Canan İLARSLAN- Şevval CİNDİR / İSTANBUL, (DHA)- İsrail'in Gazze'de işlediği savaş suçlarını araştırmak üzere kurulan küresel ve bağımsız bir girişim olan Gazze Mahkemesinin final oturumu İstanbul'da yapılacak. Gazze Mahkemesinin final oturumu öncesi konuşan İslam İşbirliği Gençlik Forumu (ICYF) Başkanı Taha Ayhan, "Bizim baştan itibaren tutarlı bir şekilde davamız Filistin'in bağımsız ülke olması ve aynı zamanda Filistinlilere karşı, Gazzelilere karşı işlenen suçlarla alakalı adalet önünde suçlu hesap vermesiydi. Bu anlamda bu sivil inisiyatife Türkiye'nin ev sahipliği yapıyor olması bence tesadüf değil. Bu tutarlı ve gerçekten istikrarlı, ilkeli duruşumuzun bir yansımasıdır. Umarım ki bu Gazze Mahkemesi bir başlangıç olur ve soykırımcılar ve suçlular adalet önünde kısa zamanda hesap verirler" dedi.
İsrail'in Gazze'de işlemeyi sürdürdüğü savaş suçlarını araştırmak üzere kurulan küresel ve bağımsız bir girişim olan Gazze Mahkemesi'nin Final Oturumu 23- 26 Ekim'de İstanbul'da gerçekleşecek. Başlangıç toplantısı Londra'da düzenlenen, ilk genel oturumu Saraybosna'da yapılan Gazze Mahkemesi için eski Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Raportörü Prof. Dr. Richard Falk başkanlığında bir araya gelen akademisyen, insan hakları savunucuları ile medya ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Cemil Birsel Konferans Salonu'nda düzenlenecek oturumda bir araya gelecek. Final oturumunda, Gazze'de yaşanan insanlık dramına dair tanıklıklar, belgeler ve analizler sunulacak; mahkeme 26 Ekim'de nihai kararını açıklayacak. Dört gün sürecek oturumlar boyunca, Gazze'de işlenen savaş suçlarına ve insan hakları ihlallerine ilişkin tanıklıklar dinlenecek, uzman değerlendirmeleri alınacak ve uluslararası hukukçularca deliller değerlendirilecek. İsrail'in Gazze'deki katliamını kayıt altına almayı, uluslararası kamuoyunu harekete geçirmeyi ve sorumluları teşhir etmeyi amaçlayan mahkemede akademisyenler, gazeteciler, sağlık çalışanları ve hayatta kalmayı başarmış Filistinli tanıklar yer alacak. Gazze'de yaşanan katliama dikkati çekmek için mahkemeyle eş zamanlı birçok etkinlik de düzenlenecek.
Richard Falk'un başkanlığındaki mahkemenin yönlendirme komitesinde eski BM Filistin Raportörü Michael Lynk, eski BM Gıda Hakkı Özel Raportörü Hilal Elver, akademisyen ve aktivistlerden Penny Green, Ahmet Köroğlu ile Jamal Juma, hukukçu Raji Sourani, Craig Mokhiber, Wesam Ahmed ve Lara Elborno yer alacak. Fransız gazeteci, yazar ve aktivist Kenize Mourad, Malezyalı Siyaset Bilimci ve Uluslararası Adil Bir Dünya Hareketi'nin (JUST) Başkanı Dr. Chandra Muzaffar, Filistin'de zorunlu göçün tanığı akademisyen Ghada Karmi, eski Kenya Anayasa Mahkemesi Başkanı Willy Mutunga, Küresel Sumud Filosu'nun organizatörlerinden Thiago Avila, Filistinli akademisyen Sami Al Arian, Filistinli şair Tamim Al Barghouti ve Uluslararası Hukuk Profesörü Christine Chinkin'in jüri üyesi olduğu mahkemede Filistin'de yaşanan katliamla ilgili birçok gazeteci, insan hakları savunucusu ve aktivist konuşacak.
26 EKİM'DE NİHAİ KARAR AÇIKLANACAK
İnsanlık dramına dair tanıklıklar, belgeler ve analizler sunulacak oturumların ardından mahkemenin, 26 Ekim'de nihai kararını açıklayacağı belirtildi.
'İLK GÜNDEN İTİBAREN MİLYONLAR SOKAKTA ADALET ÇAĞRISINDA BULUNDULAR'
İslam İşbirliği Gençlik Forumu Başkanı Taha Ayhan, "10 Ekim 2023'den itibaren İsrail işgal Devleti'nin Gazze'deki masumlara yönelik başlatmış olduğu soykırım işgal hareketi, sayısız katliamı maalesef dünyaca iki yıldan uzun bir süredir izlemek zorunda kaldık. İnsanlığın dünyanın her tarafındaki vicdanı, ayakta. Dünyanın her tarafından milyonlarca insan, soykırıma karşı sesini yükselttiler. İlk günden itibaren milyonlar sokakta adalet çağrısında bulundular" dedi.
'MAHKEME 23-26 EKİM'DE İSTANBUL'DA NİHAİ OTURUMUNU YAPACAK'
Gazze Mahkemesi'nin ortaya çıkış sürecini anlatan Başkan Taha Ayhan, "Mayıs 2024 yılında soykırım başladıktan yaklaşık beş ay sonra önceki dönem Birleşmiş Milletler Filistin Raportörü Richard Falk başkanlığında bir grup entelektüel, düşünce insanı, kanaat önderi bir araya gelerek halkların bu vicdan çağrısına, bu adalet çağrısına uluslararası hukukun yetersiz kaldığı bu noktada cevap vermek istediler ve Gazze Mahkemesi'ni oluşturdular. Biz de İslam İşbirliği Gençlik Forumu olarak gerek Kudüs davası, gerek Filistin davası, gerek Gazze'ye karşı yürütülen bu soykırımın bir savunucusu olarak bu mahkemeye lojistik destek veriyoruz. Bu mahkemenin gerçekleşmesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Şu an itibariyle önce Londra'da başlayan sonra ana oturumunu yapan mahkeme umuyoruz ki 23-26 Ekim'de İstanbul'da nihai oturumunu yapacak. İsrail işgal devletinin bu yapmış olduğu soykırım salt Gazze üzerindeki bir grup insanın ortadan kaldırılması ve vahşete maruz kalması değil ama aynı zamanda tüm bir hukuk sistemini, uluslararası hukuk sistemini, insan haklarını bertaraf eden, yok eden ve ortadan kaldıran yeni bir periyodun, yeni bir çağın, sömürgecilik çağın başlangıcını da işaret ediyor. Bu noktada Gazze Mahkemesi'ni oluşturan entelektüeller, kanaat önderleri, filozoflar bir araya gelerek bu meselenin salt, hukuk boyutuyla değil ama hem etik, manevi moral boyutuyla, hem de uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimi bakımından ele alınmasının gereğini düşündüler" ifadelerini kullandılar.
'UMUYORUM Kİ FİLİSTİN DAVASINA HİZMET ETMEK İÇİN ELİMİZDE ÇOK GÜÇLÜ BİR METİN OLACAKTIR'
Türkiye'de gerçekleşecek Gazze Mahkemesi'nin işleyişi ile ilgili bilgi veren Başkan Ayhan, "Hukuk dairesi burada suçu işleyenleri karar verici başbakan, savunma bakanı, dış işleri bakanı ve güvenlik amiri olmak üzere bunlar ne suçla işlendiğini ortaya konulacak. Bunun yanı sıra bu suçun işlenmesini kolaylaştıran Batılı devletlerin özellikle karar vericileri ve bu suça destek veren bu suçu aklamaya yönelik gerek sessizlikleri veya gerekse aktif paylaşımlara destek veren ünlüler. Dolayısıyla bunların tamamı hukuk dairesinden yargılanacak. Bunlarla alakalı bizim oluşturduğumuz uydu televizyonu sosyal medyada izlenebiliyor. Burada 100'den fazla ayrı bir tanıklığa başvuruyoruz. Hukuk dairesi materyallerin tamamını hem arşive dökümante ediyor hem de bir karar metni haline getiriyor. Diğer etik moral daire ikinci daire ise biz 2025 yılında geçmişe yönelik bu barbarca suçlamalarla, ithamlarda bulunurken 2025 yılında kendimizi nasıl böyle bir soykırımın ortasında bulduk? Bu sorunun cevabını ararken bir yandan da bu soykırımın bize ve nesillerimize nasıl bir etkisi olacak? Bundan sonra bunu nasıl engelleriz? Bunu tartışacaklar. Üçüncü daire olan Siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler dairesi ise buradan sonra uluslararası hukuk nasıl şekillenecek? Uluslararası işler nasıl şekillenecek? Uluslararası düzen nasıl şekillenecek? Bunun cevabını arayacaklar. Umarım ki bu çok boyutlu yaklaşım kısa zamanda kağıda dökülecek bir metin haline gelecek ve daha sonra dünya liderleriyle, sivil toplum, aktivistler eliyle bir söylem birliğine varacak. Umuyorum ki hem Gazze'deki bu işlenen soykırımın adalet önünde hesap vermesi için, hem ileriki gelecek nesillerin buradan ders çıkartması için hem de bir Filistin davasına hizmet etmek için bizim elimizde çok güçlü bir metin olacaktır" dedi.
'GAZZE MAHKEMESİ'NİN BİR VİCDAN MAHKEMESİ OLARAK ÇOK DAHA BÜYÜK BİR ETKİSİ VAR'
Gazze Mahkeme'sinin bir formal mahkeme gibi bir bağlayıcılığı olmadığını belirten Ayhan, “Bir formal mahkeme gibi bir bağlayıcılığı olmuyor. Fakat uluslararası bir ceza mahkemesinin verdiği yakalama kararları ya da adalet divan ve tebliğ kararlarının da uygulanmadığını görüyoruz. Ama Gazze Mahkemesi'nin bir vicdan mahkemesi olarak onlardan çok daha büyük bir etkisi var. Birincisi burada tüm suçlar kayıt altına alınıyor. Dolayısıyla gerek bugün gerekirse ileride eğer yürekli hakimler çıkarsa eğer doğru mahkemeler kurulursa, uluslararası sistem ve devletler hesap sormak isterlerse ki bu bugün gelecektir. Burada dökümante edilen, kayıt altına alınan, ispatlanan tüm bu belgeler ve bilgiler kullanılacaktır. Burada elde edilen tüm bu belge ve bilgiler ikinci olarak zaten devam etmekte olan yargı süreçleri paylaşılacaktır. Üçüncüsü çeşitli ülkelerdeki vatandaşlar kendi ülkenin mahkemelerine bu çıkan kararı, bu karardaki dokümanları ve delilleri göstererek başvurup gerek suçlulardan hesap sorulması, gerek kendi ülkelerinin İsrail'e olan silah yardımı, ekonomik işbirliği, kültürel işbirliği konularında bunun kaldırılmasıyla alakalı başvurmasında kullanabilirler. Bir diğer konu ise üçüncü konu, ortak bir söylem oluşturma bakımından, 1948'den beri devam eden Filistin'in bağımsızlığıyla alakalı mücadelede çok değerli analizler ve çok değerli yol haritalarının çıkacağını düşünüyoruz. Dördüncüsü özellikle uluslararası sistemin yeniden şekillendiği bugünlerde yeni bir sömürgecilik dalgasına karşı bence elimizde çok güçlü bir metin ve dayanak noktası olacak. Beşincisi ve en önemlisi bir vicdan hareketi olan halkların talebiyle kurulan mahkeme, kanaat önderlerinin eliyle oluşacağı bu belgeyle beraber halklara da nasıl hareket etmeleri, burada nasıl çözüm ulaşabilecekleri konusunda bir ışık olacaktır diye umuyoruzö ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE'NİN EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR OLMASI TESADÜF DEĞİL'
Başkan Ayhan, “23 Ekim 2025 tarihinde İstanbul Üniversitesi'nde başlayacak olan Gazze Mahkemesi 26 Ekim saat 14.00'da Pazar günü son oturumunu ve karar duruşmasını yapacaktır. Bizim baştan itibaren tutarlı bir şekilde davamız Filistin'in bağımsız ülke olması ve aynı zamanda Filistinlilere karşı, Gazzelilere karşı işlenen suçlarla alakalı adalet önünde suçlu hesap vermesiydi. Bu anlamda bu sivil inisiyatifi Türkiye'nin ev sahipliği yapıyor olması bence tesadüf değil. Bu tutarlı ve gerçekten istikrarlı, ilkeli duruşumuzun bir yansımasıdır. Umarım ki bu Gazze Mahkemesi bir başlangıç olur ve soykırımcılar ve suçlular adalet önünde kısa zamanda hesap verirler" dedi.