Esra ÜNTEPE – Hadican Erol 7 İSTANBUL (DHA) TRT World Forum 2025’in 2'nci gününde konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Ateşkes anlaşması, İsrail'in devam eden saldırganlığı nedeniyle kırılganlığını korusa da Gazze'deki insani felaketi sona erdirmek için önemli bir fırsat sunuyor. Ateşkesin tam olarak uygulanmasını sağlamalıyız. Ancak ateşkes kesinlikle kendi başına bir amaç değildir. Bölgede adil ve kalıcı bir barış ancak iki devletli çözümün hayata geçirilmesiyle sağlanabilir" dedi.
İstanbul'da "Küresel Yeniden Kurulum: Eski Düzenden Yeni Gerçeklere" temasıyla düzenlenen TRT World Forum 2025, ikinci günde devam ediyor. Foruma Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da katıldı. Bakan Fidan, ‘Yüksek Riskli Diplomasinin Dönüşü: Orta Güçler ve Yükselen Çok Kutuplu Düzen’ başlıklı oturumda konuştu.
‘ GAZZE TEMAS GRUBU'NUN ÇABALARININ KATKISI’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu ahlaki ve siyasi vizyonun rehberliğinde, Türkiye'nin en başından beri Gazze'deki soykırımı durdurmak ve adaleti sağlamak için yoğun diplomatik çabalar sarf ettiğini kaydeden Fidan, "İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Arap Birliği Temas Grubu'nu kurma girişiminde bulunduk. Temas Grubu'nun çabaları, Gazze'deki durum hakkında uluslararası farkındalığın artmasına önemli ölçüde katkıda bulundu" dedi.
‘ GAZZE TEMAS GRUBU FİLİSTİN DEVLETİ'NİN TANINMASININ ÖNÜNÜN AÇILMASINDA ÖNEMLİ ROL OYNUYOR’
Bakan Fidan, öte yandan İİT Arap Birliği Gazze Temas Grubu'nun "uzun süredir devam eden tek taraflı tutumların tersine çevrilmesinde" ve "Filistin Devleti'nin tanınmasının önünün açılmasında" önemli rol oynadığını vurguladı. Bunun, bölgesel güçlerin kendi bölgelerindeki krizlere nasıl çözüm üretebileceklerinin ve uluslararası sistemi harekete geçirebileceklerinin somut bir örneği olduğunu kaydeden Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın girişimiyle 23 Eylül'de New York'ta ABD Başkanı Donald Trump ile 8 Müslüman ülkenin liderleri arasında düzenlenen toplantının da buna bir örnek olduğunu dile getirdiğini aktardı.Fidan, New York'taki bu diyaloğun Şarm El Şeyh'te varılan uzlaşının temelini attığını ve kolektif barış arayışında önemli bir adım teşkil ettiğini söyledi.
"(GAZZE'DE) ATEŞKESİN TAM OLARAK UYGULANMASINI SAĞLAMALIYIZ"
Bakan Fidan, "Ateşkes anlaşması, İsrail'in devam eden saldırganlığı nedeniyle kırılganlığını korusa da Gazze'deki insani felaketi sona erdirmek için önemli bir fırsat sunuyor. Ateşkesin tam olarak uygulanmasını sağlamalıyız. Ancak ateşkes kesinlikle kendi başına bir amaç değildir. Bölgede adil ve kalıcı bir barış ancak iki devletli çözümün hayata geçirilmesiyle sağlanabilir." diye konuştu. Bu nedenle Şarm El Şeyh'te oluşan ivmeyi ilerletmek için Gazze'nin Filistinliler tarafından yönetilmesini sağlamaları gerektiğini ifade eden Fidan, sürecin uygulanmasının, ilgili tüm tarafların ve imzacıların aktif katılımıyla kararlı bir şekilde yürütüldüğünü, sürecin meşruiyeti ve sürdürülebilirliğinin uluslararası kurumlar aracılığıyla sağlandığını bildirdi.
‘KÜRESEL DEVLETLER DE ARTIK FONKSİYONELLİĞİNİ KAYBEDİYOR’
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Şu anki uluslararası sistemin tanımına bakacak olursak ve tek bir kelimeyle anlatacak olursak bu kelime kesinlikle belirsizlik olur. Halihazırda olan dengeler değişiyor ve parametreler belirsiz bir şekilde büyüyor. Küresel devletler de artık fonksiyonelliğini kaybediyor. Bölgesel stabiliteyi koruyacak olan kurumlar da bu hızla birlikte çalışamıyorlar ve kompleks krizlerle başa çıkamıyorlar. Küresel düzende uluslararası kurumlara güven sağlamamız gerekiyor. Bu da tekrardan insanları çok kutupluluğa doğru itiyor. Bizim vizyonumuz açık. Kurumlarla birlikteyiz, diyaloğa ve çok yönlülüğe açığız. Bu zorlu zamanlarda ortak güvenlik ve geleceğin refahı için birliği bir arada tutmak istiyoruz. Kolektif aksiyonlarla, paylaşılan sorumluluklarla ve stratejik öngörülerle birlikte ilerleyebiliriz. İlk olarak güçlü bir uluslararası sisteme ihtiyacımız var. Bunu başarmak için de sistemi tekrardan yapılandırmalıyız. Birleşmiş Milletler‘in verimliliğini artırmamız gerekiyor. Günümüzde kuralların olmamasından dolayı zorluk çekmiyoruz, uygulamaların eşit olmamasından dolayı sorun yaşıyoruz" şeklinde konuştu.
‘ ADALETLİ BİR ŞEKİLDE BİZİM TEMSİLCİLERE İHTİYACIMIZ VAR’
Fidan, , "Açık bir şekilde kurumlarla birlikteyiz, diyaloğa ve çok yönlülüğe açığız. Bu zorlu zamanlarda birliği bir arada tutmak istiyoruz, ortak güvenlik ve geleceğin refahı için. Kolektif aksiyonlarla birlikte, paylaşılan sorumluluklarla ve stratejik öngörülerle birlikte ilerleyebiliriz." dedi. İlk olarak küresel işbirlikleri ve sinerji ile bağlı güçlü bir uluslararası sistem reformuna ihtiyaç olduğunu kaydeden Fidan, bölgesel sahiplik alanında da işbirliğinin artırılması gerektiğine dikkati çekti. Fidan, Birleşmiş Milletler'in (BM) verimliliğinin artırılması gerektiğine işaret ederek, "Günümüzde biz kuralların olmamasından dolayı zorluk çekmiyoruz. Uygulamaların eşit olmamasından dolayı sorun çekiyoruz " ifadelerini kullandı. Türkiye'nin daha demokratik bir şekilde ilerlemek istediğini söyleyen Fidan, "Güvenlik Konseyi'nde de birkaç kişiye ayrıcalık sağlanması yerine herkese hizmet sağlanması konusu gündeme getirilmişti. Sistemin hayatiliği için bu çok önemli. Adaletli bir şekilde bizim temsilcilere ihtiyacımız var. Yeni etkiler ve yeni güçler artıyor ve yeni hiyerarşiler tekrardan tanımlanıyor." diye konuştu. Fidan, uluslararası düzenin hala dengesini aradığını belirterek, "Burada yeni yönlü işbirliklerine ve kurumlara ihtiyacımız var. Türkiye bunu daha çeşitli bir şekilde sunmak için ve küresel bir şekilde katılım sağlamak için çok çalışıyor." dedi.
"KRİZLER BOŞLUKTA ORTAYA ÇIKMAZ"
Fidan, , "Krizler boşlukta ortaya çıkmaz. Genellikle bölgesel bağlamlardan kaynaklanır ve bölgesel sorumluluk ve çözümlerle çözülmeleri gerekir. Türkiye, komşu coğrafyamızda bu ilkeyi pratiğe dökmüştür. Örneğin Balkanlar'da, üçlü ve çok taraflı mekanizmalar ve arabuluculuk çabaları aracılığıyla komşular arasında uzlaşı ve diyaloğu destekliyoruz." dedi. Fidan, Türkiye'nin Güney Kafkasya'da, kapsayıcı platformlar aracılığıyla normalleşmeyi, bağlantıyı ve bölgesel işbirliğini teşvik ettiğini, Orta Doğu'da, güvenlik ve insani zorlukları ele almak için doğrudan ortaklarla etkileşim kurduğunu, Türk devletlerinin örgütlenmesi bağlamında da ortak tarih ve coğrafyayla birbirine bağlı uluslar arasında kurumsal işbirliğini derinleştirdiklerini söyledi. Afrika'da ise karşılıklı saygı ve ortak faydaya dayalı kalkınma ve kapasite geliştirme yoluyla ortaklığı geliştirdiklerini vurgulayan Fidan, "Bu örneklerin her biri aynı inancı yansıtıyor. İstikrar dayatılamaz. Geliştirilmelidir. Diyaloğu güvene, güveni de istikrara dönüştürerek ilkeleri sonuçlara bu şekilde dönüştürebiliriz." dedi.
"(RUSYA-UKRAYNA) İSTANBUL'DA DÖRDÜNCÜ BİR TUR GÖRÜŞMEYE EV SAHİPLİĞİ YAPMAYA HAZIRIZ"
Bakan Fidan, "Ukrayna'da barışçıl bir çözüme giden yolda diplomasinin geçerli bir yol olduğuna inanıyoruz. Bu anlayışla, İstanbul'da dördüncü bir tur görüşmeye ve olası bir liderler zirvesine ev sahipliği yapmaya hazır olduğumuzu bir kez daha teyit ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Fidan, küresel zorluklar karşısında, bölgesel ve uluslararası işbirliğini güçlendirmek ve gerçek bir ortaklık kurmanın tek uygulanabilir yol olmaya devam ettiğini belirterek, şunları kaydetti "Bu bağlamda Türkiye, dış politikasının temel taşı olarak diyaloğu ve diplomasiyi savunmaya devam edecektir. Daha adil, daha dengeli ve daha temsili bir uluslararası düzen vizyonumuzu paylaşan tüm ortaklarımızla çalışmaya devam edeceğiz. Kararlılık ve sorumlulukla, bölgemizde ve ötesinde barışı, istikrarı ve işbirliğini teşvik etme çabalarının ön saflarında yer almaya devam edeceğiz" dedi. (DHA)





