHA)- DUYMER İşitme Cihazları, çocuklarda işitme kaybı konusunda toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla ‘Şimdi Farkına Var, Yarına Ses Ver’ başlıklı bir etkinlik düzenledi. Düzenlenen etkinlikte işitme cihazlarının kullanımı, adaptasyon süreci, çocuklarda işitme kaybının erken tanı ve teşhisin önemi gibi birçok konu ele alındı. Duymer CEO’su Salih Baz, "Türkiye’de her 1000 çocuktan 4’ü işitme kaybı yaşıyor" dedi.

Türkiye genelinde 130’dan fazla şubesi olan Duymer İşitme Cihazları, işitme sağlığı alanında toplumsal farkındalığı arttırmak amacıyla ‘Şimdi Farkına Var, Yarına Ses Ver’ başlığıyla bir etkinlik düzenledi. Düzenlenen etkinliğe Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanları, Odyologlar ve İşitme Cihazları alanında çalışan uzman kişiler olmak üzere 50 kişi katılım sağladı. Duymer CEO’su Salih Baz, Türkiye’de çocuk işitme kaybı oranının küresel ortalamanın iki katı seviyesinde olduğunu belirtti. Baz, “Çocuklarda işitme kaybı şu an global ortalamalarda bin çocukta iki çocukta işitme kaybı çıkmaktadır. Ancak bu oran Türkiye’de bin çocuğa dört çocuk olarak çıkmaktadır. Buna nazaran ülkemizde çocuk işitme kayıplarına ilişkin farkındalık bilinci toplumumuzda çok daha azdır” diye konuştu.

‘ÇOCUKLARDA İŞİTME KAYBI ORANI TÜRKİYE’DE DAHA YÜKSEK’

Türkiye’de çocuklardaki işitme kaybı konusundaki farkındalık eksikliğine değinen Baz, “Çocuklarda işitme kaybı şu an global ortalamalarda bin çocukta iki çocukta işitme kaybı çıkmaktadır. Ancak bu oran Türkiye’de bin çocuğa dört çocuk olarak çıkmaktadır. Buna nazaran ülkemizde çocuk işitme kayıplarına ilişkin farkındalık bilinci toplumumuzda çok daha azdır. Duymer işitme cihazı aslında hem ürün inovasyonu hem de hizmet inovasyonu sağlayan bir perakendeci konumundadır. Ürün inovasyonu şu an global marka diyebileceğimiz Amerikan Danimarka ve Alman malı işitme cihazı Türkiye’de tek yetkili distribütörüdür. Ürün inovasyonu düşme, algılama, simültane gibi 27 dilde tercüme yapılan işitme cihazlarımız mevcut. Hizmet inovasyonu ise mevcut olan hizmeti hastalarımıza sunmak için bulduğumuz ve hastalarımızın konfor alanını genişleten yönelik çalışmalarımızdır. Bunlardan biri eve sağlık hizmetimizdir. Bunun dışında hastalarımıza sunduğumuz çağrı desteği merkezimiz gibi hiçbir firmada bulunamayan hizmetlerimiz var. Duymer genel anlamda hem ürün hem de hizmet inovasyonu üreten bir firmadır” ifadelerini kullandı.

‘ARTIK İŞİTME CİHAZLARI TAKMAK DA KULLANMAK DA ÇOK KOLAY’

İşitme cihazlarının her bireyin kulağına uygun olduğunu ve her ortamda bu cihazların rahatlıkla kullanabileceğini söyleyen Baz, “Eskiden analog yöntemi işitme cihazları olmakla beraber ve kullanımı çok zor olmasına rağmen şu an teknolojinin gelişmesiyle beraber artık tüm akıllı telefonlarla bağlantı var. Artık gözlük gibi moda tarzı oluşmaya başladı. İnsanlar bir gözlük takar gibi veya herhangi bir yüzüğü parmağına geçirir gibi işitme cihazını çok rahat bir şekilde kulağına takabiliyor ve bunu kullanabiliyor. Burada atölye süreçleri önem arz etmekte. Her kişinin kulağına uygun şekilde üretim yapılması gerekiyor. Biz de burada hizmet inovasyonuyla beraber atölyemizde bu teknolojiyi uygulamaya başladık. İstediğiniz zaman denize, havuza her türlü gidebilirsiniz. Bazen hastalarımızdan genelde şöyle tepki alabiliyoruz. Abdest alırken bir sorun yaşar mıyız? Biz de kesinlikle sorun olmayacağını söylüyoruz. Gönül rahatlığıyla abdest alabilirsiniz. Denize de girebilirsiniz. Duymer’in satışa sunduğu işitme cihazın da yapay zeka teknolojisi olduğu için kişinin kendi ortamına, iş ortamına, ev ortamına, aile ortamına uygun şekilde işitme cihazları hem bizler tarafından hem de uzman odyologlar tarafından ayarlanabiliyor. Kullanılan yapay zekalar karşısında kendini update edip bu alanlara uygun ve kişiselleştirme süreçlerini geliştirebiliyor” dedi.

‘YARINA SES VER DİYEREK ÇOCUKLARDAKİ İŞİTME KAYBININ ÖNEMİNE PARMAK BASMAK İSTİYORUZ’

Toplantının çocuklardaki işitme kayıplarına dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlendiğini söyleyen Baz sözlerini şu şekilde sonlandırdı:

“Duymer İşitme Cihazlarının Türkiye genelinde satışa sunduğu işitme cihazları yediden yetmişe her türlü yaş grubuna uygundur. Bugün İstanbul’da Türkiye genelinden 50 katılımcıyla beraber ve bunların hepsi alanlarında uzman, profesör veya doçent olan kulak, burun, boğaz (KBB) veya odyologlardır. Bu kişilerle beraber bir araya gelerek çocuk işitme kayıplarındaki toplumumuzdaki farkındalık eksikliğini görüşerek, konuşarak ve bunlarla ilişkin neler yapabileceğimizi tartışmak için bir kamuoyu bilgilendirme toplantısı organize ettik. Duymer bu konuda neden lider pozisyonunda olmak istiyor? Çünkü duymayan şu an işitme cihazı pazarında yaklaşık yüzde otuzdan fazla şubesiyle beraber en yaygın servis ağı, şube alana sahip olmakla beraber burada kendimizi sorumlu hissediyoruz. Bu sorumluluk bilincimizden dolayı da kamuoyunu bilgilendirici bu tip sosyal sorumluluklarımızı yerinize getirip ‘Şimdi Farkına Var, Yarına Ses Ver’ diyerek çocuklardaki işitme kaybının önemine parmak basmak istiyoruz.”

‘TÜRKİYE'DE İŞİTME KAYBI ÇOK SIKLIKLA GÖRÜLÜYOR’

‘Şimdi Farkına Var, Yarına Ses Ver’ etkinliğinin önemine dikkat çeken Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türkiye Odyologlar ve Konuşma Bozuklukları Uzmanı Prof. Dr. Meral Didem Türkyılmaz ise erken tanının çocukların gelişiminde önemli bir rol oynadığını vurguladı. Prof. Dr. Türkyılmaz, “Programımızın amacı ‘Şimdi Farkına Var Yarına Ses Ver’ mottomuz. Ne kadar çok erken müdahalede bulunabilirsek işitme kayıplı çocuklarımız da işiten akranlarına göre aynı seviyeye gelmeye çalışacaklardır. Türkiye'de işitme kaybı çok sıklıkla görülüyor. Tüm dünyaya baktığımız zaman binde bir veya üç oranında işitme kaybı görülüyor. Türkiye'de de o civarlarda. Her bin çocuktan bir ya da üçünde işitme kaybı var. Biz mottoya bağlı kalaraktan erken tanı bizim için son derece önemli. Ülkemizin sağlık politikaları açısından Yenidoğan taramaları ve okul taramaları çok başarılı bir şekilde gerçekleşmekte. Yenidoğan taramalarının amacı, ne kadar çok erken tanıda bulunursak bebeğimize ve çocuğumuza en erken dönemde işitme cihazı aplikasyon ve eğitim vererekten çocuğun tüm gelişimsel alanlarında desteklemektir. Yenidoğan işitme gitme taramaları da çok başarılı şekilde gidiyor. Bebeklerimiz hastaneden taburcu olmadan, yenidoğan taramalarda eğitimli uzman odyologlar tarafından ya da uzman eğitim almış sağlık personelleri tarafından işitme taramaları yapılıyor. Taramadan kalan bebeklerimiz daha sonra referans merkezlerde takip altına alınıyor. İşitme kaybı tanısı aldıktan sonra da hemen aplikasyon ve işitme eğitimi için yönlendiriliyor” diye konuştu.

‘TÜM HASTALARIMIZA YETİŞKİNLERİMİZE SÖYLÜYORUZ YILDA İKİ KEZ İSİTME TESTİNİZİ YAPTIRIN’

Erken tanının önemine ve geç teşhisin çocuklarda yaratacağı olumsuz durumlara da değinen Prof. Dr. Türkyılmaz sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Dernek olarak mottomuz yılda iki kez işitme testi yaptırmaları. İşitme kaybı bireylerimizin ve çocuklarımızın her altı ayda takip süreçleri hastanelerde yapılmaktadır. Çok sık olmasa da geç teşhis bizim çok istemediğimiz bir süreç ama bazen de karşılaşabiliyoruz. Çocuklarımız geç teşhis edildiğinde, dil gelişim süreçlerini atlamışlarsa bütün sosyal, emosyonel, duygusal gelişimleri de akademik başarıları problemli oluyor. Bir süre sonra hiç konuşamadığı, anlayamadığı, duyamadığı için içine kapanıyor çocuklarımız. Duygusal problemler oluyor. İşitme cihazına taktıktan sonra da ona adaptasyonda zorluk çekiyor. Ama en erken dönemde mutlaka tanıdan sonra hemen işitme cihazı ve eğitimine başlaması gerekiyor. Çocuğun sadece akademik değil bütün gelişim alanlarını geç teşhis edilmiş işitme kayıpları olumsuz yönde etkiliyor. Referans merkezi nedir? İşitme kaybı tanısını konan merkezlerdir. Burada bu tanılar odyologlar tarafından sağlanmaktadır. Kulak Burun Boğaz hekimleriyle, odyologlar beraber çalışmaktadır. Hem tanısal hem medikal hem cerrahi açısından çocuğa yaklaşımlarda bulunuyorlar. İşitme sağlığı son derece önemlidir. İşitme kaybı olmayan tüm hastalarımıza, yetişkinlerimize söylüyoruz yılda iki kez işitme testinizi yaptırın.”

İstanbul - Kağıthane'de evini yakmaya çalıştı polise direndi; kelepçenelerek gözaltına alındı
İstanbul - Kağıthane'de evini yakmaya çalıştı polise direndi; kelepçenelerek gözaltına alındı
İçeriği Görüntüle

Kulak Burun Boğaz (KBB) Hastalıkları Uzmanı Yıldırım Ahmet Bayazıt da şu ifadeleri kullandı:

“Dijital implantlar işitme cihazları çok çeşitlilik gösteriyor. Bunlardan en bilineni biyonik kulak. Biyonik kulağı 1 yaş sonrası takıyoruz. Diğer işitsel implantları da genellikle 5-6 yaşından sonra çocuklara uyguluyoruz. Duymayan çocuğun psikolojisi bozuktur, ailesinin de bozuktur. Duymayan çocuk davranış bozuklukları gösterir. İlginç olarak implant takılıp duymaya başladıkları zaman çocukların psikoloji oldukça düzeliyor, aile mutlu oluyor çocuk da mutlu hale geliyor. Dış dünya ile iletişim kurmaya başlayan çocuk kendi ses tonunu ayarlamaya başlıyor. Bağırmaları azalıyor. Davranış bozuklukları, hırçınlıkları varsa bunların hepsi ortadan kalkıyor zaman içerisinde.”

Kaynak: DHA