Esra GÜNTEPE - Hadican EROL / İSTANBUL (DHA) - KÜÇÜKÇEKMECE’de kentsel dönüşüm kapsamında yıkımı gerçekleştirilen 5 katlı bina, tedbir amacıyla boşaltılan 4 katlı binanın üzerine çöktü. Çökme nedeniyle 4 katlı binanın 2'nci ve 3'üncü katında hasar meydana geldi. Binada kimsenin bulunmaması olası bir facianın önüne geçti. Hasar gören 4 katlı bina mühürlenirken, binada yaşayanlar Küçükçekmece Belediyesi tarafından otele yerleştirildi. Bölgede inceleme yapan Prof. Dr. Ali Koçak, "Dar alanda, yani çevresindeki binaların olduğu, yapılaşmanın çok daha sık olduğu alanlarda bina yıkımı yapmak o kadar kolay işler değil. Yani bu işi, 'Hızlıca operatörle yukarıdan aşağı başlar, yıkarım' demeniz çok zor Dolayısıyla bu işlerde böyle yıkım esnasında etrafınızdaki binalara zarar verebiliyorsunuz. Bu çok sık rastladığımız bir durum" dedi.

İstanbul- Gazeteci Orhan Atasoy son yolculuğuna uğurlandı
İstanbul- Gazeteci Orhan Atasoy son yolculuğuna uğurlandı
İçeriği Görüntüle

Olay saat 12.30 sıralarında İnönü Mahallesi Yahya Kemal Beyatlı Caddesinde meydana geldi. Kentsel dönüşüm kapsamında yıkımı gerçekleştirilen 5 katlı binanın kolonlarının patlaması nedeniyle, yan tarafındaki 2 bina tedbir amacıyla boşaltıldı. Binaların boşaltılmasından bir kaç saat sonra, yıkımı yapılan bina yanındaki 4 katlı binanın üzerine çöktü. İhbar üzerine bölgeye polis, itfaiye ve acil sağlık ekipleri geldi. Ekiplerin kontrollerinde, olayda yaralanan kimsenin olmadığı anlaşıldı. Çökme nedeniyle 4 katlı binanın 2'nci ve 3'üncü katlarında ve yan taraftaki inşaat halindeki başka bir binada hasar oluştu. Gerekli incelemeleri yapan ekipler, 4 katlı binanın mühürlenmesine karar verdi. Binada yaşayanlar, Küçükçekmece Belediyesi tarafından otele yerleştirildi. Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Koçak, çöken binada incelemelerde bulundu.

‘5 GÜN OTELDE KALABİLİRSİNİZ DEDİLER’

Hasar gören binada yaşayan ve aynı zamanda binanın zemin katındaki perde dükkanının sahibi olan Asım Sarıoğlu, “Bizim binamızın arkasında bir bina kentsel dönüşüme giriyordu. Buranın yıkım işlemi başlayacaktı. Bize cumartesi akşamı belediye zabıtaları geldiler, 'Burada arka binada bir sallanma var, sıkıntı var. Bugün binanızı boşaltmak gerekiyor' dediler. Belediye bizim binamızı boşalttı. Bizim de altında işletmemiz var. Hem de üst katta oturuyoruz aynı zamanda. Cumartesi günü boşalttık, pazar sabahı da yıkıma geldiler. Yıkım yaparken arkadaki ekip, binanın yarısını bizim binamızın üzerine göçertti. Binamızın kolonlarını patlatmış. Şu anda ne girecek, ne edecek halimiz var. Yani evimizde kalamıyoruz. Altında bizim işletmemiz var. İşletmede de kalamıyoruz. İşletmede bizim zararımız çok büyük. Bu konuda bizim yanımıza devletle alakalı hiç kimse gelmedi. Bize yardımcı olmuyorlar. Yani belediye kişileri geldi. Bizi otele yerleştiriyorlar ama benim altta işletmem var. Şunu hemen boşaltalım diyen yok. Şu saat olmuş bizde hala bekliyoruz. Bize yardımcı olsun insanlar. Şu anda hiç kimse yok karşımızda. Biz kapımızın önünde oturuyoruz. Yemeği dahi şu anda komşularımız getirdi. Bize yemek veriyorlar. Biz kapımızın önündeyiz ve muhatap da yok karşımızda. 'Otelde beş gün kalabilirsiniz. Ondan sonra da başınızın çaresine bakacaksınız' denildi. Ama bize net bir şey diyen yok. Biz kitlendik kaldık. Ben burada mülk sahibiyim aynı zamanda. Diğer komşularımız kiracıydı. Onlara da, bana da hiçbir şey diyen yok. Bir şey diyen yok. Yani buranın yıkımını yapan müteahhit firma her şeyi yapacağını söylüyor. Devlet desteği ve bizim burada bir hakkımız var üst katta. Onlar her şeyi yapacağını söylüyor. O konuyla ilgileniyorlar. Şu anda herkesin bize yardımcı olmasını bekliyoruz" dedi.

'BU TARZ YIKIMLARIN OLUŞMASI BİLİNÇSİZ VE PROJESİZ İLERLEMEKTİR'

Alanda inceleme yapan YTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Koçak, "Şimdi aslında yıkımların bir yönetmeliği var. Yıkım yönetmeliği, 'Çevredeki binalara, insanlara zarar vermeyecek şekilde, önce bir yıkım projesi hazırlanır. Ondan sonra bu proje sonucunda, mühendis denetiminde, şantiye şefi olan bir mühendis denetiminde bina yıkılır' diyor. Şimdi burada biraz daha kontrolsüz bir işe girildiğinden dolayı, bir an önce yıkılıp, bir an önce enkaz kaldırılıp, yeni inşaata başlanması düşünülüyor. Bu yüzden kaynaklanıyor. Bir de bizim yapılarımızın kalitesi de son derece düşük. O yüzden yıkım yaparken operatör kolonun veya döşemenin nereye doğru gideceğini tahmin edemiyor. Fakat şantiye şefi olan mühendis arkadaşlar burda olmuş olsalar, burada yıkımın ne tarafa gideceğini tahmin edebiliyor ve ona göre bir yıkım projesi hazırlıyor. Yoksa dar alanda, yani çevresindeki binaların olduğu, yapılaşmanın çok daha sık olduğu alanlarda bina yıkımı yapmak o kadar kolay işler değil. Yani bu işi, 'Hızlıca operatörle yukarıdan aşağı başlar, yıkarım' demeniz çok zor Dolayısıyla bu işlerde böyle yıkım esnasında etrafınızdaki binalara zarar verebiliyorsunuz. Bu çok sık rastladığımız bir durum. Daha önce de gene Güngören'de, Köyiçi'nde Bahçelievler'de, Şirinevler'de de gene binalarda, yıkım yapılırken diğer binalar zarar gördü. Tek tesellimiz insanlara zarar vermeden, can kaybı oluşmadan ya da yaralanma olmadan binanın yıkımı gerçekleştirilmiş. Ama şimdi arkasındaki binalar da artık kullanılamayacak bir durumda. Maalesef binanın kolonu kırılmışsa onu tekrardan yapmanız da mümkün değil. Aslında yapabilirsiniz, ama tüm binayı bu sefer incelemek durumunda kalıyorsunuz. O da eski bir bina. O da yarın yıkılmak zorunda kalacak. Bunun en önemli noktası, bilinçsizce, projesiz, kendi bildiklerince yıkım yapmaktan kaynaklanıyor" dedi. (DHA)

Kaynak: DHA