SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ TEMSİLCİLERİ KONUŞTU

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'ın sunumunun ardından sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri konuştu. Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Başkanı Mustafa Işık, süreci yakından takip ettiklerini ve süreç boyunca kullandıkları doğru dil nedeniyle devlet ile şehit yakınları ve gazilerin karşı karşıya gelmediğini söyledi. Terörle mücadelede devletin azim ve kararlılık ile yürüttüğü çalışmalara dikkat çeken Işık, "Bu mücadele sonucunda terör örgütü PKK silah bırakmak zorunda kalmış ve kaybetmiştir. Ancak terör örgütü PKK çatı bir örgüttür. Bu nedenle bu çatı örgütün uzantılarının silah bırakmaması ve terörist faaliyetlerini sürdürmeye devam etmesi halinde PKK'nın silah bırakmasının bir anlamı olmayacağını özellikle vurguluyorum. Başta Orta Doğu olmak üzere dünyada yaşanan gelişmeleri ve kapımıza dayanan tehditleri de dikkate alarak ülkemizin terör prangasından tamamen kurtulması ve enerjisini; savunma, eğitim ve vatandaşlarımızın refahına yöneltmesi gerektiğinin de farkındayız. Milli birlik ve beraberliğe dayalı adalet ve samimiyet temelinde her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulan bir dönemde olduğumuzun şehit aileleri ve gaziler olarak bilincindeyiz. Bu yolda şehit aileleri ve gaziler her türlü fedakarlığı yapmaya hazırdır. Ancak siyasi hesaplar milli çıkarların önüne geçmemeli, hesabi değil hasbi bir anlayış gösterilerek iç cephe güçlendirilmelidir" ifadelerini kullandı.

'TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİNİ SONUNA KADAR DESTEKLİYORUZ'

Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı Başkanı Lokman Aylar ise 'Terörsüz Türkiye' süreci kapsamında kurulan komisyonun yapacağı çalışmaların ülkenin geleceği için önemli olduğunu ve Türkiye'nin terör nedeniyle yaşanan olumsuz şartlardan kurtulması gerektiğini söyledi. Aylar, "Türkiye Gaziler ve Şehitler Vakfı olarak terörün tamamen sona erdirilmesi ve Türkiye'nin kalıcı huzura kavuşması hedefiyle yürütülen Terörsüz Türkiye sürecini sonuna kadar desteklediğimizi açıkça ifade etmek istiyorum. Bununla birlikte vatanımız ve bayrağımız için canını seve seve feda eden şehit aileleri ve gazilerimizin mümessili olarak süreçten beklentilerimizi paylaşmak istiyorum. Öncelikle terör örgütünün koşulsuz silah bırakması, kendini feshetmesi, eline silah almış herkesin adalet önünde hesap vermesi gerekiyor. Takdir edersiniz ki askerimize, polisimize, sivil vatandaşlarımıza kurşun sıkmış, devletimizin birliğine ve beraberliğine kastetmiş terör örgütü üyelerinin elini kolunu sallayarak ülkemiz de gezmesi hem şehit ailelerimizi hem de gazilerimizi derinden üzecektir. Biz bu terör örgütü mensuplarının Türkiye Cumhuriyeti Devleti hukuku önünde hesap vermesini bekliyor ve gereken cezayı almaları cezalarını çekmelerini istiyoruz" dedi. Aylar ayrıca, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılmasının şehit aileleri ve gazileri derinden üzeceğini söyledi.

'TERÖRSÜZ BİR TÜRKİYE MÜMKÜN'

Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı Başkanı Bilge Gürs de Terörsüz Türkiye sürecini destekleyeceklerini vurgulayarak, "Terörsüz Türkiye hedefi hepimizin ortak arzusu ve en büyük idealidir. Bu süreç yalnızca devletin değil tüm toplumun çabası ile başarıya ulaşacaktır. Bu süreçte şehit ailelerimiz ile gazilerimizin desteği en güçlü teminatımızdır. Terör ülkemizi bölmeye, devletimizi yıkmaya karşı verilen bir ihanet çalışmasıdır. Bu çalışmaya karşılık ise şehadet ile bu vatan, devlet ve millet için verilen candır. Terör destekçilerine bakarsanız bu ülkenin gerçek anlamda dostu olmayan ve bu ülkenin güçlenmesini istemeyen gerçek düşmanları olduğunu görürsünüz. Teröristler, terörist faaliyetler bu ülkenin düşmanı olan ülkelerin maşası olanların eylemidir. Eğer terör başarılı olacaksa devlet bölünecek ve ezanlar susacaksa şehit kızı olmamızın, eşi, annesi, babası ya da gazi olmamızın ne anlamı var. Bu devlet güçlü oldukça, büyüdükçe, birlik ve beraberlik içerisinde var oldukça o zaman şehit yakını olmamın, gazi olmamın anlamı var. Bu şehadetler birliğimize vesile olacaksa, hepimizi kardeş yapacaksa, ülkemizi dış güçlere karşı daha güçlü yapıyorsa, Türkiye karşı terör üzerinden düşmanlarımızı hain planlarından vazgeçiyorsa ne mutlu bizlere. Ben hem eşimi hem de babasını teröre şehit vermiş bir anneyim. Yüreğimde taşıdığım acıyı kelimelere sığdırmam mümkün değil. Tıpkı tüm şehit yakınları ve gazilerimiz gibi. Ancak bugün bu acıdan çok umudum var çünkü ben inanıyorum terörsüz bir Türkiye mümkün" değerlendirmesinde bulundu. Gürs ayrıca, teröre ayrılan bütçenin üretim ve yatırıma ayrılarak Türkiye'nin güçleneceğini dile getirdi.

Bakan Tekin: İnşallah terörsüz bir Türkiye'yi hep beraber inşa ederiz
Bakan Tekin: İnşallah terörsüz bir Türkiye'yi hep beraber inşa ederiz
İçeriği Görüntüle

'SİYONİST İSRAİL'İN BU SÜRECİ BALTALAMASINA KARŞI UYANIK OLUNMALIDIR'

Türkiye Muharip Gaziler Derneği Başkanı Beyazıt Yumuk da terör örgütü PKK'nın silah bırakmasıyla birlikte yeni bir dönemin başladığını dile getirdi ve sürecin başarısız olması için çaba gösteren dış tehditlerin bulunduğunu aktardı. Yumuk, "Özellikle Siyonist İsrail'in bu süreci baltalamasına karşı uyanık olunmalıdır. Bu süreç yalnızca bir terör örgütü ve mensupları ile ilgili ya da Kürtlerle ilgili de değildir. Nitekim bu süreç olumlu bir şekilde sonuçlanması halinde toplumun tüm kesimlerinin yararınadır. Bunun için çok dikkatli olmak gerekir. Yüz yıllardır iç içe yaşayan Türkler ve Kürtler birbirleri ile kardeşçe yaşamış, akraba ve komşu olmuş, iş ortamlarında birlikte bulunmuş, ülke savunmasını birlikte gerçekleştirmiş, birlikte ağlamış, birlikte gülmüş ve böylelikle ülkeye bağlılıklarını göstermişlerdir. Terörsüz Türkiye projesi emperyalist güçlerin bölgedeki hesap çıkarlarına karşı Türkiye'nin ortaya koyduğu millet ve devlet projesi olarak ele alınmalıdır. Nitekim şu anda devlet projesi olarak nitelendirilmesi bizi sevindirmiştir. Bunun için siyaset kurumu cesurca bir yaklaşım sergilemiştir. Komisyon dış gelişmeleri dikkate alarak suistimal ihtimalini göz önünde bulundurarak yasal düzenlemeleri hayata geçirmesi şarttır" ifadelerini kullandı. Yumuk ayrıca, TBMM önünde otomobil yakılmasını provokasyon olarak nitelendirerek, olaylara karşı tedbirli olunması gerektiğini belirtti.

KURTULMUŞ: MÜNFERİT OLAYLARA KARŞI DİKKATLİ OLMAMIZ GEREKİR

Bunun üzerine konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, psikolojik rahatsızlığı bulunduğu belirtilen Mehmet Emin F.'nin otomobilini yakmasıyla ilgili, "Aracı yakan kişinin hurda araçlardaki ÖTV indirimiyle ilgili yasa çıkmadığı için aracını yaktığı ifade ediliyor. Daha evvel Mersin Adliyesi önünde başka bir aracı yıllar evvel yakmış. Bu şahsın psikolojik sorunu olduğu anlaşılıyor. Tahkikat devam ediyor, bu işin ne olup olmadığı ortaya çıkacaktır. Faili meçhul cinayetlerin de Türkiye’nin tarihinde kalmasını istediğimiz sürecin içindeyiz. Spekülasyonlar üretmek isteyenler olur; münferit olaylara karşı, bu tür davranışlara karşı dikkatli olmamız gerekir" dedi. (DHA)

Kaynak: DHA